Kırıkkale'de, karısının başka erkeklerle cep telefonu ve sanal ortamda görüştüğünü söyleyen bir kişi, karısını küfür ederek evden kovup ortak evlerinin kapı kilidini değiştirmişti. Koca, boşanma davası dilekçesinde Türk Medeni Kanunu'nun, "Eşlerden biri haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir" ile "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" hükümlerine göre boşanmalarına karar verilmesini istedi.

Kırıkkale Aile Mahkemesi, kadının açtığı davayı reddetti, kocanın açtığı davayı ise kabul ederek çiftin boşanmasına karar verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne geldi.

Dairenin temyiz incelemesinde, Türk Medeni Kanunu'ndaki "haysiyetsiz hayat sürme" kriteri irdelendi.

Hangisi haysiyetsiz hayat?

Kararda, "haysiyetsiz hayat"tan söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için, "başkalarıyla ilişkinin bir yaşam tarzı olarak benimsenmiş olması" ve "bu şekilde yaşamanın az veya çok devamlılık göstermesi" gerektiğine işaret edildi.

Yargıtay kararında kadının başka erkeklerle cep telefonu ve sanal ortamda çok sayıda görüşme yaptığının, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşıldığı da belirtildi. Ancak karara göre bu durum "haysiyetsiz hayat sürdüğünü" göstermeye yeterli değil.

"Kadının bu davranışlarının, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde yer alan, evlilik birliğinin mutluluğunu sağlama ve eşine sadık kalma yükümlülüğünü ihlal ettiği, evlililik birliğini ve ortak hayatı sürdürmeyi diğer eşten beklenmeyecek derecede temelinden sarstığı da açık ve tartışmasızdır."

Yargıtay kararında, eşine hakaret eden ve evin kilidini değiştiren kocanın kusurlu, kadının ise ağır kusurlu olduğu belirtildi. Kadının da boşanma davası açabileceği vurgulanarak çiftin boşanması kararına varıldı.