T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO. 2013/12-1309
KARAR NO. 2014/846
KARAR TARİHİ. 5.11.2014


>YAŞLILIK AYLIĞININ HACZİ - MAAŞIN ÜZERİNDEKİ HACZİN KALDIRILMASI VE KESİLENLERİNDE YASAL FAİZİ İLE İSTİRDATI (İADESİ)


2004/m.82

ÖZET : Dava, haczedilemezlik şikayeti istemine ilişkindir. Yaşlılık aylığı üzerine konulan haczin kaldırılması isteminin kabulü halinde, ancak şikayet tarihinden sonra yapılan ve henüz alacaklıya ödenmemiş kesintilerin iadesine karar verilebilir. Bunun dışında, alacaklıya ödenen kesintilerin geri alınması ise, genel mahkemede açılacak istirdat davası ile mümkün olup ayrıca bunların da iadesine karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Taraflar arasındaki “icra memurunun işlemini şikayet” talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nce talebin kabulüne dair verilen 09.12.2011 gün ve 2011/1202 E. 2011/1386 K. sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 14.01.2013 gün ve 2012/24528 E. 2013/50 K. sayılı ilamı ile;

( ... Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Borçlunun, yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına ve kesintilerin iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Yaşlılık aylığı üzerine konulan haczin kaldırılması isteminin kabulü halinde, ancak şikayet tarihinden sonra yapılan ve henüz alacaklıya ödenmemiş kesintilerin iadesine karar verilebilir. Bunun dışında, alacaklıya ödenen kesintilerin geri alınması ise, genel mahkemede açılacak istirdat davası ile mümkün olup ayrıca bunların da iadesine karar verilmesi isabetsizdir… ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Talep, haczedilemezlik şikayetine ilişkindir.

Şikayetçi-borçlu, yaşlılık aylığına haciz konularak kesinti yapılamayacağını belirterek, icra müdürlüğünün haciz konulmasına ilişkin kararının kaldırılmasını ve kesilenlerin iadesini talep etmiştir.


Mahkemece, talebin kabulü ile haczin kaldırılmasına ve kesintilerin baştan itibaren iadesine karar verilmiştir.


Özel Daire, yaşlılık aylığı üzerine konulan haczin kaldırılması halinde, ancak şikayet tarihinden sonra yapılan ve henüz alacaklıya ödenmemiş kesintilerin borçluya iadesine karar verilebileceği, alacaklıya ödenen kesintilerin geri alınmasının ise, genel mahkemede açılacak istirdat davası ile mümkün olması nedeniyle bunların da iadesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle, kararı kesintilerin iadesi yönünden bozmuş ise de Mahkemece, yasa koyucunun emekli aylığını koruma yönündeki iradesi uyarınca yorum yapılması gerektiği, kişiyi hakkını almak için başka bir dava açmaya zorlamanın HMK'nun tasarruf ve usul ekonomisi ilkelerine aykırı olduğu ve icra müdürlüğünün kusuru ile oluşan bu haksızlığın icra mahkemesi nezdinde işlemin iptali ile birlikte giderilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık; İcra Hukuk Mahkemelerinin borçlunun yaşlılık aylığı üzerine haksız olarak konulan haczin kaldırılması ile birlikte borçlunun yaşlılık aylığından şikayet tarihinden önce yapılan kesintilerin iadesine karar verip veremeyeceği, kesintilerin iadesi yönünde borçlunun genel mahkemede istirdat davası açması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

Somut uyuşmazlığın incelenmesinde, alacaklı tarafından şikayetçi-borçlu aleyhine 22.10.2002 tarihinde, 01.02.2002 tarihli bonoya dayalı olarak 10.000 TL asıl alacak 7.200 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 17.200 TL'nin tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu hakkında örnek no 10 ödeme emri düzenlendiği, borçlunun 09.12.2002 tarihinde mal beyanında bulunarak, emekli maaşından başka geliri bulunmadığını bildirdiği, alacaklının 15.01.2003 tarihli talebinin kabulü ile borçlunun maaşı üzerine haciz konulduğu ve ilk sıradaki borcun bitmesi nedeniyle borçlunun aylıklarından 2005 Ağustos ayından itibaren her ay 117 TL kesinti yapıldığı, alacaklı vekiline alacağına mahsuben 15.11.2005 ile 27.10.2010 tarihleri arasında toplam 8.419,50 TL ödeme yapıldığı, şikayetçi-borçlu vekilinin 21.10.2011 tarihinde iş bu temyize konu talep ile iaşesi karşıladığı yaşlılık aylığına konulan haciz kararının kaldırılmasını ve kesilenlerin iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle alacaklıya ödenen kesintiler yönünden; yaşlılık aylığının haczine yönelik icra müdürlüğü kararının iptaline ilişkin kararın geriye yürüyüp yürümeyeceği, alacaklının malvarlığına geçen kısmın iade edilip edilemeyeceği, iadesine karar verilen miktara hangi tarihten itibaren hangi oranda faiz uygulanması gerektiği hususlarının genel mahkemelerde yapılan yargılama sonucunda belirlenebilecek olmasına ve dar yetkili icra mahkemesinin anılan konularda yargılama yaparak sonuca varmasının mümkün bulunmamasına göre Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.


SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik gerekçe ile Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 05.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.



kararara.com