YARGITAY 6. Hukuk Dairesi
ESAS: 2015/96
KARAR: 2015/1134

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve kira alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Uyuşmazlık, iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi ve 1.200 TL kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Türk Borçlar Kanununun 352/2. maddesi uyarınca iki haklı ihtar nedeniyle açılacak tahliye davasının kira süresinin, bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde açılması zorunludur.

İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.

Olayımıza gelince; davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.02.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan, otobüs yazıhanesi olarak kullanılmak üzere aylık 800 TL bedelle davalıya kiralanmıştır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 7. maddesinde yıllık kiranın enflasyon oranında artırılacağı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı kiracılık süreci içinde aylık 1.100 TL'den Şubat 2013 ayı kirası, Mart- Nisan 2013 ayları kirası ve Kasım 2013 ayı kirasının ödenmesi konusunda davalı kiracıya üç kez ihtarname tebliğ ettirmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere iki haklı ihtar hukuki sebebine dayanılarak açılan davanın kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. Kira sözleşmesi ise 31.01.2010 tarihinde sona ermiş ve kiracı tarafından feshedilmediğinden 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 347 / 1 maddesi hükmü gereğince aynı koşullarla kendiliğinden birer yıllık sürelerle uzamıştır. Bu durumda kira yılı sonu 31.01.2013 olmaktadır. Dava ise 28.02.2014 tarihinde açılarak, dava dilekçesi H... Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığı ile davanın görüleceği S... Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmiştir. Dava dilekçesinin görevli mahkemede 14.03.2014 tarihinde kaydedilmiş olması, davanın sözleşmesinin sona ermesinden sonra bir aylık yasal süresi içinde 28.02.2014 tarihinde açıldığı olgusunu ortadan kaldırmaz.

Dava süresinde açılmış olduğundan mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın süresinde açılmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.