Konkordato Başvurusu Yapılacak Yetkili ve Görevli Mahkeme Hangisidir?

Konkordato başvurusu için yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlular için, yani sermaye şirketleri için muamele merkezinin (şirket yönetim merkezinin) bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesidir. İflasa tabi olmayan gerçek kişiler için yetkili ve görevli mahkemesi ise borçlunun yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir.

Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03.04.2018 tarih ve 538 sayılı Kararı ile konkordato davalarına bakacak ihtisas mahkemelerini belirlendi. Buna göre; konkordato davalarına, üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesi, üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise 1, 2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemeleri bakacak.

Borçlu şirketin yönetim merkezinin veya borçlu şahsın yerleşim yerinin bulunduğu yerde asliye ticaret mahkemesinin bulunmadığı hallerde ise, konkordato davalarına o yerdeki asliye hukuk mahkemesi ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacak (TTK m.5).

Konkordato Başvurusu Sırasında Mahkeme Veznesine Ödenecek Konkordato Gider Avansının Miktarı Nedir?

Konkordato talebinde bulunan borçlunun, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını başvuru esnasında mahkeme veznesine yatırması gerekmektedir (İİK m. 285/4). Bu husus yasa koyucu tarafından dava şartı olarak, yani başvuru yapabilmek için zorunlu bir unsur olarak düzenlenmiş olup, HMK’nin 114 ve 115’inci maddeleri kıyasen uygulanacaktır. Buna göre, mahkemeye başvuru esnasında konkordato gider avansının yatırılmaması halinde mahkeme dava şartı noksanının tamamlanması, yani söz konusu gider avansının yatırılması için borçluya kesin süre verecektir. Mahkemece verilecek kesin süre içerisinde konkordato gider avansının yatırılmaması halinde mahkeme konkordato talebinin usulden reddine karar verecektir. Bu nedenle konkordato başvurusunda bulunmadan önce konkordato gider avansının hazır bulundurulması çok önemlidir.

Peki konkordato başvurusu esnasında mahkeme veznesine yatırılacak konkordato avansının miktarı nedir?

Adalet Bakanlığı tarafından 2 Haziran 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Konkordato Gider Avansı Tarifesinin 4’üncü maddesine göre, konkordato talep eden borçlu, aşağıdaki kalemlerden oluşan konkordato gider avansı toplamını başvuru esnasında mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.

  • Konkordato talep edilirken bildirilen alacaklı sayısının üç katı tutarında tebligat gideri,

  • Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanacak yedi adet ilan bedelinin asgari tutarı olan 550,00 Türk Lirası,

  • Resmi İlan Fiyat Tarifesinde belirlenen Basın-İlan Kurumu resmi ilan portalında yapılacak yedi adet ilan bedelinin asgari tutarı,

  • İlgili kurum ve kuruluşlara yapılacak bildirim için 50 adet iadeli taahhütlü posta ücreti,

  • Bir bilirkişi için Bilirkişi Ücret Tarifesinde belirlenen ücretin üç katı tutarı,

  • Mahkemece belirlenecek ücreti sonradan tamamlanmak üzere konkordato komiseri olarak görevlendirilecek kişi için asgari 1.000,00 Türk Lirası üzerinden hesaplanan beş aylık ücret tutarı,

  • Diğer iş ve işlemler için 300,00 Türk Lirası,

  • İflasa tabi olanlar yönünden 15.000,00 Türk Lirası iflas gideri,

İflasa tabi olmayan borçlular yönünden yukarıda sayılan konkordato gider avansı miktarından indirim yapılmasına mahkemece karar verilebilecek ise de iflasa tabi sermaye şirketleri için mahkemece konkordato gider avansında indirim yapılması mümkün olmamaktadır.

Geçici Mühlet Nedir?

Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçlunun yukarıda belirttiğimiz yetkili ve görevli mahkemeye yapmış olduğu Konkordato başvurusu üzerine talep hakkında ön inceleme yapan mahkeme, konkordato talep dilekçesine eklenmesi gereken belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verecek ve borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacaktır.

Geçici Mühlet Kararı Sonrası Hangi İşlemler Yapılacak?

Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirecektir. Mahkeme, alacaklı sayısı ve alacak miktarını da dikkate alarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilecektir.

Komiserin Görevleri Nelerdir?

Geçici mühlet aşamasında atanacak olan komiserin görevleri şunlardır:

a) Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak.

b) Borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek.

c) Yasada belirtilen görevleri yapmak.

d) Mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara raporlar sunmak.

e) Alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli aralıklarla bilgilendirmek.

f) Talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve borçlunun güncel malî durumu hakkında bilgi vermek.

g) Mahkeme tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek.

Geçici Mühletin Süresi Ne Kadarıdır?

Geçici mühletin süresi üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilecektir. Uzatmayı borçlu talep etmiş ise uzatma kararı verilmeden önce geçici komiserin görüşü alınacaktır. Bu şekilde borçlu hakkında verilecek geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemeyecektir.

Geçici Mühletin Sonuçları Nelerdir?

Kanuna göre geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğuracaktır. Buna göre; özellikle Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere konkordato talep eden borçlu hakkında hiçbir takip yapılamayacak ve evvelce başlamış takipler duracak, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmayacaktır. Bu durumda, alacaklılar bakımından alacakları yönünden zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemeyecektir.

Geçici mühlet kararı sonrasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ise de bu takipler nedeniyle borçlunun malları üzerinde muhafaza tedbirleri alınamayacak ve rehinli malların satışı gerçekleştirilemeyecektir.

Ayrıca konkordato talep eden borçlunun tarafı olduğu sözleşmeler bakımından, sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmayacak, sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemeyecektir.

Borçlu, komiserin nezareti altında tüm ticari faaliyetlerine ve diğer işlerine devam edebilecektir. Ancak mühlet kararı verilirken veya mühlet içerisinde mahkemece, borçlu tarafından yapılacak bazı işlemlerin geçerliliğini komiserin iznine bağlayabilecek ve hatta borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilecektir.

Mahkeme tarafından alınacak bu tebdirlerin yanı sıra, mahkemenin geçici mühlet kararı ile birlikte borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyecek, kefil olamayacak, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemeyecek, takyit edemeyecek ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacaktır. Aksi hâlde yapılan tüm bu işlemler hükümsüz olacaktır.

Son olarak belirtmek gerekir ise, borçlunun malî durumunun düzelmesi nedeniyle kesin mühletin kaldırılmasına ilişkin İİK’nin 291’inci maddesi ve Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflâsın açılmasına ilişkin İİK’nin 292’nci maddesi geçici mühlet aşamasında da kıyasen uygulanacaktır.