CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, kentte yazlık sinemaların belediye eliyle düğün salonlarına dönüştürüldüğünü belirterek, "Adanalılar, filmleri yazlık sinemalar yerine düğün salonlarında kurulan beyaz perdelerde izlemek zorunda bırakılıyor" dedi.

Bulut, yaptığı açıklamada, Anadolu’nun kadim kültürünün birçok özelliğini içinde barındıran Adana’yı Adana yapan değerlerin, kültürel birikimlerin Büyükşehir Belediyesi eliyle yok edilmeye çalışıldığını öne sürdü. Bulut, "Adı Adana ile özdeşleşen, beyaz altınımız, sembolümüz olan pamuğun kozasından alan Uluslararası Altın Koza Film Festivali 3 yıl önce keyfi bir şekilde ’Uluslararası Adana Film Festivali’ olarak değiştirilmiştir. İlk Yeşilçam filmlerinin kozadan çıkan pamukların parasıyla yapıldığı ülkemizde, festivalin adından ’altın koza’ çıkarılarak koca bir tarih silinip atılmıştır" dedi.

Büyükşehir Belediyesi’nin, 1969 yılında başlayan deprem, ekonomik kriz, yas gibi engellere takılarak zaman zaman kesintiye uğrayan festivali bu yıl da düğün salonlarına hapsettiğini savunan Bulut, şunları kaydetti:

"Geçmişte ilçeleri ile birlikte 200 yazlık sineması olan ve her birinin sesi birbirine karışan yazlık sinemalar Adana’dır, Adana’nın ruhudur. Yazlık sinema belediye eliyle düğün salonlarına dönüştürülmüştür. Adanalılar, filmleri yazlık sinemalar yerine düğün salonlarında kurulan beyaz perdelerde izlemek zorunda bırakılmıştır. Kültür ve sanat şehri olan, dünyaya mal olan birçok yazar ve sanatçı yetiştiren Adana, Yeşilçam’ın en ünlü artistlerini, ilk Altın Koza’nın sahibi kendi evladı Yılmaz Güney’i, Fatma Girik’i, Göksel Arsoy’u yazlık sinemalarda bağrına basmıştır. Yazlık sinemalar adı sinemayla özdeşleşen Adana’nın sembolüdür. Bir kentin sembolünü, kültürel değerlerini yok etmek kelimenin tam anlamıyla rezalettir. Mimar Sinan Amfisi’nin yanında bulunan yazlık sinemanın kapatılması durdurulmalıdır. Yazlık sinemanın düğün salonuna çevrilmesi ve bunun festival gününe denk getirmesi de acı bir olaydır. Belediye festivali değersizleştirirken, Adanamızı da değersizleştirdiğinin farkına varmalıdır. Bir an önce bu yanlıştan vazgeçmeli, festivali ruhuna yakışır bir şekilde düzenlemelidir."