Arabuluculuk ile Anlaşma

Süreç sonunda anlaşma olduğunda, bir anlaşma tutanağı düzenlenmekte ve taraflar zaten kendi kararları olan anlaşma ile neredeyse hemen her zaman edimlerini yerine getirmektedirler. Arabuluculuk anlaşması resmi bir işlemde kullanılmadığı sürece damga vergisine tabi değildir. Resmi işlemde kullanıldığında ise damga vergisi maktu olarak hesaplanır

Arabuluculuk ile Kısmi Anlaşma

Arabuluculuğun tüm konularda anlaşma ile sonuçlanmasını beklememek lazım. Daha çok ikiden fazla tarafın olduğu ya da uyuşmazlığın birden fazla ihtilafı barındırdığı süreçlerde kısmi anlaşma da ortaya çıkmaktadır. Arabulucu bu uyuşmazlıklarda büyük resmi görüp parçalara ayırmalı ve uyuşmazlık konularını tek tek ele alıp müzakere ettirmelidir. Böyle bir durumda taraflar belki uyuşmazlığın tamamını çözüme kavuşturamasalar da uyuşmazlık konularını azaltabilirler. Böylece uyuşmazlığın yargıya yansıyan kısmı, daha kısa zamanda belki de daha az maliyetle çözülebilir.

Arabuluculukta Anlaşamama Hali

Anlaşamama halini de aslında ikiye ayırmak lazım şöyle ki; tarafların haklılık pozisyonundan çıkıp menfaatlerine odaklanamaması ya da bir tarafın gerçeklik temelinde olmaması gibi durumlarda arabuluculukta taraflar anlaşamamaktadırlar ve o uyuşmazlık için bir yargı kararı gerekmektedir. Bir de tarafların aslında anlaşmaya çok yakın olup da arabuluculuk süreci içinde anlaşamadıkları durumlar vardır. Süreç devam ederken, arabulucunun yaptığı gerçeklik testi ya da sorunu yeniden çerçevelemesi ya da yansıtma yapması gibi yöntemleri ile kendi haklılığını sorgulama ve birçok şeyi yüzyüze konuşma fırsatı bulan tarafların, bazen kendi kararlarını vermesi için süreye ihtiyacı olup, arabuluculuk süreci sona erdikten bir süre sonra da anlaşabilmektedirler. Bu durumda da her nekadar taraflar anlaşamama tutanağı imzalamış olsalar da bu arabuluculuğun olumlu sonuçlandığını söyleyebiliriz.

7036 Sayılı Yeni İş Mahkemeleri Kanunundaki Düzenlemeler

Yeni İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girecek arabuluculuğun iş hukukunda dava şartı olduğu durumda yasadan kaynaklanan arabuluculuk süresi zaten 3 hafta olup zorunlu hallerde en fazla 1 hafta uzatılabilecektir. 4 haftanın sonunda taraflar anlaşmaya çok yakın dahi olsa henüz anlaşma sağlanamamışsa, arabulucunun taraflara “ Anlaşamama Tutanağı” imzalatması gerekir. Elbette bundan sonra taraflar, görüşmelere ihtiyari olarak da aynı arabulucu ile devam edebilirler.

Yine Yeni İş Mahkemeleri Kanunu’nun yeri gelmişken şu maddesinin de altını çizmek gerekir. Alt işverenlikte işe iade davalarını düzenleyen 3/15 maddesinde, anlaşmanın gerçekleşmesi için hem asıl işveren hem de alt işverenin birlikte arabuluculuk görüşmelerine katılması ve iradelerinin birbiri ile örtüşmesi aranır. Aksi halde taraflar anlaşamamış sayılacaklardır.

Arabuluculuk Sürecinde Zamanaşımı Ve Hak Düşürücü Süreler

Şu çok önemli konuyu da vurgulamakta yarar var ki arabuluculuk ister anlaşma ile ister anlaşmamayla sonuçlansın “ Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.”

Arabuluculuk esnek ve iradi bir süreçtir. Hukukumuzda bazı davalarda dava şartı olsa dahi, taraflar süreci devam ettirme ya da anlaşıp anlaşmama konusunda serbesttir. Anlaşamama halinde ise tarafların yargı yolu herzaman açıktır.

Arb. Av. Yüksel Okyay Evren / hukukihaber.net