Yeni Şafak'tan Ahmet Ünlü'nün kaleme aldığı yazı şöyle;
Alkollü araç kullanan kamu görevlisi disiplin cezası alacak

Alkollü araç kullanılması nedeniyle her yıl binlerce can kaybedilmektedir. Alkol aldıktan sonra araç başına geçerek serseri mayın gibi nerede patlayacağı belli olmayan insanların sebep oldukları kaza neticesinde kendilerinin yanında binlerce masum insanın canına kıydığı da bilinen acı bir gerçektir.

Bu bağlamda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın düzenlemiş olduğu bir iddianamede; kamu personelinin yapılan alkol kontrolünde alkollü olduğu ve eyleminin TCK'nın 179/3-2, 53 maddeleri gereğince cezalandırılması istenerek kamu davası açılmıştır.

Düzenlenen iddianame üzerine Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nce açılan dava sonucunda verilen kararda özetle şu ifadelere yer verilmiştir; TCK'nın 179'uncu maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca; Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişinin yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır.

Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 2918 sayılı Kanun'un 48'inci maddesinin 6'ncı fıkrası ile suç unsurlarının düzenlendiği ve söz konusu suçun cezasının TCK'nın 179'uncu maddesinin 3'üncü fıkrası yollamasıyla 179'uncu maddenin 2'nci fıkrasında düzenleme alanı bulduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Buna göre suçun maddi unsurunun oluşabilmesi için 1 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullanılması gerekmektedir. Failin kullandığı alkol miktarı ise kollukça teknik cihazlar kullanılarak tespit edilecektir.

Maksimum 2 yıllık hapis cezası 25 güne indiriliyor

İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından sanığın 1 promilin üzerinde alkollü olduğu halde araç kullanırken güvenlik kuvvetlerince yapılan aramada yakalandığı anlaşılmıştır.

C.M.K.'nın 231'inci maddesi uyarınca; Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi durumunda mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.

Mahkeme yukarıda yer verilen hüküm gereğince sanık hakkında TCK'nın 179'uncu maddesi gereğince 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmış, TCK'nın 62'nci maddesi gereğince de cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak uygulanması ile sanığın cezasının 1/6 oranında indirilerek sanığın 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezanın para cezasına çevrilmesine (500 TL) karar verilmiştir. Ayrıca ilgili hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

Görüleceği üzere, alkollü araç kullanarak başkalarının can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan bir kişiye yakalanması halinde 25 gün hapis cezası verip bunu da 500 TL para cezasına çevirirseniz alkollü araç kullanımının önüne geçemezsiniz. Şayet mahkemece verilen ceza 1 yıl olsaydı ve ceza ertelenmeseydi 657 sayılı Kanun'un 48/A-5 maddesi gereğince memuriyet sona erecekti.

Mahkeme ilgiliye disiplin cezası uygula diyor

Kamu görevlileri hakkında verilen mahkeme kararları mevzuat gereğince personelin çalıştığı kamu kurumuna gönderilmektedir. Nitekim mahkeme kararında, 657 sayılı Kanun'un 131'inci maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde karardan bir suretin kamu personelinin çalıştığı kuruma gönderilmesine karar verilmesine hükmedilmiştir. Bu maddenin içeriğine bakılınca Mahkeme kararının ne demek isteği daha iyi anlaşılacaktır.

657 sayılı Kanun'un cezai kovuşturma ile disiplin kovuşturmasının bir arada yürütülmesi başlıklı 131'inci maddesinde; “Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.

217 sayılı KHK'nın ikinci maddesinde sayılan kuruluşlarda çalışan personel hakkında; görevden doğan veya görevi sırasında işledikleri suçlarla kişisel suçları sebebiyle cumhuriyet savcıları veya askeri savcılar veya sorgu hakimlikleri veya Memurun Muhakematı Hakkında Kanun uyarınca yetkili kurullarca yapılan soruşturma sonunda düzenlenen takipsizlik, meni muhakeme, iddianame, talepname veya lüzumu muhakeme karar suretleri ile ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretleri bu personelin bağlı olduğu bakanlık veya kurum veya kuruluşa gönderilir” hükmüne yer verilmiştir.

Görüleceği üzere, kamu görevlilerini ilgilendiren mahkeme kararları mevzuat gereğince kamu kurumlarına gönderilmek zorundadır. Gönderilen kararlar gereğince de kamu görevlisi hakkında kararın içeriğine ve niteliğine göre farklı disiplin cezaları uygulanabilmektedir.

Bu karara göre memura hangi disiplin cezası verilebilir?

Mahkeme kararında alkollü araç kullanan ilgili hakkında açıkça disiplin sürecinin başlatılması gerektiği ifade edilmiştir. Buna göre, 657 sayılı Kanun'un 125'inci maddesinde memurlara verilecek disiplin cezaları maddeler halinde açıkça belirlenmiş olup, alkollü araç kullanırken yakalanan devlet memurlarına en hafifinden “Hizmet dışında devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak” fiilinden dolayı kınama cezası verilmelidir.

Ayrıca, memurlardan başka kamu görevlilerine de mevzuatta belirtilen disiplin cezaları uygulanmak zorundadır. Bu cezaların ne kadar caydırıcı olacağını varın siz düşünün.