ÇEKİN ŞEKİL ŞARTLARI

Çekin kambiyo senedi vasfını koruması için gerekli şekil şartlarını üzerinde bulundurması oldukça önemli bir konudur. Çekiniz eğer şekli unsurları tam olarak içermiyorsa artık o çeke dayanarak alacağınızı takip etme ve çeke dayalı cezai yaptırımlara başvurma ihtimaliniz ortadan kalkacaktır. Zorunlu unsurlardan en az birini taşımayan çek adi havale veya delil başlangıcı sayılacaktır[1]. 

Aşağıda açıklamalarına yer verdiğimiz unsurlar şu şekildedir;

1- “Çek” Kelimesi
2- Belirli Bir Bedelin Kayıtsız Şartsız Ödenmesine İlişkin Havale
3- Muhatap Bankanın Ticaret Unvanı
4- Ödeme Yeri ( İstisnai bir unsurdur, bulunmaması halinde muhatap bankanın yanında yazılı yer, muhatap bankanın yanında birden fazla yer gösterilmiş ise ilk yer böyle bir açıklık yok ise muhatap bankanın merkezinin bulunduğu yer ödeme yeri sayılır.)
5- Düzenlenme Tarihi
6- Düzenlenme Yeri (İstisnai bir unsurdur, düzenleme yeri bulunmaması halinde düzenleyenin adı yanında yazılı olan yer düzenleme yeri sayılır.)
7- Düzenleyenin İmzası
8- Banka Tarafından Verilen Seri Numarası Ve Karekod


1- “Çek” Kelimesi: Çek yaprağında “ çek ” kelimesi matbu olarak bulunmaktadır. Eğer çek Türkçe’den başka bir dille yazılmış ise, o dilde “çek” karşılığı olarak kullanılan kelimeyi içermesi gerekmektedir. 

2- Belirli Bir Bedelin Kayıtsız Şartsız Ödenmesine İlişkin Havale: Çekteki,“ ödeyiniz” sözcüğü havale ilişkisini belirtmektedir[2]. Çekte yer alması gereken ödeme işleminin kayıtsız şartsız olması gerekmekte, çekin ödenmesinin herhangi bir şarta veya kayda bağlanması halinde çek geçersiz sayılacaktır[3]. Çeke faiz şartı da yazılamaz, yazılması halinde bu şart yazılmamış sayılır. Faiz şartının yazılmamış sayılması faiz alacağının ayrı bir dava konusu edilmesine engel değildir[4]. Faiz şartının yazılmamış sayılması sonucu sadece anaparaya işleyecek olan kapital faiz için söz konusu olup, temerrüt faizinin çek üzerinde yer alması çekin geçersiz olması sonucunu doğurmayacaktır[5]. Çek üzerine cezai şart kaydının yazılması halinde de bu şart yazılmamış sayılacaktır[6]. Çekte gösterilen bedelin “ para” olması gerekmekte olup,  bedelin misli bir eşya veya kıymetli evrak olarak gösterilmesi mümkün değildir[7]. Çek bedelinin Türk Lirası olarak gösterilebileceği gibi, yabancı para olarak da gösterilmesi de mümkündür.

Çek bedelinin miktarının her iki halde de belirlenebilir olması yetmemekte kesin olarak belirli olması gerekmekte, yabancı para biriminin hangi ülkeye ait olduğu konusunda şüphe bulunmamalıdır[8]. Ayrıca çek bedelinin seçenekli olarak “ 100 Türk Lirası” ya da “ 15 Amerikan Doları” şeklinde belirtilmesi, bedelin belirsiz olmasına yol açacağından çeki geçersiz hale getirecek, ancak bedelin “200 Amerikan Doları veya karşılığı TL” şeklinde gösterilmesi çeki geçersiz hale getirmeyecektir[9]. Çekte bedelin hem yazı hem de rakam ile gösterilmesi halinde bedel hem yazı, hem de rakamla gösterilmiş ve aralarında fark var ise yazı ile gösterilen bedel, sadece yazı veya sadece rakamla birden çok gösterilmiş ve aralarında fark var ise en küçük bedel geçerli sayılacaktır. Çek üzerinde bir bedelin yazılmamış olması, miktarı ve para cinsi açısından belirli olmaması ya da bedelin para dışında başka bir şeyin gösterilmesi halinde çek geçerli olmayacaktır. 

3. Muhatabın Ticaret Unvanı: Muhatap kanunen ancak bir banka olabilir, banka dışında bir kişinin muhatap olması halinde çek geçersiz olacak, havale hükmünde sayılacaktır. ÇekK’da çek defterinin her bir yaprağında çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı matbu olarak yer alacağı düzenlenmiştir. 

4. Ödeme Yeri: Ödeme yeri konusunda bir istisna bulunmaktadır. Çekte ödeme yerinin bulunmaması çeki geçersiz hale getirmeyecektir. Çekte ödeme yeri hususunda açıklık olmaması halinde, muhatabın ticaret unvanının yani muhatap bankanın yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılacaktır. Muhatap bankanın yanında birden fazla yer gösterilmesi halinde ödeme yeri ilk gösterilen yer olacaktır.  Muhatabın yanında da ödeme yeri konusunda açıklık veya başka bir kayıt da yoksa çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödenecektir. Çekte ödeme yerinin bir mülki birim olarak ( il ya da ilçe gibi) gösterilmesi yeterli olup, bunun dışında bir adres belirtilmesi gerekmemektedir[10]. Çek hesabı bulunan bankanın herhangi bir şubesine ibraz edilebileceğine dair düzenlemesi uyarınca çekin ödeme yerinde ibraz edilme zorunluluğu bulunmamaktadır. Uygulamada çoğunlukla çekte ayrıca bir ödeme yeri gösterilmemekte, genellikle muhatap banka şubesinin bulunduğu yer ödeme yeri olarak sayılmaktadır. 

5. Düzenlenme Tarihi: Çekin düzenlendiği tarihin gün, ay ve yıl olarak eksiksiz bir şekilde belirtilmesi gerekmekte olup herhangi birinin çekte yer almaması örneğin ay ve yıl yazılmış olmakla birlikte günün yazılmamış olması çeki geçersiz hale getirecektir[11]. Düzenlenme tarihinin belirli olmasının yanında takvimde yer alan bir tarih olması gerekmekte olup imkânsız ve mantığa aykırı bir tarihin düzenlenme tarihi olarak belirlenmesi çeki geçersiz hale getirecektir[12]. Ancak 30 gün çeken bir ay için düzenlenme tarihinin 31 olarak belirlenmesi, 28 çeken Şubat ayı için “29 Şubat”’ın düzenlenme tarihi olarak yazılması hatta düzenlenme tarihinin  “30 Şubat”, “31 Şubat”  olarak gösterilmesi hallerinde dahi Yargıtay, çekleri bu nedenle geçersiz kılmanın aşırı şekilcilik olacağı gerekçesi ile düzenlenme tarihinin ayın son günü olduğunu kabul etmektedir[13].Ancak tarihin ayın 32. günü belirlenmesi halinde çek geçersiz bir çek olacaktır[14]. 

6. Düzenlenme Yeri: Düzenleme yeri de ödeme yeri de çekte olmazsa olmaz unsurlardan olmayıp düzenlenme yerinin çekte bulunmaması çeki geçersiz hale getirmeyecektir. Düzenlenme yeri gösterilmeyen çekte düzenleyenin adının yanında yazılı olan yer, düzenlenme yeri olarak kabul edilecektir. Düzenleyenin adının ifadesinden çekte düzenleyenin ad ve soyadının bulunması zorunluluğu olmadığından düzenleyenin imzasının anlaşılması gerekmektedir[15]. Çekte düzenlenme yeri gösterilmemiş ve düzenleyenin imzasının yanında da bir yer gösterilmemiş olması halinde ise çek geçersiz olacaktır[16]. Buna ilişkin Yargıtay çekin kambiyo niteliğinde olabilmesi için il, ilçe, gibi düzenlenme yerinin idari birim olarak gösterilmesi gerektiğine dair kararlar vermiştir[17]. Yargıtay tarafından “Ş.Urfa”, “İst” gibi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde, anlaşılır olmak şartı ile düzenlenme yerinin kısaltılmasının mümkün olduğu belirtilmekte ancak “Çnk” gibi Çanakkale’yi mi, Çankırı’yı mı ifade ettiği belli olmayan, anlaşılmayan kısaltmaların kullanılması kabul edilmemektedir [18]. 

7. Düzenleyenin İmzası: Düzenleyenin imzasının çekin ön tarafında ve metni tümüyle kapsayacak biçimde olması gerekmektedir[19]. Çek defterlerinin her bir yaprağında çek hesabı sahibi gerçek kişinin ad ve soyadının, tüzel kişinin adının yazılması gerektiği belirtilmiş olsa da çekin geçerliliği açısından düzenleyenin ad ve soyadının bulunmaması önemli olmayıp imzanın varlığı yeterlidir[20]. Çekteki imzanın el ile atılmış olması gerekmekte olup, el imzası dışında elle yapılan veya onaylanmış bir işaret ya da mekanik herhangi bir araç veya resmi bir şahadetname kullanılması mümkün değildir. Tüzel kişileri temsile yetkili kişiler tarafından atılan imzanın tüzel kişi kaşesi üzerine atılması gerekmekte olup çek üzerinde kaşe basılmadan atılacak ikinci imza,  temsilcinin çeke ilişkin şahsi sorumluluğunu doğuracak aval niteliğinde olacaktır[21]. 

8. Banka tarafından verilen seri numarası ve karekod: Yabancı bankalar tarafından basılan çeklerde ise karekod ve seri numarasının bulunmamasının o çeki geçersiz hale getirmeyecektir. Karekod uygulaması ile çek alacaklılarının, ellerinde bulundurdukları çek ile çek hesabı sahibine ve bu çeki düzenleyenlere erişim olanaklı hale gelmiştir.


Boş Çeke İmza: Çekin düzenlenip lehtara verilmesi için tüm unsurların çekte bulunmasına gerek bulunmamaktadır[22]. Çekin unsurlarının bazılarının bulunmadan ya da boş bir şekilde  sadece imzalanarak verilmesi halinde çekin boş kısımlarının lehtar tarafından doldurulması mümkündür.  Ancak çekin bankaya ibraz edilmesi halinde çekin ödenebilmesi için çekin gerekli tüm unsurları taşıması gerekmektedir. 

.

Av. Çiğdem Kavasoğlu Akbulut

.
Kaynakça
1. Ali Bozer/Celal Göle, Kıymetli Evrak Hukuku, 7.Bası,  Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara 2017s.223.
2. Naci Kınacıoğlu, Kıymetli Evrak Hukuku, 5. Bası, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara1999, s.105.
3. Bozer/Göle, s. 226.
4. Yargıtay 11. HD, E. 1977/3018, K. 1977/3193, T. 21.0.1977  “Her ne kadar TTK’nın 698’inci maddesi gereğince çekte münderiç herhangi bir faiz şartı yazılmamış sayılır ise de, dava konusu faiz borç verme sonucu doğan bir faizdir. Bu faiz dava konusu yapılabilir.”
5. Hayri Domaniç, Kıymetli Evrak Hukuku Ve Uygulaması TTK Şerhi-IV, Eskin Matbaası, İstanbul 1990,s. 590.
6. Gönen Eriş, Açıklamalı-İçtihatlı Uygulamalı Çek Hukuku, 5.Baskı Seçkin Yayıncılık, Ankara 2004,s. 140.
7. Abuzer Kendigelen, Çek Hukuku, 4. Bası, Arıkan Basım Yayın, İstanbul 2007s. 76.
8. Kendigelen, s. 76.
9. Kınacıoğlu, s.106.
10. Abuzer Kendigelen (Hüseyin Ülgen/Mehmet Helvacı/ Arslan Kaya), Kıymetli Evrak Hukuku, 10. (Tıpkı Bası), XII Levha Yayıncılık, İstanbul 2015, s. 239.
11. Kendigelen, s.86.
12. Mehmet Bahtiyar, Yargıtay Kararları Işığında Kambiyo Senetlerinde Keşide Tarihi ve İmkânsızlığı, Banka Ve Ticaret Dergisi, Y.1999, S.1, s. 48.
13. Şener Güngör/Mustafa Kaya, 4814 Sayılı Kanunla Değişik Çek Suçları, Açıklamalar, Kararlar, İlgili Mevzuat, 2. Bası, Turhan Kitapevi, Ankara, 2004, s. 15; Yargıtay CGK, E.1995/378, K. 1996/13, T. 13.02.1996T; Yargıtay 10. CD, E. 1995/4024, K. 1995/4497, T. 23.5.1995; Yargıtay CGK, E. 2004/10-200, K. 2004/218, T. 21.12.2004, Kazancı Elektronik Hukuk Yayımcılığı (www.kazanci.com).
14. Nazif Kaçak, Çek Kanunu Şerhi Hukuk-Ceza, Adalet Yayınevi, Ankara 2010, s. 84; Kendigelen, s. 89.
15. Bozer/Göle, s. 350.
16. Erdoğan Moroğlu, Kambiyo Senetlerinde Düzenleme Yeri, Prof. Dr. Fahiman Tekil’in Anısına Armağan, Beta Basım, İstanbul,2003, s. 156.
17. Yargıtay 12. HD, E. 2012/7924, K.. 2012/25620 , T. 10.9.2012, Kazancı Elektronik Hukuk Yayımcılığı (www.kazanci.com).
18. Y. İBGK, E. 1992/1, K. 1992/5, T. 14.12.1992; Yargıtay12. HD. E. 2002/7519 K. 2002/8727 T. 26.4.2002, Kazancı Elektronik Hukuk Yayımcılığı (www.kazanci.com).
19. Turgut Kalpsüz (Faruk Erem/Turgut Kalpsüz/Gürgan Çelebican) İktisadi Ve Hukuki Yönden Çek, Genişletilmiş 2. Basım, Türkiye Bankalar Birliği Yayınları, Ankara 1974s. 66.
20. Bozer/Göle, s.249.
21. Yargıtay 12. H.D. 2013/16551 K. 2013/24657 T. 1.7.2013 “…. şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK’.nun 730.maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 613 ve 614/1.maddeleri ( 6102 Sayılı TTK' nun 701 ve 702. maddeleri ) gereğince, keşideci imzası dışında çekin ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir.”, Kazancı Elektronik Hukuk Yayımcılığı (www.kazanci.com).
22. Kendigelen, s.115.