ELEKTRONİK KELEPÇE

Günümüzde, cezaların infazı ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yerine getirilmesinde gelişen izleme teknolojileri giderek daha fazla kullanılmaya başlanmıştır.

Şüpheli, sanık veya hükümlülerin elektronik yöntem ile toplum içinde izlenmesini, denetim altında tutulmasını sağlayan elektronik kelepçe ve elektronik izleme uygulaması 1 Şubat 2013 tarihi itibariyle başlamıştır. Elektronik kelepçe ile izleme yöntemi sayesinde 2017 yılı verilerine göre, 28 bin 450 kişinin takip edildiği, bu sayının 2016 yılı Kasım ayında 23 bin 536 civarında olduğu ifade edilmektedir.[1]

TANIM

Elektronik izleme teknolojileri kavramı, hükümlüler veya haklarında denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlüler hakkında uygulanacak, denetim ve izleme işleminin kalitesini ve seviyesini yükseltmeyi ve eksiksiz yerine getirilmesini amaçlayan bilgi toplama ve denetim aracı olarak tanımlanabilir.

Başka bir söylemle elektronik izleme; şüpheli, sanık veya hükümlülerin elektronik yöntem ve araçlar ile toplum içinde izlenmesini, gözetim ve denetim altında tutulmasını sağlar. Bu yöntemin mağdurun ve toplumun korunmasını destekleyen kararların infaz edilmesinde kullanıldığı ifade edilebilir.

Elektronik izleme kavramı, çok çeşitli sistem ve bu sistemlerin bileşenlerinden oluşmaktadır.

YASAL ALTYAPI

Elektronik izleme ile yükümlülerin denetimi, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 15/A maddesinde yer alan yasal düzenlemeye istinaden yapılmaktadır.

5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 15/A maddesine göre; şüpheli, sanık ve hükümlülerin toplum içinde izlenmesi, gözetimi ve denetimi elektronik cihazların kullanılması suretiyle de yerine getirilebilir.

Denetimli serbestlik sisteminde elektronik izleme sistemlerin kullanımı ile infazın yerine getirilmesi mevzuatımızda yer alan altı kanun maddesi hükmü kapsamında yerine getirilmektedir.

Bu kararlar şunlardır:

  1. Adli kontrol tedbirleri (CMK 109),

  2. Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım (TCK 50),

  3. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (CMK 231),

  4. Hapis cezasının konutta çektirilmesi (CGTİHK 110),

  5. Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezaların infazı (CGTİHK 105/A)

  6. mükerrerlere ve bazı suç faillerine özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri (CGTİHK 108) kararlarıdır.

Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin yedinci kısım, birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan 101 ila 106’ncı maddelerinde elektronik izleme sisteminin kullanımına yönelik usul ve esaslar düzenlenmiştir.

İZLEME MERKEZİ

Türkiye’de elektronik izleme uygulamalarına başlanılmadan önce, Adalet Bakanlığı tarafından diğer ülke uygulamaları incelendiği ve gerekli alt yapı çalışmalarının yapıldığı, 25 Şubat 2012 tarihinde elektronik izleme sistemine ilişkin pilot uygulamaların başladığı, pilot uygulama sonrasında elde edinilen tecrübeler ışığında, gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığı, 20 Ocak 2013 tarihinde Elektronik İzleme Merkezi’nin kurulumunun tamamlandığı ifade edilmektedir.[2]

Bu alandaki en son teknoloji kullanılarak kurulmuş olan izleme merkezinin, aynı anda 5.000 kişiyi izleyecek kapasiteye sahip olduğu; yedi gün, yirmi dört saat esasına göre dört vardiya şeklinde çalışmalarına devam ettiği, İzleme Merkezi’nin giriş ve çıkışlarının elektronik sistemlerle kontrol edildiği, çalışan personelin yükümlülerle yaptıkları görüşmelerin ve diğer tüm işlemlerin kayıt altına alındığı, sistem veri güvenliğinin ise UYAP bilişim sisteminin denetimi altında olduğu bildirilmektedir.[3]

KULLANILMAKTA OLAN ELEKTRONİK İZLEME ÜNİTELERİ

Elektronik izleme kapsamında ülkemizde 4 tür elektronik izleme ünitesi kullanılmaktadır. Bu üniteler şunlardır:[4]

  1. Konutun terk edilmemesi amaçlı kullanılan ünite,

  2. Belirlenen yerlere gitmekten yasaklanma veya belirli alanların terk edilmesinin engellenmesi amaçlı kullanılan ünite,

  3. Alkol kullanımı izleme ünitesi,

  4. Mağdur koruma ünitesidir.

ELEKTRONİK İZLEME SİSTEMİ

Elektronik İzleme Sistemi, bazı ekipmanlardan oluşmaktadır.

Bu ekipmanlar şunlardır:[5]

  1. Ev ünitesi,

  2. GPS ünitesi,

  3. Alkol Ünitesi,

  4. Mağdur koruma ünitesi.

EV ÜNİTESİ

Ev ünitesi iki parçadan oluşur. Biri kişinin ayağına takılan kelepçe (RF verici), ikinci parça ise eve kurulan, GSM teknolojisi ile izleme merkezi ile haberleşmeyi sağlayan alıcı parçadır. Sistemin çalışma özellikleri şunlardır:

  1. Bu iki parça radyo frekansı sinyali üzerinden birbirleriyle iletişim kurmaktadır.

  2. Kurulum aşamasında kişinin ayağına kelepçe takılır.

  3. Alıcı parça evin merkezi konumunda bir yere yerleştirilir.

  4. Evin tüm sınırları içerisindeki mesafelerde alıcı ünite ile iletişimi sağlanır.

  5. İki araç arasındaki mesafenin belirlenen mesafenin dışına çıkması durumunda bu bilgi izleme merkezine iletilir.

 GPS ÜNİTESİ

İki parçadan oluşur. Birinci parça kişinin ayağına takılan kelepçe, ikinci parça ise kişin üzerinde taşıması gereken, GSM hattı üzerinden kişi ile sesli ya da yazılı haberleşmeyi ve izleme merkezi ile karşılıklı veri aktarımını sağlayan alıcı parçadır.

Kişinin ayağına kelepçe takıldıktan sonra yaklaşmaması veya girilmemesi gereken bölge merkez tarafında harita üzerinden işaretlenerek sisteme kaydedilir.

Kişinin yasaklı bölgelere yaklaşması ya da yasaklı bölgenin dışına çıkılması durumunda merkeze bilgi verilir.

ALKOL ÜNİTESİ

Kesin bir doğrulama ile uzaktan alkol seviyesinin test edilmesini sağlar. Öncelikle kimlik doğrulamasında kullanılmak üzere kişinin yüz fotoğrafı alınır.

Ünite aktif edildiğinde belirlenen saat aralığında (örneğin 20.00-24.00 saatleri arasında) belirsiz zamanlarda ve istenilen sayıda test talebi cihaza gönderilir.

Cihaz üzerindeki ekrandan kişinin yüzü fotoğraflanır ve kimlik doğrulaması sağlanır.

Kişi cihaz üzerindeki alkol ölçüm aparatına üfleme yapar ve alkol düzeyi belirlenir. Bu bilgi merkeze gönderilir.   

MAĞDUR ÜNİTESİ

Mağdurda bir failde iki olmak üzere 3 parçadan oluşur. Bu parçalar şunlardır:

  1. Bir tanesi mağdurun üzerinde taşıması gereken GSM hattı üzerinden mağdur ile sesli ya da yazılı haberleşmeyi ve izleme merkezi ile karşılıklı veri aktarımını sağlayan alıcı ünite.

  2. İkinci parça failin ayağına takılan kelepçedir.

  3. Üçüncü parça ise failin üzerinde taşıması gereken, GSM hattı üzerinden kişi ile sesli ya da yazılı haberleşmeyi ve izleme merkezi ile karşılıklı veri aktarımını sağlayan alıcı parçadır.

Bu sistemin çalışma esasları şunlardır:

  1. Fail ve mağdurun konumlarının harita üzerinden sürekli takibine imkân sağlanır ve birbirlerine yaklaşmaları engellenir.

  2. Failin mağdura ya da mağdurun faile yaklaşması durumunda durum merkeze ihlal olarak bildirilir.

ELEKTRONİK KELEPÇE

Bir hükümlü hakkında elektronik izleme programı uygulandığında, genel olarak kol saatine benzeyen elektronik iletici bir kelepçe kişinin ayak veya el bileğine takılarak, her hükümlü/yükümlü için ona ait bir sinyal tespit edilir.

Bu sinyal ile hükümlünün toplum içinde bulunduğu yerin kayıtları sağlanmakta ve merkezi izleme istasyonuna gönderilmektedir.

Bu şekilde hükümlünün evinde kalması, belirli bir yerde bulunmasının veya gidilmesinin yasaklanması gibi önceden tespit edilmiş şartları ihlal edip etmediği tespit edilerek denetim ve izleme çalışmalarının verimliliği ve etkinliği yükseltilebilmektedir.[6]

DENETİMLİ SERBESTLİK MEMURLARININ ELEKTRONİK İZLEME HUSUSUNDAKİ GÖREVLERİ

Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 18/7 maddesine göre; Denetim bürosunda görevli denetimli serbestlik memurlarının elektronik kelepçe ile izleme hususunda iki temel görevi bulunmaktadır.

  1. Yükümlülere elektronik kelepçe takmak ve elektronik izleme cihazlarını kurmak. (DSHY md. 18/7-c)

  2. Elektronik izleme merkezinden yükümlülerin denetim ve kontrolüne ilişkin iletilen talepleri yerine getirmek. (DSHY md. 18/7-ç)

YÜKÜMLÜLERİN UYMASI GEREKEN KURALLAR

Yükümlülüğün elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle yerine getirilmesine karar verilmesi durumunda, yükümlü elektronik kelepçe ve diğer cihazlar ile ilgili üniteyi usulüne uygun olarak kullanmak ve korumak zorundadır. (DSHY md. 42/1)

ELEKTRONİK KELEPÇE UYGULANABİLECEK TAKİP VE DENETİM TÜRLERİ

ADLİ KONTROL TEDBİRLERİNİN YERİNE GETİRİLMESİNDE ELEKTRONİK KELEPÇE KULLANILMASI

Bilindiği üzere Adli kontrol, şüpheli veya sanığın tutuklanması yerine bir veya birden fazla yükümlülüğe tâbi tutularak, toplum içinde denetimini öngören bir koruma tedbiri olarak tanımlanmaktadır. (DSHY md. 55)

Elektronik kelepçe ile izleme yönteminin uygulanabileceği Adli kontrol tedbirleri şunlardır:

  1. YURT DIŞINA ÇIKAMAMAK: Bu adli kontrol tedbirinde yükümlü ülke sınırları dışına çıkamaz. (DSHY md. 56/1-a)

  2. KONUTUNU TERK ETMEMEK: Şüpheli veya sanığın mahkeme tarafından belirlenen konutunu mazereti olmaksızın veya izin almaksızın terk etmemesi sağlanır. Bu amaçla izlemeye alınır. (DSHY md. 56/1-h)

  3. BELİRLİ BİR YERLEŞİM BÖLGESİNİ TERK ETMEMEK: Şüpheli veya sanığın mahkeme tarafından belirlenen yeri veya yerleşim bölgesini mazereti olmaksızın veya izin almaksızın terk etmemesi gerekir. Elektronik izleme yoluyla bu husus takip ve denetim altına alınır. (DSHY md. 56/1-ı)

  4. BELİRLENEN YER VEYA BÖLGELERE GİTMEMEK YA DA ANCAK BAZI YERLERE GİDEBİLMEK: Şüpheli veya sanığın mahkeme tarafından belirlenen yere veya yerleşim bölgesine mazereti olmaksızın veya izin almaksızın gitmemeyi ya da ancak bazı yerlere gidebilmesini ifade eden bir kavramdır. (DSHY md. 56/1-i)

Adli kontrol tedbirlerinin yerine getirilmesi

Haklarında Denetim Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğin 56 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a), (h), (ı) ve (i) bentlerinde sayılan ve yukarıda bahsedilen adli kontrol tedbirlerine karar verilen şüpheli veya sanıkların toplum içinde izlenmesi, denetim ve takibi elektronik kelepçe takılmak suretiyle yerine getirilebilir. (DSHY md. 57/5)

HAPİS CEZASININ KONUTTA İNFAZI

Hapis cezasının konutta infazı, DSHY’nin 75 maddesinde ifade edilen kurallar çerçevesinde sağlanır.

DSHY’nin 75/11 maddesine göre, Cezanın konutta çektirilmesine ilişkin kararların infazı, elektronik kelepçe kullanılması suretiyle de yapılabilir.

CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI SUÇLARDAN HÜKÜMLÜ OLANLARA UYGULANACAK TEDAVİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER HAKKINDA YÖNETMELİK[7]

Bu Yönetmeliğin amacı, 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102 nci maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan cinsel saldırı, 103 üncü maddesinde tanımlanan çocukların cinsel istismarı ve 104 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında tanımlanan reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarından hapis cezasına mahkûm olanların, cezalarının infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde tâbi olacakları yükümlülüklerin, tıbbi tedavilerin ve iyileştirme programlarının belirlenmesi ile bunların uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. (Md.1)

Bu Yönetmelik uyarınca yükümlülerin cezalarının infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde tâbi olacakları yükümlülüklerin yerine getirilmesinde elektronik izleme sisteminden yararlanılabilir.

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi Ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik’in “Hükümlü veya yükümlülerin uyması gereken kurallar” başlıklı 13/2 maddesine göre, Yükümlülüğün elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle yerine getirilmesine karar verilmesi durumunda, yükümlü elektronik kelepçe ve diğer cihazlar ile ilgili üniteyi usulüne uygun olarak kullanmak ve korumak zorundadır.

ELEKTRONİK CİHAZLARIN KURULMASI VE KELEPÇE TAKILMASI

Yükümlülerin bilgilendirilmesi

Elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle izlenmesine karar verilen yükümlülerin, görevli denetimli serbestlik personeli tarafından bilgilendirilmesi gerekir.

İzleme ünitesinin kurulması ve izlemenin başlaması

Elektronik cihazın özelliğine göre yükümlü müdürlüğe davet edilerek veya yükümlünün evine gidilerek elektronik izleme ünitesi kurulur ve devreye sokulur.

Elektronik cihazlarla takip edilecek yükümlünün kimlik bilgileri görevli personel tarafından kontrol edilir. (DSHY md. 105/1)

Uyulması gereken kurallar ve uymamanın sonuçları konusunda yazılı bilgilendirme

Yükümlü, elektronik kelepçe, diğer cihazlar ve ilgili ünitenin kullanımı ile uyulması gereken kurallar ve uymamanın sonuçları konusunda yazılı olarak bilgilendirilir. (DSHY md. 105/2)

Yükümlünün uyması gereken kurallar

Elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle takibine karar verilen yükümlü şu kurallara uymak zorundadır: (DSHY md. 105/3)

  1. Elektronik kelepçe takılmasına ve ilgili ünitenin kurulmasına rıza göstermek zorundadır.

  2. Cihazları kullanılır durumda bulundurmalıdır.

  3. Kararın infazı için gerekli olan kısıtlamalara ve cihazların kullanımına ilişkin belirlenen kurallara uygun hareket etmelidir.

Bu kurallara aykırı davranış yükümlülüğünün ihlali sayılır. (DSHY md. 105/3)

Yükümlünün kurallara aykırı davranması halinde yapılacak işlemler

Yükümlünün kurallara aykırı davranması halinde yapılacak işlemler şunlardır: (DSHY md. 105/4)

  1. Müdahale ekibinin durumdan derhal haberdar edilmesi: İzleme merkezi tarafından yükümlünün kurallara aykırı davrandığının belirlenmesi halinde, müdahale ekibi durumdan derhal haberdar edilir.

  2. İhlalin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne yazılı olarak bildirilmesi: Elektronik izleme şube müdürlüğü, yükümlünün kurala aykırı davranışını denetimli serbestlik müdürlüğüne yazılı olarak da bildirir.

  3. İhlalin komisyona iletilmesi: Kurala aykırı davranışın vaka sorumlusu tarafından yükümlülüğün ihlali olarak değerlendirilmesi halinde durum komisyona iletilir.

ELEKTRONİK CİHAZLARIN VE KELEPÇENİN SÖKÜLMESİ

Elektronik cihazlar ve kelepçe görevli denetimli serbestlik personelince şu hallerde sökülür: (DSHY md. 106/1)

  1. Yükümlülüğün sona ermesi,

  2. Yükümlülüğün ihlal edilmesi,

  3. Yükümlünün ceza infaz kurumuna alınması,

  4. Yükümlünün elektronik cihazların kullanılması suretiyle takibinden vazgeçilmesi.

Bu durumlarda Cihaz, gerekli kontroller yapılarak yükümlüden tutanak karşılığında teslim alınmalıdır. (DSHY md. 106/1)

Elektronik cihaz ve kelepçe izleme merkezi bilgilendirilmeden sökülmez.

Sistem üzerinden elektronik takibin sonlandırılması

Elektronik cihaz ve kelepçe sökülmesine ilişkin talep üzerine izleme merkezi tarafından sistemden elektronik takip sonlandırılır ve elektronik takibe ilişkin gerekli bilgiler ilgili müdürlüğe iletilir. (DSHY md. 106/2)

Yükümlünün elektronik izleme araçlarına zarar vermesi

Yükümlü,  kasten elektronik izleme araçlarına zarar vermesi halinde, (örneğin elektronik kelepçeyi kırması) kamu malına zarar verme suçunu işlemiş olacaktır.[8]


[6] Uludağlı,  Nilay Pekel:  Hükümlülerin Denetiminde Ve Topluma Kazandırılmasında Yeni Bir Yöntem Olarak Elektronik İzleme, AÜHFD, 61 (4) 2012:1337-1368, s. 1339.

[7] RG: T. 26.07.2016, S.29782.

[8] Y.23. CD, E: 2015/18875, K: 2016/10717, Teb: 15 - 2014/5567, KT: 14.12.2016: “….İşlediği bir suç nedeniyle hakkında Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Kanunu 105/a maddesi gereğince elektronik kelepçe uygulanmak suretiyle 20.00-06.00 saatleri arasında konutu terk etmeme yükümlülüğü verilen sanığın 18/09/2013 günü 20.00 eve gelmediğinin tespit edilmesi üzerine Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından haber verilen polis memurlarınca yapılan soruşturmada sanığın elektronik kelepçeyi kırarak attığının tespit edildiği bu suretle kamu  malına zarar verme  suçunu işlediği  iddia ve kabul olunan olayda; İddia, sanığın tevil yollu ikrar içeren savunması, tutanaklar ve tüm dosya  kapsamından, sanığın mala zarar verme eyleminin sabit olduğu anlaşıldığından mahkumiyeti yönündeki mahkeme kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir….ONANMASINA, 14.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi…” Y.15. CD, E: 2015/11900, K: 2016/5808, Teb: 15 - 2013/386102, KT: 02/06/2016: “…. Sanığın daha evvelden işlediği çeşitli suçlardan dolayı ceza aldığı, cezasını Adana Açık Ceza İnfaz Kurumunda infaz ederken Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiş. Sanığa Hatay Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından bir konutta denetim ve gözetim altında bulunma denetimi gereğince ayak bileğine elektronik kelepçe takıldığı, sanığın sinirlenerek kelepçeyi kırdığının iddia edilen olayda sanığın kamu malına zarar verdiği, kamunun zararının karşılanmadığı gerekçesiyle kurulan mahkumiyet hükmünde isabetsizlik görülmemiştir…..ONANMASINA, 02/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…”