Ev sahibi ile emlak şirketi arasındaki sözleşmelerde yer alan cezai şart, belinizi bükebilir. Mal sahibinin evi satmaktan vazgeçmesi halinde, emlak şirketi lehine sözleşmede cezai şart öngörülmüş ise, evi satmamanıza rağmen yükse miktarlarda tazminat ödemek zorunda kalabilirsiniz.

Emsal bir olayda mal sahibi benzer bir durumla karşılaşmış ve hatta bu konu mahkemeye taşınmıştır.  Cezai şartın ödenmesine karar veren mahkeme kararının temyizi üzerine Yargıtay, cezai şartın ödenmesinin yerinde olduğuna fakat cezai şartta indirime gidilmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Belirtilen kararda şu ifadeler yer verilmiştir:

Dava, tellallık sözleşmesinden doğan cezai şartın tahsili isteğine ilişkindir. Davacı, sözleşme gereğince davalının süresinden evvel satıştan vazgeçmesi nedeni ile ceza-i şart alacağına karşılık 15.576 TL alacağın tahsilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmiştir.

İcra takibine konu alacak taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan ceza-i şart niteliğindedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 182. Maddesi hükmünce hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin resmen gözetmesi gerekir.

Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı tarafların ekonomik durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı ölçü olarak alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınacak ceza miktarı hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir.

Mahkemece bu yönler, gözetilmeden yazılı şekilde şartın tamamı üzerinden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Avukat Selçuk Ener