Yeni Şafak gazetesi yazarı ve Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk bugünkü köşesinde FETÖ davalarında görev yapan hakimlere değindi.

“GÜÇ NEREDEYSE O YÖNE DÖNÜYOR”

Öztürk “FETÖ davalarında kurulan tuzaklara bu köşede defalarca değindim” dedikten sonra şu ifadeleri kullandı:

“‘Poker suratlı’ itirafçıların itiraf adı altında yaptıkları yönlendirme ve meseleyi başka bir yöne evirme eylemlerini de…

FETÖ davalarındaki ‘suçun tarihi’ konusundaki muğlaklık üzerinden yarın bir gün ek iddianamelerle “herkesi” yargılayabilecek bir mekanizmanın geliştirildiğini de…

Bir tuzak daha var! Ya da iddia diyeyim.

Bu tuzak, FETÖ davalarında görevli hakim ve savcıların bir kısmının “öncelikleri”dir!

Size içeriden bir iddia aktarayım.

Adam yargı mensubu. FETÖ’cü değil. Muhafazakar ya da milliyetçi de değil. Merak etmeyin ulusalcı ya da Kemalist de değil.

Yani her devrin adamı. Liyakat mı? Yok onu aramıyoruz. Oluşan boşluktan faydalanıp bir koltuk kapmış. Nasıl olsa FETÖ’cü değil diye de ses çıkarılmamış.

“Güce tapıyor”. Güç neredeyse o yöne dönüyor. Rüzgar gülü sanki. Manipülasyona açık.

Yarın bir gün, devran dönse o da dönecek…

O derece!”

“HER DEVRİN ADAMLARI ÜZERİNDEN YAPIYOR”

FETÖ davalarındaki tuzakları hatırlatmanın boyunlarının borcu olduğunu yazan Yeni Şafak yazarı Öztürk köşesini şöyle sürdürdü:

“Bu özelliklere sahip birçok yargı mensubundan söz ediliyor. Ve deniyor ki, “FETÖ, hala kapalı operasyonlar yapıyor. Bir takım davaları maniple ediyor. Toplumsal duyarlılıklarla oynuyor. Böylece zafiyet var algısı oluşturuyor. Bu operasyonları da o her devrin adamları üzerinden yapıyor. Çünkü o adamların tek bir kaygısı var menfaatleri!”

Bunları ben söylemiyorum “içeriden” söylüyorlar.

Bana düşen, bu iddiaların muhataplarına duyurmaktır.”