Hukuka Aykırı Tutmada Bireysel Başvuru

İHAS m.5/1’e göre, herkes özgürlük ve güvenlik sahip olup, yasanın öngördüğü usule uygun olmadan hiç kimse özgürlüğünden yoksun bırakılamaz. Aynı fıkranın (c) bendinde sayılan “Kişinin bir suç işlediğinden şüphelenmek için inandırıcı sebeplerin bulunduğu veya suç işlemesine ya da suçu işledikten sonra kaçmasına engel olma zorunluluğu kanaatini doğuran makul gerekçelerin varlığı halinde, yetkili adli merci önüne çıkarılmak üzere yakalanması ve tutulması” halinde ise, yalnızca ceza yargılaması kapsamında suç işlendiğine dair şahıstan şüphelenilmesini gerektirecek inandırıcı nedenlerin bulunması halinde yetkili adli makamın huzuruna çıkarılması amacıyla kişinin özgürlük ve güvenlik hakkının sınırlandırılması mümkündür. >> YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Uzun Tutuklulukta Anayasa Mahkemesi’ne Başvuru Hakkı

Tutuklunun makul sürede yargılanma veya yargılama süresince serbest bırakılma hakkı; her ne kadar makul sürede yargılanma hakkının kapsamında ve dolayısıyla İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.6’ya göre incelense de, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile ilgili tutukluluk tedbirinin “ana unsur” olması sebebiyle İHAS m.5/3’ün güvencesi altındadır. İHAS m.6’da öngörülen makul sürede yargılanma hakkı, tutuklu için İHAS m.5/3’de düzenlenen makul sürede serbest yargılanma hakkının yansımasıdır. İHAS m.5/3 kapsamında serbest bırakılan tutuklunun, elbette İHAS m.6/1 bağlamında makul sürede yargılanma hakkına halel gelmeyecektir. İHAS m.5/3’ü İHAS m.6/1’den farklı kılan; makul süreyi aşmaması gereken hususun “yargılama” değil, şüpheli veya sanığın tutukluluğu olmasıdır. İHAS m.5/3 tutukluluk süresinin makullüğünü değerlendirirken, İHAS m.6 bir bütün olarak yargılama süresinin makullüğünü gözönünde bulundurmaktadır. >> YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Tutukluluğa İtirazın Duruşmalı İncelenmesi

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM); 13.02.2001 tarihli ve 25116/94 sayılı Schöps-Almanya kararına atıfla, tutukluluk haline karşı yapılan itiraz incelemesinde görevli yargı merciinin usule ilişkin teminatları sunması gerektiğini bildirmektedir. Yargılamanın hem “çekişmeli” olması ve hem de her durumda iddia makamıyla tutuklu arasında “silahların eşitliği” ilkesinin garanti edilmesinden hareketle İHAM; şüpheli veya sanığın tutukluluk gerekçesinin İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS’ın) 5. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi kapsamına girdiği hallerde, itiraz incelenmesinde duruşma yapılmasının zorunlu olduğunu belirtmektedir. >> YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Tutuklulukta İlgili ve Yeterli Gerekçe ve Geçici Tedbir

Tutukluluk için İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin aradığı makul şüphe ve Türk Hukuku’nun öngördüğü kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığının tespitinde; ilk tutuklama kararında yalnızca suç ve cezanın ağırlığına bakılmamalı, tutukluluğa konu suçun katalogda yer alması tutukluluk için yeterli görülmemeli, kanaatimizce ilgili ve yeterli gerekçenin varlığı aranmalıdır. >> YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ


hukukihaber.net