Bilindiği gibi, 6183 sayılı AATUH Kanunun 58. Mad. Hükmüne göre kendisine ödem emri tebliğ edilen amme borçlusu böyle bir borcun bulunmadığı ile ilgili 7 gün içerisinde ilgili Vergi Mahkemesi nezdinde iptal davası açabilir. Açılacak davalarda süre önemli olup,  dava hakkında ödeme emrinin ilan yoluyla tebliğ edilip edilmediği, ödeme emri tebliğ edilmiş ise kime ve nasıl tebliğ edildiğinin bilinmesi gerekecektir.
 
İlanen tebliğ edilen ödeme emrine karşı dava açma süresi ve açılacak davaların şekli önem taşımaktadır. Dava ile ilgili usul ve esaslar 2577 sayılı İdari Yargılama  Usul Kanununun 3. Maddesinde belirtilmiştir.
 
Buna göre açılacak davalarda mükellefin muttali tarihine göre dava açması mümkündür (Bkz: İYUK md. 7 ). Ödeme emrinin tebligatı doğal olarak  mükellefin gıyabında yapılmış olduğu için burada ıttıla tarihi önem taşımaktadır. Vergi idaresi amme borçlusu mükellefin tebligata elverişli adresine erişemediği için vergi idaresi amme borçlusu gerçek ve tüzel kişiler hakkında zorunlu olarak ilanen tebliğ yoluna gidebilmektedir. [1]
 
Vergi idaresinin ödeme emrinin ilanen tebliği aşamasında hukuka aykırı olduğu kabul edilen işlemleri, Vergi yargısının hakemliğine başvurularak işlemlerin iptali konusunda mücadele verilmektedir.[2] İlan yoluyla mükellefin gıyabında tebliğ edilen ödem emirlerinin iptali için açılacak davalarda mutlak surette yürütmenin durdurulması talep edilmelidir. [3]
 
Vergi yargısına taşınan ve ödeme emrinin ilanen tebliği kaynaklı iptal davalarında doğal olarak ödeme emri aslı dava dilekçesine eklenememektedir. Burada amme borçlusu ilanen tebligata konu borcun tutarını, borcun nev’ini, ve varsa diğer bilgiler burada dava dilekçesine yazılabilir.
 
Amme borçlusu mükellefler ilanen yapılan ödeme emri tebligatından aşağıdaki şekillerde bilgi sahibi olabilirler:
 
1- Banka hesaplarına uygulana e-haciz işlemleri nedeniyle
2- Amme borçlusu mükelleflerin menkul ve gayrimenkullerine gıyapta uygulanan haciz işlemlerine,
3- Araç ve diğer menkul malların trafik ve diğer sicil bürolarında ruhsatlara uygulanan haciz işlemlerinde,
4- …………
 
Sonuç olarak, amme borçlusu mükelleflerin gıyabında ilan yoluyla tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı, vergi dairesinde ıttıla tarihine göre vergi davası açılması olanağı mevcuttur. Açılacak davalarda dava dilekçesine ödeme emri aslı veya fotokopisi eklenemediği için burada ilgili vergi dairesine başvurulup, buradan yeniden ödeme emri tebligatı yapılması olanakları araştırılmalıdır.
 
Öte yandan zamanaşımı bitmesine kısa bir süre kala, Kasım veya Aralık aylarında yerel ve Türkiye çapında çıkan büyük Gazetelerde bu konuda verilen ilanlar takip edilerek vergi dairelerine başvuru yapılmalıdır. İlanen tebligatlar idare tarafından borçlu mükellefin adresinin bilenmemesi veya bulunmaması gibi hallerde mümkün olabilmektedir. ( VUK md. 103,104,105 )
 
Bizim önerimiz, borçlu mükelleflerin bağlı bulundukları vergi dairesine müracaat ederek değişen adreslerini yazılı olarak vergi dairesine bildirmeleri yararlı olacaktır. Ayrıca, yılın bitmesine yakın aylarda,  yerel gazetelerin ilan tebligatlarını takip etmelerinde de yarar olacaktır.


----------------------------------
[1] 213 sayılı VUK md:94,99,103,104,107
[2] Denizli Vergi Mahkemesi Kararı 30.09.2015 gün ve E:2015/298- K:2015/663- ve ayrıca Bkz: Danıştay 3. Dairesi kararı 10.06.2015 gün ve E:2012/4863-K:2015/4670 sayılı kararlar
[3] Ankara 5. Vergi Mahkemesi kararı 19.09.2012 gün ve E:2012/1449-K:2012/1747  sayılı kararlar