İşçi-işveren ilişkilerinde arabuluculuk uygulamasının etkin olarak kullanılamaması nedeniyle en ufak bir uyuşmazlıkta bile davalar açılıyor. Böyle olunca da, iş davaları yasal süresi içinde sonuçlanamıyor. Her ne kadar iş mahkemelerinde önemli ölçüde işçiler haklı bulunsa da, özellikle fazla mesai alacakları konusunda işçilerin dava açarken dikkat etmeleri gereken bazı noktalar var.

KIDEM-MESAİ İLK SIRADA

İşçi - işveren uyuşmazlıklarının önemli bir bölümü kıdem tazminatı ve fazla mesai alacaklarına ilişkin olarak doğuyor. İşçiler sözleşme feshi sonucu ortaya çıkan kıdem tazminatının ödenmediği ve fesih nedeninin işverenin öne sürdüğü nedenler olmadığını iddia ederek kıdem tazminatı davası açmaktadırlar. Bunun yanında işçiler çalıştıkları sürenin karşılığı olan ücretlerini tam olarak alamadıklarını iddia ederek fazla mesai alacakları için dava açabilmektedirler.

İş Hukukunda fazla çalışma yapıldığının, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatilinde çalışıldığının ispat yükü işçi üzerindedir. Dolayısıyla işçi eğer fazla çalışma yaptığını iddia ediyorsa bu durumu somut belgelerle ispat etmek durumundadır. İşçiler ücret hesap pusulalarını ve bordrolarını imzalarken dikkatli olmalılar. Bordroyu imzalamışlarsa belirtilen tutarların kendisine ödendiğini kabul etmiş olmaktadır.

TANIKLA İSPAT MÜMKÜN

Fazla mesainin ispatlanması kural olarak somut delillerle yapılmalı. İşçinin belirlenmiş saatler dışında işyerinde çalıştığını ispatlayacak yazılı dokümanlar mahkeme nezdinde kanıt olşturur. Bu nedenle fazla mesai yapan ancak bunun ücretini işverenden alamayan çalışanların somut deliller toplaması ve bunu mahkemeye sunması gerekmektedir. Somut delillerin de kural olarak yazılı olması gerekmektedir.

Yan deliller gerekli

İŞ mahkemelerinde tanık beyanlarının yanına mutlaka somut delillerin sunulması da gerek. Bu sayede işçinin alacağa hak kazanması mümkün. Ancak işçi, çoğu kez çalışırken bu delilleri toplayamaz ve yalnızca uyuşmazlık söz konusu olduğunda delil toplamaya başlar. Bu durumda da işçinin eli güçlü olmayacaktır.

Tanıkla ıspat mümkün mü?

Diğer yandan fazla mesainin ispatlanmasında tanık dinlenmesi de mümkündür. İşçi fazla mesaiye ilişkin alacak davası açtığında işyerinde çalışan bir iş arkadaşını mahkemeye tanık olarak davet edebilmektedir. Tanık olarak dinlenen işçinin ifadeleri fazla mesai yapıldığını doğrular nitelikte olursa bu ifadeler mahkeme nezdinde dikkate alınmaktadır.

Birbirine şahit olabilirler

Aynı işyerinde çalışan ve fazla mesai yaptıkları süreler karşılığı zamlı ücretlerini alamadıklarını iddia ederek dava açan işçiler mahkemede birbirleri lehine şahitlik yapabilirler. Ancak bu durumda mahkeme kural olarak işçilerin beyanlarına itibar etmez ve ihtiyatla yaklaşır. Çünkü bu kişiler arasında bir menfaat birliği bulunmaktadır. Birbirleri lehine tanıklık etmeleri sonucu ortaya çıkacak durumdan tanıkların tümünün menfaat sağlayacak olması, tanık beyanlarının güvenilirliğinin sorgulanmasına neden olacaktır.

Değerini düşürmez

İŞÇİ fazla mesai alacağının ispatlanması için akrabasını veya bir yakınlığı olan kişiyi de tanık olarak mahkemeye davet edebilir. Akrabalık beyanların değerini düşürmez. Kişinin akrabası lehine yalan bilgiler sunacağı düşünülerek beyanlarının geçersiz sayılması mümkün değildir.



Okan Güray Bülbül / AKŞAM