Ses ve gaz fişeği atabilen silahların nitelikleri, imali, ithali, ihracı, satışı, edinilmesi, bulundurulması ve taşınması hakkındaki usul ve esaslar ile bunlarla ilgili izin, kayıt ve tescil işlemlerini düzenleyen 5729 sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun, 12.02.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yedi esas ve bir geçici maddeden oluşan Kanunun ceza hükümlerini düzenleyen 4. maddesinde; Kanun kapsamına giren silahları yetkili mercilerden izin almadan veya 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülecek şekilde imal edenler veya satanların bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüz güne kadar adli para cezası, Kanunun 3. maddesinin 1., 2. ve 3. fıkralarındaki yasaklara aykırı davranışta bulunanların beşyüz Türk Lirası, 4. fıkrasındaki yasaklara aykırı davranışta bulunanlara beşbin Türk Lirası idari para cezası verileceği ve bu silahların mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verileceği, Kanun kapsamına giren silahları, Yönetmelikte belirlenmiş esas ve usullere aykırı olarak imal edenlerin beşbin Türk Lirasından yirmibin Türk Lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır.

6136 sayılı Kanunun 13. maddesinin son fıkrasına göre; “Kurusıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği ya da benzerlerini atabilen tabancayı, teknik özelliklerinde değişiklik yaparak öldürmeye elverişli silah haline dönüştüren kişi, bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre cezalandırılır”.

6136 sayılı Kanun m.13/1’e göre; “Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur”. Bu ceza, kurusıkı tabancadan teknik özelliklerinde değişiklik yapılarak öldürmeye elverişli silah haline dönüştürülmeyi kapsar. Bu cezanın tatbiki için; kurusıkı silahın dönüştürülebilir olması değil, 6136 sayılı Kanun kapsamına girecek şekilde dönüştürülmesi gerekir.

Bu husus, suçun maddi unsuru olarak aranmıştır.

15 esas ve üç geçici maddeden oluşan Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Yönetmelik ise, 5729 sayılı Kanunun tatbiki amacıyla 02.05.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

23.11.2010 tarihinde Yönetmeliğin bazı maddelerinde “Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile değişikliğe gidilmiştir. Yazı konumuzla ilgili değişiklik ise, 08.04.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile yapılmıştır.

Yönetmeliğin “İthal ve İhraç” başlıklı mülga m.10/3’de yer alan “Ses ve gaz fişeği atabilen silahların imalatında aranan zorunluluklar, ihraç edilmek kaydıyla üretileceklerde aranmaz.” hükmünden dolayı, ihracat kapsamında üretilen kurusıkı tabanca ve silahların yerli pazara sürülmesiyle sıkıntılar yaşandığından bahisle, ses ve gaz fişeği atabilen silahların üretim serbestliğinin kaldırılması amacıyla düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Yazımızın ana konusu da budur, yani ihracat kapsamında üretilen kurusıkı tabancaların, ihraç edilmeyip veya edildikten sonra tekrar yerli piyasaya sürülmek suretiyle yaşanan olumsuz durumlar ve buna ilişkin düzenlemelerdir.

Aşağıda ilk önce Yönetmeliğin; ses ve gaz fişeği atabilen silahların ithal ve ihraç edilmesini düzenleyen 10. maddesine, ardından üretim esaslarını düzenleyen 5. maddesine ve bu maddelerde yapılan değişikliklere yer verilecektir.

Yönetmeliğin 08.04.2015 tarihinde yapılan düzenlemeden önceki “İthal ve ihraç” başlıklı 10. maddesine göre;

“(1) Bu Yönetmelik kapsamına giren silahların ithal ve ihraç işlemleri genel hükümlere göre yerine getirilir.
(2) 5 inci maddede belirtilen şartları haiz olan silahların ithalinde İçişleri Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığının uygun görüşü aranır.
(3) Ses ve gaz fişeği atabilen silahların imalatında aranan zorunluluklar, ihraç edilmek kaydıyla üretileceklerde aranmaz”.

10. maddenin 3. fıkrasında; ses ve gaz fişeği atabilen silahların imalatında aranan zorunlulukların, ihraç edilmek suretiyle üretilecek silahlarda aranmayacağı yer almakta idi. Bu hüküm; uygulamada kurusıkı silah imal eden firmaların, yurtiçinde satışa sunulacak silahlarda aranan ve Yönetmeliğin 5. fıkrasında düzenlenen usul ve esaslara uygun şartlarda silah üretmeyerek, ihraç edilecek silahlar arasında gösterip, bu yolla 6136 sayılı Kanun kapsamına giren silahlarla ayırt edilemeyecek biçimde ateşli silahları üretip piyasaya sürmelerinin önünü açmakta idi. Bu sorunun önüne geçmek için 08.04.2015 tarihinde Yönetmelikte değişiklik yapılarak, bu fıkra kaldırılmış ve 10. maddenin 1. fıkrasına, “Ancak, ihraç edilmek kaydı ile üretim yapmak için verilen üretim izin belgeleri kapsamında üretilerek yurtdışına ihraç edilmiş olan silahların çeşitli sebeplerden dolayı iade edilmesi halinde ve yurtdışı fuarlarda sergilenmek için geçici ihracat ile yurtdışına çıkartılmış silahların geri getirilmesi durumunda; 5 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen üretim esasları aranmaz. Ancak, yurtdışına olan ihracın iadesi ve yurtdışındaki fuar malı olarak tekrar yurtiçine getirilen bu silahlardan 5 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen esaslara uymayanlar hiçbir suretle yurtiçi piyasaya arz edilemez.” hükümleri eklenmiştir.

Bu değişiklikle yukarıda değindiğimiz sorunun giderileceği düşünülmüşse de, Yönetmeliğin 5. maddesine eklenen 3. fıkra ile yukarıda bahsettiğimiz sorunların yaşanmasının önü yine açık bırakılmış, dolayısıyla 10. maddenin 3. fıkrasının yürürlükten kaldırılmasının beklenen etkisi olmamıştır.

Yönetmeliğin 5. maddesine eklenen 3. fıkraya; “İhraç edilmek üzere imal edilecek silahlarda; birinci fıkranın (b), (c), (d), (e), (f) ve (ğ) bentlerinde belirtilen üretim esasları aranmaz.” şeklinde hüküm eklenerek, ihraç edilmek üzere imal edilen silahların üretiminde, 1. fıkrada düzenlenen b, c, d, e, f, ğ bentlerinde belirtilen şartların aranmayacağı, yani ses ve gaz fişeği atabilen silahların;
  1. Birden fazla fişeği seri olarak atamayacak şekilde; yarı otomatik, birer veya toplu tabanca çalışma sistemine bağlı kalmadan,
  2. Gaz çıkışının; namlu ucundan olacak silahlarda namlu içerisinde, fişek yatağı hariç olmak üzere namlu uzunluğunun en az yarısı uzunlukta çelikten imal edilmiş “namlu emniyet sacı” ve bu sac ile namlu ucu arasında kalan kısımda olacak şekilde sacın geniş yüzeyine dik olarak konumlandırılmış çelikten imal edilmiş namlu emniyet pimi olmadan, emniyet pimi yerine, namlu emniyet sacının olduğu kısım fişek yatağı aynı eksende olmayacak şekilde en az 1,5 mm eksen kaçıklığına sahip olarak da imal edilmeden, emniyet sacının fişek yatağı tarafında olmadan, belirtilen sac ve pimin, namlu içerisine kolayca çıkartılamayacak şekilde yerleştirilmeden, fişek yatağı bitiminde olacak silahlarda namlu içerisine, namlu çapını tam kapatacak şekilde sertleşmiş çelikten imal edilmiş “namlu emniyet çelikleri” yerleştirilmeden, bu çeliklerin fişek yatağı ve namlu ucuna dönük kısımları delinmeyi engellemeye yönelik geometrik şekillere sahip olmadan ve aynı zamanda bu çeliklerin sökülmeye elverişsiz şekilde namlu içerisine yerleştirilmeden, namlu emniyet çeliklerinin fişek yatağı bitimine olabilecek en yakın konumda olmadan,
  3. Namlu ağzının ve çevresinin karşıdan bakıldığında görülecek şekilde ve kolayca çıkmayacak turuncu renkli boyanmadan,
  4. Namlu uzunluğunun fişek yatağı hariç 300 milimetreyi ve tüm uzunluğu 500 milimetreyi geçmeyecek şekilde imal edilmeden,
  5. Görünümünün toplu veya yarı otomatik tabanca şeklinde ve güvenlik kuvvetlerince kullanılan tam otomatik silah şeklinde veya görünümünde olmadan,
  6. Bu silahların ambalaj ve kutularında Yönetmeliğin ekinde yer alan yasal uyarı ve silah kullanım kılavuzu koyulmadan,

Üretilip ihraç edilebileceği belirtilmiştir. Görüleceği üzere; ihraç veya bu maksatla yurtdışı tanıtım veya fuarlarda sergilenmek üzere imal edilecek kurusıkı tabanca ve silahlarda, 5729 sayılı Kanunun 5. maddesi ile üretim özelliklerinin Yönetmeliğe bırakıldığı ve Yönetmeliğin 5. maddesinde öngörülen şekilde bu tabanca ve silahların üretilmesi gerektiği halde, Yönetmeliğin 5. maddesinin 3. fıkrasına eklenen “İhraç edilmek üzere imal edilecek silahlarda; birinci fıkranın (b), (c), (d), (e), (f) ve (ğ) bentlerinde belirtilen üretim esasları aranmaz.”  hükmünden hareketle, kurusıkı tabanca ve silahların üretimine ilişkin bazı özelliklerin ihraç maksatlı ürünlerde aranmayacağı ifade edilmiştir.

Yönetmeliğin 10. maddesinin 3. fıkrasının yürürlükten kaldırılıp, 5. maddeye 3. fıkranın eklenmesi ile hangi sorunun giderilmeye çalışıldığı anlaşılamamıştır.

Kurusıkı silahların, 6136 sayılı Kanun kapsamına giren silahlardan ayırt edilmesine yarayan önemli özellikleri; namluda bulunan sabit tıpa, namlu ağzının karşıdan bakıldığında görülecek şekilde ve kolayca çıkmayacak turunca renkli boya ile boyanması, görünümün toplu ve yarı otomatik tabanca veya güvenlik kuvvetlerince kullanılan tam otomatik silah şeklinde olmamasıdır.

5729 sayılı Kanunun 2. maddesinde, bu Kanun kapsamına giren silahların imal, ithal ve ihracına ilişkin şartlar belirtilmiştir. Buna göre silahlar; 6136 sayılı Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülmeyecek ve üzerinde 6136 sayılı Kanun hükümlerine tabi silahlardan rengi ve şekli belirtilerek açıkça ayırt edilmesini sağlayan bir işaret taşıyacak şekilde üretilecek ve ithal edilecektir.

Madde gerekçesinde; kurusıkı silahların, ruhsata tabi ateşli silahlardan inceleme yapılmadan ayırt edilemediği, dış görünümlerinin benzerliğinden istifade edilmek suretiyle; gasp, soygun, hırsızlık, kapkaç, tehdit, adam kaçırma, zorla senet imzalatma gibi çeşitli suçlarda sıklıkla kullanılır hale geldiği, bu durumun ise toplumun huzur ve güvenliğini olumsuz yönde etkilediği belirtilmiştir.

5. maddeye eklenen 3. fıkra; kurusıkı tabancaların görünürde ihraç edilmesi, fakat gerçekte yurtiçinde satışa sunulması amacıyla 6136 sayılı Kanun kapsamına giren silahlardan ayırt edilmeyecek şekilde üretilip, bu yolla kişilerce kolaylıkla temin edilmesinin ve bireylerin yaşam ile maddi ve manevi varlıklarının korunması haklarının tehlikeye düşürülmesinin önünü kapatmamıştır. Bir başka ifadeyle, 2015 yılında Yönetmelikte yapılan değişiklikler yetersizdir.

Bu nedenle; 5. maddeye eklenen 3. fıkra kaldırılmalı, 10. maddenin 1. fıkrası değiştirilmeli, kurusıkı tabancaların ihraç edilmek amacıyla imal edilmesinde 5. maddenin 1. fıkrasında sayılan şartların aranması gerektiğine ilişkin düzenleme yapılmalıdır. Yönetmeliğin 5. maddesinde kurusıkı tabancalar için aranan imal şartları; ithal, ihraç ve yurtiçi satış farkı gözetilmeksizin aranmalı, böyle insan yaşamı ve vücut bütünlüğü her yerde korunmalı, özellikle ihracat bu kapsamdan çıkarılmamalı, ihraca konu edilen kurusıkı silahların hileli yöntemlerle tekrar yurda sokulabildiği, bunları yakalama güçlüğü de dikkate alınarak, daha üretim aşamasında ihracat adı altında yurtta satılacak ve daha sonra gerçeğe silaha dönüştürülebilecek imalata izin verilmemelidir.

Kurusıkı tabancanın namlusuna sabit tıpa koyulması zorunluluğu ihraç amaçlı ürünlerde de aranmalı, bu yolla yurtiçine veya dışına gönderilecek kurusıkı tabancaların ölümcül veya insan sağlığına zarar verecek şekilde kullanılmasının önüne geçilmelidir. Aksi halde, ihraç adı altında üretilen ve bir şekilde yurtiçine satılmak suretiyle kurusıkıdan 6136 sayılı Kanuna muhalif ateşli silaha dönüştürülen silahlarla vatandaşın can ve mal güvenliği tehdit altında kalacak, tehlike suçları artacak ve ateşli silahların kontrol altına alınması zorlaşacak, silah kaçakçılığında ve illegal silahlanmada ciddi artış yaşanacaktır.

Netice itibariyle; 08.04.2015 tarihli değişiklik, kurusıkı tabanca ve silahların ateşli silaha dönüştürülmesinin önlenmesine beklenen katkıyı sağlayamamıştır.

 
(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)