İşte o yazı:


Ayrılıkçı gruplarla mücadelede çeşitli yöntemler var..
Masaya oturmak var.. 
Müzakere etmek var..
Taviz vermek var..
İkna etmek var..
Bir de yok etme, imha etme yöntemi var.. Buna Sri Lanka yöntemi deniliyor..
Sri Lanka hükümetleriyle Tamil Kaplanları 30 yıl çatıştı..
70 bin kişi öldü..
Barış anlaşması yapıldı, silahlar sustu, ama bir süre sonra bozuldu..
Çakma barış daha şiddetli savaşı getirdi..
2009 yılında ordu imha yöntemini seçti.. Liderleri öldürüldü, gerillalar ağır kayıplar verdi.. Sonunda Tamil Kaplanları tarihin tozlu sayfalarına atıldı..
*
Gördüğüm kadarıyla, Ankara da PKK ile mücadelede Sri Lanka modelini seçti.. 
Nerden biliyoruz?
Cumhurbaşkanı söyledi..
Dün dedi ki; ‘Önce demokratik açılım dedik, milli birlik, kardeşlik dedik olmadı. Çözüm süreci dedik, yine olmadı. Çözüm sürecini de buzdolabın koyduk. Şimdi operasyonlar dönemi. Ne olacak bu operasyonlar döneminde? Bu iş bitecek.’
*
Daha önce de söylemişti..
‘İmha edeceğiz’ demişti..
Tutar mı, başarılı olur mu, geriye dönülür mü, yeniden müzakere süreci başlar mı?
Bilemem..
Ama şimdilik görünün o ki; Ankara sonuna kadar gidecek!..
Fiziki olarak da siyasi olarak da yok etmeyi deneyecek..
*
Soru şu..
PKK’nın sonu Sri Lanka’daki Tamil Kaplanları gibi olur mu?
Yakın zamana kadar bu soruya hayır yanıtı veriliyordu.. 
Deniliyordu ki; Tamil Kaplanları akıl almaz bir hata yaptı.. Sri Lanka ordusuyla konvansiyonel bir savaşta hesaplaşmayı seçti.. Bu yüzden yenildi.. PKK benzer bir hata yapmaz..
*
Yaptı.. PKK da aynı hatayı yaptı.. Hendek kazdı, barikat kurdu, şehirlerin göbeğinde savaşa tutuştu...
Askerle, polisle karşı karşıya geldi..
Sokak savaşını başlattı..
Sri Lanka’da Tamil Kaplanları’nın yaptığını yaptı..
Hep yazıyorum, hep söylüyorum, kazanması mümkün değil..
Tamil Kaplanları gibi yok olur mu diye sorarsanız..
Olmaz..
Tamil Kaplanları’nın arkası denizdi.. 
PKK militanlarının arkası Irak, Suriye..
Yok olmazlar ama bellerini de doğrultamazlar..

Vize haziranda kalkmayacak

İddiam bu.. 
Gerekçem de şu.. Avrupa yavaş yavaş yan çizmeye başladı.. AB Komisyonu Başkanı Türkiye için şartlar yumuşatılmayacak demiş..
Bunu anlamı?
Direneceğiz..
Hem kalksa ne olur ki.. Kaç kişi turist olarak Avrupa ülkelerine gidebilecek ki.. Parası pulu olan zaten gidiyor.. Her bayramda on binler İtalya’ya, Yunanistan’a, Fransa’ya, İspanya’ya akın ediyor..

Vize kalkarsa..
Belki, şehir savaşı nedeniyle evini barkını terk etmek zorunda kalan Kürtler bir yolunu bulup gider..
Belki, işi gücü olmayan, Avrupa’ya çıpa atar mıyım hayalinde olanlar gider.. 
Belki, maceraperestler gider..
Belki, ailesi, dostu, sevgilisi Almanya’da, Hollanda’da, Belçika’da olup, vize alamadığı için yanlarına gidemeyenler gider..
O kadar!..
Toplasan kaç kişidir.. Gidenlerin kalma oranı yüzde kaçtır..
Devede kulak..
*
Ama yine de iddia ediyorum,y vize haziranda kalkmayacak..

Aziz Yıldırım’ın niyeti başka!

Saat tutmuşlar, Aziz Yıldırım 81 dakika konuşmuş.. Önüne gelene vermiş veriştirmiş.. Ne medya kalmış, ne teknik direktörler, ne futbolcular..
Ne alakası var denilecek bir yığın açıklama..
Laf kalabalığı..
Fakat durun.. Aziz Yıldırım ince mesajları iyi bilir.. Gözdağı konusunda üstüne yoktur..
Ayar çekme üstadıdır..
*
Basın toplantısı yapmasındaki niyeti başkaydı.. 
Onca lafın arasında tek cümlesine dikkatinizi çekerim.. Dedi ki; ‘Konya’ya, Akhisar’a, Galatasaray’a puan verdik. Beşiktaş’ın daha bu üç takımla maçı var. Bakacağız.’
Aziz Yıldırım sırf bu cümleyi sarf etmek için 81 dakika konuştu..
Üç takıma da gözdağı veriyor..
Beşiktaş’a yenilirseniz şike sayarım demek istiyor..
Ligi şaibeli hale getirmeye oynuyor.. 
Beşiktaş’ın şampiyonluğuna karşı şimdiden gard alıyor..
Hem Beşiktaş’a hem rakiplerine tuzak kuruyor.. 
*
Aziz Yıldırım yıllar önce ‘Maç sahada değil masada kazanılır’ demişti ya.. 
Sahada kaybettiğini anladı, galiba masada kazanmanın yolunu arıyor!