Fakat yine de rekabet yasağı taahhüdü, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerli olacaktır.

Yasa ve Yargıtay kararlarına göre; iki yıldan fazla bir süreyi aşan ve herhangi bir bölge sınırlaması içermeyen rekabet yasağı taahhütleri geçersiz olacaktır. Kanununun 446.maddesine göre; bu hükümlere uygun olarak düzenlenen rekabet yasağı taahhüdünü ihlal eden işçi, işverenin uğradığı zararları tazmin edecektir. Eğer taahhüt bir cezai şarta bağlanmış ise işçi bu cezai şartı ödemekle ve işverenin zararı daha fazla ise cezai şarttan artan zararı karşılamakla da mükelleftir.

Özetle her işçi için düzenlenen rekabet yasağı geçerli değildir.

Yargıtay'ın son içtihatlarına göre; iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki dönemde ihlal edilen rekabet yasağı taahhüdü sebebi ile açılacak davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri'nde görüleceğinden, bu davaların temyiz mercii de Yargıtay 11.Hukuk Dairesi olmuştur.

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 24.03.2017 tarih ve 2016/4202 E ve 2017/1782 K sy dosyasına konu olan olaylarda;

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;

  • Davalının müvekkilinin ... ofisinde25.08.2008 tarihinde marka ve patent danışmanı olarak işe başladığını,
  • 5,5 yıl boyunca tüm masrafları müvekkilince karşılanmak suretiyle pek çok eğitime tabi tutulup, ... dışına konferans ve seminerlere gönderildiğini, müvekkilin verdiği eğitimlerle uluslararası marka patent danışmanlığı unvanına terfi ettiğini,
  • Davalının 06.02.2014 tarihinde işyerinden ayrıldığını, 5 gün sonra 11.02.2014 tarihinde müvekkilin rakibi olan ve aynı sektörde faaliyet gösteren ... merkezli dava dışı “... Danışmanlık Hiz. Ltd.Şti”nde yönetici pozisyonunda işe başladığını,
  • Davalının eyleminin sözleşmenin 17/n bendinde düzenlenen rekabet yasağı hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, 818 Sayılı BK'nın 348-251, 6098 Sayılı TBK'nın 444-446 maddelerine göre rekabet yasağı kuralının geçerli olduğunu,
  • Müvekkil şirkette çalışırken davalının doğrudan görüşmeler yaptığı ve müşteri portföyünde bulunan ... Tüketim Ür. AŞ ve ... Hazır Giyim firmasının davalı çalışmaya başladığı ... Danışmanlık Hiz. Ltd. Şti. ile iş yapmaya başladığını,

davalının eylemlerinin rekabet yasağı kurallarının ihlai niteliğinde olduğunu ileri sürerek, 6098 Sayılı TBK'nın 444-446 maddeleri ve sözleşmenin 17/n maddesi uyarınca davalının son aylık net ücretinin 1 yıllık tutarı olan 26.757,00 TL tazminat ile müvekkilinin bu mikatı aşan zararına mahsuben şimdilik 25.000 TL zarar tazminatının 21.03.2014 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili ise davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre,

  • Davacıya ait iş yerinde 6 yıl boyunca çalışması nedeni ile edindiği mesleki bilgilerin ve tecrübelerin sır kapsamında değerlendirilemeyeceği,
  • Bu durumun hayatın normal akışı içinde gerçekleştiği, davalının davacıyla aynı alanda faaliyet gösteren ... Patent Ltd. Şti'de çalışmaya başlamasının çalışma hürriyetinin bir gereği olduğu,
  • Bu şirketin davalıya daha fazla avantajlar sağlaması nedeni ile çalışmasının mahkemece kabul edilebileceği,
  • Davacı şirketin müşterileri olan ... VE ... firmalarının davacıyla çalışmayı bırakıp ... Patent Ltd Şti. ile çalışmasının davalının ayrılmasıyla illiyet bağının olmadığı,
  • Davacının kendi çabalarıyla marka vekili sınavını kazanıp marka vekili olduğu, bunda davacının bir dahili olmadığı,
  • İşverenin hizmetinde çalışan bir işçinin çalışma süresince doğal olarak edinmiş olduğu bilgi birikimini ve teknik gelişmesini yeni çalıştığı şirkette veya kendi adına kuracağı bir işletmede kullanması bu bilgi ve tecrübelerden faydalanmasının kişisel gelişim kapsamında değerlendirildiği,
  • Dava tarihinde yürürlükte olan TBK'nın 420. maddesine göre hizmet sözleşmesinde sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulunun geçersiz olacağı

gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dosyayı inceleyen Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'ne göre;

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, hizmet sözleşmesinde sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulunun geçersiz olacağına dair mahkeme gerekçesi yerinde bulunmamakla birlikte

davacıya ait müşteri çevresi, üretim sırları ve davacının yaptığı işlere dair bilgilerin davalı tarafından yeni girdiği işte kullanıldığı ve davacının önemli bir zararına sebebiyet verdiğinin ispat edilememiş bulunmasına göre

davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

Bu karara karşı Daire Üyelerinden bir hakim karşı oy yazmıştır. 

Karşı oy gerekçesinde özetle;

  • Konuya uygulanması gerekli 6098 Sayılı TBK'nın 444/2 maddesinde de ifade olunduğu ve Dairemizin son zamanlardaki uygulamasında da kabul edildiği üzere, taraflar arasında var olan hizmet ilişkisinin işçiye, işverenin müşteri çevresi, üretim sırları veya işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyor ise ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması işverenin zararına yol açabilecek nitelikte olması halinde rekabet yasağı sözleşmesi geçerli olacaktır. Dolayısıyla, ayrılan işçinin söz konusu gizli bilgileri kullanmış olması veya kullanılan gizli bilgilerin fiilen önceki işverene zarar vermesi şart değildir. Böyle bir ihtimalin varlığı yeterlidir. 
  • Davacı tarafın, davalının kendi işyerinde çalışırken “müvekkilinin tüm müşteri çevresini yakından tanıdığı, müşterilerle birebir görüşme yaparak şirket adına iş kabullerini yapacak pozisyonda olduğu, müvekkilinin fiyat politikasını ve ticari yapısı ile diğer ticari sırlarını bildiği” iddiası bilirkişi raporuyla incelenip denetlenememiştir.

SONUÇ

1- Rekabet yasağına tabi işçinin işverenin müşteri ve pazarlama bilgilerine sahip olması veya üretim sırlarını ve tekniklerini bilmesi gerekir.

2- Ancak bu konumdaki bir işçinin rakip firmaya geçmesi de yeterli değildir. İşçinin rakipte çalışması ve bu bilgilerin kullanılması işçi açısından önemli bir zarara yol açtığı da ispatlanmalıdır.

YAZARIN GÖRÜŞÜ

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin görüşüne katılmak mümkün değildir. Somut olayın koşulları incelendiğinde; 6 yıl gibi uzun bir süre satış ekibinde çalışan bir personelin, çalıştığı şirketin tüm stratejik satış politikalarına ve gizli kalması gerekli, kar marjı, alt üst limit teklifi gibi önemli bilgilere sahip olacağı açıktır. İş akdinin sona erdiği tarihten yalnızca 5 gün sonra rakip şirkete aynı pozisyonda girmesi ise bu bilgileri rakip için kullanacağının açık bir göstergesidir.

Bu olayda rekabet yasağı maddesi şeklen geçerli ise, olaya uygulanmalıydı. Aksi durumda önceki işverenin hakları açıkça ihlal edilmiş ve rakiplerinden gelebilecek haksız rekabet türündeki davranışlara savunmasız bırakılmış olacaktır.

Bu sebeple rekabet yasağı ile ilgili Karşı Oy yazısındaki görüşlerin daha doğru olduğunu düşünüyorum.

Av. Eren Evren / hukukihaber.net