Gülmeyin, yaşasın demokrasi-yaşasın başkan!

Seçim sonucunun hatırlattığı  ilk şey  Kuzey Kore  demokrasisi olmuştur. Bu  seçime katılım %99.97 olup  seçimin kazanan  tek adayı da  % 100 oy ile seçilmişti.

Türkiye  Barolar Birliği, son  Anayasa  değişikliği  hükümlerini  en çok eleştiren ve  “tek adam  sistemi bu,  böyle bir  şey  olmaz, olmamalı” mahiyetinde yurt çapında  propaganda  yapmış bir meslek örgütü. Bu süreçte diyordu ki  TBB yönetimi   “yapılacak   anayasa değişikliği tek  adam yönetim  biçimidir. Kuvvetler ayrılığı  ortadan kalkacak.Yönetenler  denetlenemeyecek, hesap vermeyecek  Oylamada hayır oyu verin”

Peki bunu söyleyen TBB yönetimi ne yapar,  nasıl yönetir Birliği?

Demokrasinin uygulanma araçlarından birisi de  malum  seçimdir. Seçim, birden çok  seçenek olması ve bunlardan birisinin seçilmesi anlamına gelir.Lokantada  sorarız, “ne çorba var?” İşkembe,mercimek” . ”Ezogelin  yok mu? o zaman bir işkembe  alayım”.

Bu kadar  seçim hakkı  bile TBB  Genel Kurul  seçimlerinde  seçmenlere tanınmamıştır. Tek  adaya  mecburi yön kuralı gereği  oy verilmiştir.Aynı şekilde Birliği yönetecek  yöneticiler kurulu da tek   Başkan adayının yazıp belirlediği tek isim listesinden   “oylanarak seçilmiştir”

Peki TBB’ nin  Disiplin Yargısı seçimi nasıl yapılmıştır? Aynı yöntemle yani   tek adayın yazdığı tek   listenin mecburi seçimi ile. Peki Denetim Kurulu? E oda aynı şekilde.

Nerde kaldı  yargı bağımsızlığı,  denetimin  etkinliği?  TBB’ nin toplanan  para ve  diğer gelirlerine  ne olduğunu, nereye  kime nasıl  harcandığını kim biliyor? Anayasa değişince kuvvetler  ayrılığı kalmayacaktı ya TBB de  zaten  kuvvetler  hiç ayrılmamış ki. TBB Balgat yönetim binasında diğerine göre küçük bir  “saray” olmuş.

Neydi tek adam yönetimi?

Tek adam yönetimi, benim dediğim dedikti,  çaldığım düdüktü.

Demokrasi öyle olmaz, demokrasi için katılım,  rekabet gerek desem, sözüme gelir mi?

Başkanım, Yönetim Kurulum, 

Seçime dair yazdıysam günah mı?


Av.Süleyman Sırrı KUŞ

hukukihaber.net