Bilindiği gibi 6183 sayılı yasaya, 7020 sayılı yasa ile eklenen 48/A md. Hükmü ile vergiye uyumlu mükelleflerin borçlarının tecili ve taksitlendirilmesi düzenlenmektedir. Buna göre 01/01/2018 tarihinden itibaren vadesi gelen alacaklara uygulanmak üzere yayım tarihinde bu hüküm yürürlüğe girmiştir. Öte yandan yürürlüğe giren 27/02/2018 gün ve 2018/2 sayılı tahsilat iç genelgesine göre mükelleflerin müracaatları için tecil ve taksitlendirme komisyonlarının kurulması sağlanmıştır. Konu ile ilgili gerekli açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

TECİL KOMİSYONLARININ KURULUŞU VE İŞLEYİŞİ

6183 sayılı Kanunun 48/A maddesinin yedinci fıkrasına göre bu madde kapsamında yapılacak tecillerde Maliye Bakanı tecil yetkisini sınırlarını açıkça belirtmek ve yazılı olmak şartıyla oluşturulacak tecil komisyonlarına devredebilecektir.

Maliye Bakanı, tecil komisyonlarını 48/A maddesi kapsamında aşağıda belirtilen şartlar dahilinde tecile yetkili kılmıştır.

Buna göre, Maliye Bakanı ve yetkili kıldığı tecil komisyonları, tutar itibarıyla yetkili oldukları alacaklara ilişkin 48/A maddesi kapsamındaki tecil başvurularını değerlendirerek sonuçlandıracaktır.

Tecil komisyonları, Gelir İdaresi Başkanlığı, vergi dairesi başkanlıkları ve defterdarlıklar bünyesinde oluşturulacaktır.

Bu komisyonlar, bu İç Genelgenin ekinde yer alan "Tecil Komisyonlarının Teşkili ile Çalışma Usul ve Esasları"na (Ek:1) göre kurularak çalışmalarını yürütecektir.

Mükelleflerin 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre yaptıkları tecil talep başvuruları, vergi dairelerince bu İç Genelgenin "V- VERGİ DAİRELERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER" başlıklı bölümünde belirtilen şekilde değerlendirilerek hazırlanan dosya tecil komisyonuna sunulacaktır.

Tecil komisyonlarınca alınan kararlara, bu İç Genelgenin ekinde yer alan "Tecil Tutanağı"nda (Ek:2) yer verilecektir.

Tecil komisyonlarının;

a) Tecili uygun bulduğuna ilişkin kararlarına istinaden hazırlanan Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinin ekinde yer alan "48/A Maddesine İlişkin Tecil ve Taksitlendirme Talepleri Hakkında Talimat Yazısı (Ek:12)",

b) Tecili uygun bulmadığına ilişkin kararları ise talebin uygun görülmediğini belirtir bir yazı, ile sekretarya hizmetini yürüten birim tarafından ilgili vergi dairesine ve mükellefe gönderilecektir.

TUTAR İTİBARIYLA TECİL VE TAKSİTLENDİRME YETKİSİ

Vergi dairesi başkanlıkları ve defterdarlıklar bünyesinde kurulan tecil komisyonlarına tanınan tecil ve taksitlendirme yetkisi;

a) Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı için, 3.000.000 TL

b) Ankara, İstanbul ve İzmir Vergi Dairesi Başkanlıkları için, 2.250.000 TL

c) Adana, Antalya, Bursa, Kocaeli, Mersin ve Konya Vergi Dairesi Başkanlıkları için, 1.500.000 TL ç) Diğer Vergi Dairesi Başkanlıkları için, 1.250.000 TL

d) Defterdarlıklar için, 600.000 TL olarak belirlenmiştir. Yukarıda belirtilen tutarları aşan tecil talepleri, Gelir İdaresi Başkanlığına intikal ettirilecektir.

TECİL VE TAKSİTLENDİRME YETKİSİNİN SÜRE OLARAK BELİRLENMESİ

Tecil komisyonları, BKK ile "Çok Zor Durum Derecesi"ne göre belirlenen azami tecil süresi ve faiz oranlarını esas alarak, tecil süresini ve taksit sayısını belirleyecektir.

Tecil ve taksitlendirme işlemlerinde, tecil süreleri tespit edilirken mükelleflerin talepleri de göz önünde bulundurularak;

- Borçlu tarafından daha kısa bir süre önerilmemiş olması halinde, amme alacağının aylık taksitler halinde taksitlendirilmesi,

- Borçlu tarafından aylık taksit ödemelerinden daha uzun süreli taksit ödeme dönemleri önerilmiş olması durumunda amme alacağı için çok zor durum derecesi;

- 2 ila 5 olarak belirlenen borçlularda her hal ve takdirde aylık,

- 6 ila 9 olarak belirlenen borçlularda azami 2'şer aylık,

- 10 olarak belirlenen borçlularda azami 3'er aylık, taksitler halinde taksitlendirme yapılması,

- Vergi dairesi başkanlığı/defterdarlıklar bünyesindeki komisyonlarca karara bağlanacak tecillerde, ilk taksit ödeme süresinin tecil başvuru tarihini takip eden aydan başlamak üzere azami 2 ayı geçmeyecek şekilde belirlenmesi, gerekmektedir.

TECİL VE TAKSİTLENDİRME BAŞVURULARI

6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine istinaden borçlarının tecil ve taksitlendirilmesini talep eden mükellefler, borçlu bulundukları vergi dairesine bu İç Genelge ekinde yer alan "48/A Maddesine Göre Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu" (Ek:3) ile başvuracaklardır.

Tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan mükellefin formun ilgili bölümlerini doldurması şarttır. Formda bulunması gereken bilgilerin eksik olması durumunda vergi dairesi mükellefe, eksikliklerin 5 iş günü içerisinde tamamlanması için bildirimde bulunacaktır. Yapılan uyarıya rağmen, mükellef tarafından formdaki eksiklikler tamamlanmadığı takdirde, tecil ve taksitlendirme talebi reddedilecektir.

Tecil ve taksitlendirme taleplerinin, vergi dairesi başkanlıkları veya defterdarlıklara yapılmış olması durumunda, bu talepler ilgili vergi dairesine gönderilecektir.

VERGİ DAİRELERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER

Vergi daireleri, yapılan tecil ve taksitlendirme başvuruları üzerine mükelleflerin "48/A Maddesine Göre Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu"nu tam olarak doldurduklarını tespit etmesi halinde, aşağıda sayılan şartları taşıyıp taşımadığını tespit edecektir.

1. Mükellefin, tecil başvuru tarihi itibarıyla aralıksız en az 3 yıl süreyle; ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi yönünden faal mükellef olması.

2. Mükellefin, tecil başvuru tarihinden geriye doğru 3 yıla ait tüm vergi beyannamelerinin kanuni sürelerinde verilmiş olması (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.).

3. Tecili talep edilen alacakların tecilinin mümkün olması.

4. Tecil başvuru tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanun kapsamına giren ve vadesinin üzerinden 1 yılı geçmiş borcun bulunmaması (Kanunun 48 veya 48/A maddeleri kapsamında tecil edilen veya özel kanunlara göre taksitlendirilen borçlar şartlara uygun ödendiği sürece, bu kapsamda değerlendirilmeyecektir).

5. Mükellef (tüzel kişilerde kanuni temsilci) hakkında tecil talep tarihinden önceki 5 yıl içinde 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesine göre kesinleşmiş mahkûmiyet kararının bulunmaması.

6. Tecili mümkün olan alacakların tamamı için tecil talebinde bulunulması (Tecil talep tarihinden önce mahsup talepli borcu bulunan ancak bu talepleri vergi dairesince sonuçlandırılamamış bulunan mükelleflerin, mahsup talepli borçlarının anılan madde kapsamında değerlendirilmemesini talep etmeleri mümkündür.).

7. 48/A maddesine göre yapılan tecilin ihlal edilmiş olması halinde, ihlale konu tecilin talep tarihinden itibaren 5 yılın geçmesi.

Yapılan tespitlere ilişkin bu İç Genelge ekinde yer alan "48/A Maddesine Göre Tecil Talep Eden Mükelleflerin Tecil Şartlarını Taşıyıp Taşımadıklarına İlişkin Bilgi Formu" (Ek:4) doldurularak mükellefin tecil dosyasına konulacaktır.

Yukarıda yer verilen şartları taşımayan mükelleflerin tecil talepleri bu İç Genelge ekinde yer alan "Tecil Ret Yazısı" (Ek:5) kullanılarak vergi dairelerince doğrudan reddedilecektir.

Mükellefin bu İç Genelgenin "IV- MÜKELLEFLERİN TECİL VE TAKSİTLENDİRME BAŞVURULARI" başlıklı bölümünde açıklandığı şekilde "48/A Maddesine Göre Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu"nu doldurmamış olması halinde ise, ret yazısında "gerekli bilgileri vermemeniz nedeniyle" ifadesine yer verilerek talep reddedilecektir.

Mükellefin şartları taşıması halinde;

- Tecil kapsamına giren borçlara ilişkin hazırlanan borç döküm tablosu (Tecil talep tarihinden bir gün önceki tarih esas alınarak gecikme zammı yerine Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutar dahil),

- "48/A Maddesine Göre Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu" ve varsa ekleri,

- "48/A Maddesine Göre Tecil Talep Eden Mükelleflerin Tecil Şartlarını Taşıyıp Taşımadıklarına İlişkin Bilgi Formu", vergi dairesi görüşünü içeren bir yazı ekinde en geç 5 iş günü içinde vergi dairesi başkanlığına/defterdarlığa gönderilecektir.

Tecil talepleri kabul edilen mükellefler için Gelir İdaresi Başkanlığı/vergi dairesi başkanlığı/defterdarlıktan gelen talimat yazısı üzerine, teminat alınması gereken hallerde mükelleften teminat göstermesi istenilecek ve belirtilen ödeme planının mükellefçe kabul edilmesi üzerine tecil işlemi gerçekleştirilecektir.

ÇOK ZOR DURUM HALİNİN SAPTANMASI

Mükelleflerin çok zor durum hali, BKK ile Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yer verilen açıklamalar çerçevesinde tecil komisyonlarınca tespit edilecektir.

TECİL EDİLEMEYECEK OLAN ALACAKLAR NELERDİR

6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre taksitlendirilebilecek alacaklar, vergi daireleri tarafından takip edilen ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve vergi cezaları ile bu alacaklara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı ile sınırlı tutulmuştur.

Dolayısıyla, 213 sayılı Kanun kapsamına girmeyen alacaklar anılan madde kapsamında tecil ve taksitlendirilmeyecektir.

213 sayılı Kanun kapsamına girmekle beraber, özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi, geçici vergi ve harçlardan (ikmalen tarhiyata dayanan tapu harçları hariç) olan alacaklar ile bu alacaklara ilişkin gecikme zammı tecil edilmeyecektir. Ancak, bu alacaklara ait gecikme faizi, vergi ziyaı cezaları ve vergi ziyaı cezasına ilişkin gecikme zammı tecil edilebilecektir.

VADESİ GEÇMİŞ BORÇ DURUMUNU GÖSTERİR YAZI TALEPLERİ

6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında borçları tecil ve taksitlendirilen mükelleflere, talep etmeleri ve başkaca borçları bulunmaması şartıyla madde kapsamında tecil edilmiş borçları için belli bir ödeme şartı aranılmaksızın vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair yazı verilecektir.

TECİLİN GEÇERLİ SAYILMASI HALİ

6183 sayılı Kanunun 48/A maddesinin sekizinci fıkrasına göre, tecil şartlarına riayet edilmemesi nedeniyle muaccel olan amme alacağının tecili, talep edilmesi hâlinde en fazla iki defa geçerli sayılabilecektir.

Bu hükmün uygulanmasında, tecilin geçerli sayılması talebi ihlalin gerçekleştiği tarihi takip eden 2 nci ayın sonuna kadar yapılmış olması şartıyla değerlendirilecektir. Bu süreden sonra yapılan tecilin geçerli sayılması talepleri reddedilecektir.

Tecile yetkili makam tarafından uygun görülen ödeme planında yer alan taksit ödeme sürelerinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, taksitin tatili izleyen ilk iş günü mesai saati bitimine kadar ödenebilmesi mümkündür.

DİĞER KONULAR

1. 48/A maddesinden ticari, zirai ve mesleki faaliyeti nedeniyle gelir veya kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydı bulunan mükellefler yararlanabileceğinden, söz konusu faaliyetler kapsamında mükellefiyet kaydı bulunmayan mükelleflerin (kamu kurum ve kuruluşları dahil) anılan maddeden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

2. Mükellef (tüzel kişilerde kanuni temsilci) hakkında tecil talep tarihinden önceki 5 yıl içinde 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesine göre kesinleşmiş mahkûmiyet kararının olup olmadığına ilişkin tespitin aşağıdaki şekilde yapılması gerekmektedir.

a) Vergi dairesi kayıtlarında mükellef (tüzel kişilerde kanuni temsilci) hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı olduğuna dair bilgi bulunması halinde ayrıca bir araştırma yapılmayacaktır.

b) Vergi dairesi kayıtlarında mükellef (tüzel kişilerde kanuni temsilci) hakkında 213 sayılı Kanunun 359 maddesine göre düzenlenmiş vergi suçu raporu olduğuna dair bilgi olmasına rağmen, rapor üzerine kamu davası açılıp açılmadığı ve kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olup olmadığına ilişkin bir bilginin bulunmaması halinde, mükelleften (tüzel kişilerde kanuni temsilcilerden) adli sicil kaydı belgesi istenilecektir. 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre tecil talebinde bulunan mükellef hakkında yapılan inceleme sırasında hakkında vergi suçu raporu düzenlenmiş kanuni temsilcinin daha sonra mükellef ile ilişkisinin sonlanmış olması ve mükellefin bu kişinin adli sicil belgesini ibraz edememesi halinde, kesinleşmiş mahkumiyet kararının olup olmadığı hususu, vergi dairesi başkanlıklarında hukuk büroları, defterdarlıklarda muhakemat müdürlükleri aracılığıyla araştırılacaktır.

c) Tecil talep tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıllık süre içinde kesinleşmiş mahkûmiyet kararının bulunup bulunmadığının tespitinde bu kararın kesinleşme tarihi esas alınacaktır.