Ayıp mal kavramı genel itibarıyla bir sözleşmeye aykırılık kurumudur. Bu kurum Türk Borçlar Kanunu ve özellikle konumuzu çok yakından ilgilendiren Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca düzenlenmiş bulunmaktadır. Bizde bu ilk yazımızda Tüketiciler yönünden onları bir nebzede olsun bilinçlendirmek adına bir ürünün ayıplı olarak sayılabilmesi için gereken koşulların neler olması gerektiğinden bahsedeceğiz. Ancak buna geçmeden önce Tüketici Kanunumuz çerçevesinde bir ürüne ilişkin olarak ayıbın nasıl tanımlandığına bakmak istiyoruz.
Kanunumuzun 8.maddesine göre Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan mal olarak tanımlanmış bulunmaktadır.
Bu noktada örneğin Tüketici konumundaki kimsenin su geçirmez özelliği öne çıkarılma suretiyle reklamı yapılan bir telefonu satın alması ve telefonun bu noktada suyla temas etmesi halinde telefonun donanımsal veyahut yazılımsal aksamlarında kalıcı bir sorunun ortaya çıkması durumunda, durumun ve halin şartları göz önüne alındığında ayıplı bir malın varlığından söz edilebilmesi mümkün olacaktır.
Ayıbın tanımını yaptıktan sonra şimdi de konumuz itibariyle bir malın ayıplı statüsünde değerlendirilebilmesi için hangi koşulların varlığının aranması gerektiğine bakmak istiyoruz.
Ayıplı Mal İçin Aranan Koşullar
a. Ayıp en geç teslim anında var olmalıdır.
b. Ayıp gizli olmalı (10/2) ve tüketici ayıbın varlığını bilmeden ya da ayıptan haberdar olması kendisinden beklenmeyecek şekilde malı satın almış olmalıdır.
c. Katıldığımız görüşe göre ayıbın önemli olması gerekmez.
d. Satıcının sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan koşullar TKHK açısından geçerli değildir.
e. Muayene ve bildirim külfeti tüketici sözleşmelerinde yoktur.
Yukarıdaki şartları taşıyan ayıplar dolayısıyla satıcının sorumluluğu yoluna gitmenin koşulları oluşmuşsa Kanun tüketiciye 4 seçimlik hak vermektedir. Bu haklar sözleşmeden dönme, bedel indirimi, onarım ve satılanın ayıpsız benzeriyle değiştirilmesini isteme taleplerini içerisinde barındırmaktadır. Ayrıca tüketici bu dört haktan biriyle birlikte ya da ayrı olarak tazminat isteyebilme imkânına sahiptir.
Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.
Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
Bu noktada son olarak ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunlu olduğunu da belirtmek istiyoruz.
Ertuna Kara / hukukihaber.net
Tüketici Hakları Yazı Dizisi - Ayıplı Mal İçin Aranan Koşullar Nelerdir?
Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4.Sınıf Öğrencisi Ertuna Kara, hukukihaber.net için yazdı;
Trend Haberler
ARABULUCUNUN İŞÇİ İLE ARABULUCULUK SÜRECİNDE TELEFONLA GÖRÜŞMÜŞ OLMASI VE TELEFON GÖRÜŞMELERİ NETİCESİNDE MUTABAKATA VARILMASI ARABULUCULUK TUTANAĞININ SIHHATİNİ ETKİLEYECEK BİR OLGU OLARAK KABUL EDİLEMEZ
Kırıkkale Adalet Komisyonu Başkanı Mesut Şengönül vefat etti
70 yıl 'demir akciğerde' yaşayan avukat Paul Alexander hayatını kaybetti
TBB'den Adalet Bakanı Tunç'a '9. Yargı Paketi' ziyareti
KIDEM TAZMİNATI HUSUSUNDA İŞÇİNİN KIDEM SÜRESİNİN HESAPLANMASI
Eros için hayvanseverler adliyeye akın etti