Bilindiği gibi, bir vergi borcu normal vade tarihinde, mevzuata uygun olarak ödenmediği takdirde kesinleşir.(1) Kesinleşme hukuki anlamda, alacağın varlığının hukuk düzeninde çekişmeli olmaması veya çekişmeli hale gelme ihtimalinin bulunmaması gerekir. (2)

Vergi hukuku uygulamasında kesinleşme kavramı, beyanname ile beyan edilen vergiler beyan edildiği tarihte tahakkuk fişi üzerinde yer alan vadenin bitiminden sonra kesinleşir. Eğer, tahakkuk fişine karşı dava açılmış ise ve "yürütmenin durdurulması" talep edilmesi halinde kesinleşme mümkün değildir.
 
Örnek, mükellef (a)'ya 31.03.2016 tarihinde tebliğ edilen vergi ve ceza ihbarnamesine karşı 15.04.2016 tarihinde uzlaşma talep etmiştir. Uzlaşma komisyonu, mükellefe 30.04.2016 günü uzlaşma için davet etmiştir. 30 Nisan tarihinde uzlaşma vaki olmuştur. Bu durumda, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezalar için tutanak üzerine vergi dairesi tarafından tahakkuk fişi ile ödeme vadesi 31.05.2016 olarak belirlenmiştir. Ödeme, 31.05.2016 tarihinde yapılmadığı takdirde gecikme zammı olarak üzerinde uzlaşılan vergi ve cezalar tahsil edilecektir. Bu örnekte, kesinleşme tarihi; 30.04.2016 günüdür.
 
Diğer taraftan, İkmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergiler ile kesilen vergi cezalarına ilişkin düzenlenen vergi/ceza ihbarnamesinin tebliği üzerine,

a) Süresi içerisinde dava açılmamış olması veya dava açılmış olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması halinde kesinleşme söz konusu olabilir.

b) Uzlaşma hükümlerinden faydalanarak uzlaşma kararı üzerine, düzenlenen tahakkuk fişinin üzerinde yer alan vadenin dolması halinde kesinleşmeden söz edilir.
 
Vergi hukukunda tahakkuk kavramı, bir verginin tarh ve tebliğ edilmesi üzerine ödenmesi gereken safhaya gelmesi tahakkuk olarak özetlenebilir. (3) Kesinleşme kavramı ise, idare yargılama hukukunda daha çok kullanılmaktadır.
 
Örneğin; kendisine vergi ve ceza ihbarnamesi tebliğ edilen mükellef (b) 'ye ihbarname 01.05.2016 tarihinde tebliğ olunmuştur. Mükellef, bu ihbarnameye karşı 31.05.2016 tarihine kadar 213 sayılı VUK md. 376 hükmüne göre indirim talep etme dilekçesi vermeyi planlamıştır. Bu durumda, ödeme 1/3 indirimli olarak 30.06.2016 tarihine kadar yapılması gerekir. Özetle, ihbarnameye karşı (30) gün içerisinde itiraz / dava açma ve ikinci (30) gün içerisinde de ödeme yapılacaktır. Bu örnekteki kesinleşme tarihi 30.06.2016 günüdür. 

Mükellef dilerse, bu örnekte 213 sayılı VUK md. 376 hükmünden cayıp, dava açtığı takdirde kesinleşme vergi mahkemesi kararına göre belirlenecektir.
 
Diğer taraftan, vergi cezasına karşı ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren (30) gün içerisinde dava açılmadığı takdirde dava açma süresinin sonunda ceza tahakkuk etmiş ve kesinleşmiş olur. (Bkz. 213 sayılı VUK md. 377)
 
Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde, verginin tahsili tahakkuku da içerir. Bu durumda, kesinleşme tahakkuka göre belirlenecektir. (Bkz. 213 sayılı VUK md. 24)
 
Vergi alacağının tahakkuku ile kesinleşmesi genellikle aynı zamanlarda gerçekleşmek ile birlikte farklı olan durumlarda da mevcuttur.
 
Örneğin; ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergi ve kesilen cezalar vergi/ceza ihbarnamesiyle mükelleflere tebliğ edilmekte, mükelleflerce ilk derece mahkemesi olan vergi mahkemesinde dava konusu yapılabilmekte ve vergi mahkemesince de bu cezalı tarhiyatların onanması (davayı reddetmesi) halinde bir üst yargı merciine itirazen veya temyizen başvurulabilmektedir.
 
İtiraz/temyiz incelemesi Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay'da devam eden vergi ve cezalara ilişkin tarhiyatlar, vergi mahkemesi kararının vergi dairesine tebliği üzerine tebliğ tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun 112'nci maddesine göre gecikme faizi hesaplanarak "tahakkuk" ettirildiği halde, bir üst yargı merciinde yargılamanın devam etmesi nedeniyle bu alacakların "kesinleşmiş alacak" olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. 

İdari para cezalarının kesinleşmiş alacak olabilmesi için idari yaptırım kararlarına karşı süresi içerisinde dava açılmaması veya dava açılması olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması gerekmektedir.
 
Ecrimisillerin kesinleşmiş alacak olarak değerlendirilebilmesi için ecrimisil ihbarnamesi/ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin tebliği üzerine süresi içerisinde dava açılmamış olması veya dava açılmış olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması gerekmektedir.


 __________________________
1- İlgili olarak bkz. 213 sayılı VUK md. 112
2- Ayrıntılı açıklamalar için, bkz. ÖZYER M. Ali, “Vergi Usul Kanunu Uygulaması”, Maliye Hesap Uzmanları, 6. Baskı, Temmuz 2014, s.197 - 204
3- Bkz. 213 sayılı VUK md. 22