671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile “denetimli serbestlik” ve “koşullu salıverme (şartlı tahliye)” kurumlarına ilişkin süre şartlarında çok önemli değişiklikler yapıldı[1].

Denetimli serbestlik ve koşullu salıverme, mahkeme kararına göre verilen hapis cezasının ne kadarının cezaevinde çekileceğini belirlemede birbirine bağlı iki kurum.

Söz konusu iki kurum ve karmaşık infaz hesaplamaları, uzun uzun anlatmakla bitmez. Bu nedenle, kurumlara kısaca değinerek, doğrudan değişikliklerin vergi suç ve cezaları bakımından etkisinden söz etmekte fayda var.
 
Denetimli Serbestlik 2 Yıl, Koşullu Salıverme Cezanın 1/2’si

671 sayılı KHK ile denetimli serbestliğe ilişkin hükümdeki (5275 sayılı Kanun md. 105/A) 1 yıllık süre, 1 Temmuz 2016 tarihinde önce işlenmiş suçlardan mahkum olanların veya olacakların lehine olacak şekilde 2 yıla çıkarıldı.

Yeni durumda, koşullu salıverilmesine 2 yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazı mümkün olacak.

Koşullu salıvermeden yararlanabilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre ise (5275 s. Kanun md. 107) hapis cezasının 2/3’ünden 1/2’sine indirildi.
 
4 Yıla Kadar Cezada “Hapiste Yatmak” Yok

İnfaz durumu ve hesabı mahkuma özel yapılması gerekmekle birlikte, işin çok basit bir şekilde anlatımı; kesinleşen hapis cezasının yarısı alınıp bundan 2 yıl çıkarılacak. Kalan süre hapiste geçirilecek.
Örneğin; 1 Temmuz 2016’dan önce işlenmiş bir suç nedeniyle 4 yıl (48 ay) şeklinde verilen hapis cezasının yarısı (2 yıl) infaz kurumunda geçirilmesi gerekiyor. Bu, koşullu salıvermedeki değişikliğin sonucu. Denetimli serbestlikteki değişikliğin sonucu olarak da kalan 2 yıllık süre cezaevinde değil denetimli serbestlikle tamamlanacak.

Böylece 4 yıl hapis cezası alan kişinin bunun yalnızca birkaç gününü hapiste geçirmesi söz konusu olacak. Bu “birkaç gün” ise hükümlünün, kurumdan faydalanması için öngörülen “iyi halli olma” şartının kanun gereğince yerine getirilebilmesi için gerekiyor.

Çünkü “iyi halli” olmanın tespiti, cezaevine girdikten sonra cezaevi idaresi tarafından hazırlanacak raporla mümkün oluyor.

Bir başka örneğe göre de koşullu salıverme hükümlerine göre, normalde, 5 yıllık (60 ay) cezanın yarısı yani 30 ay ceza evinde geçirilmesi gerekecek. Bu sürenin de 2 yılı (24 ay) denetimli serbestliğe tabi olacağından, cezaevinde gerçekte geçirilecek süre yalnıza 6 ay olacak.
 
Sahte Fatura Düzenleyen Bile Hapse Girmeyecek

Konuya vergi suçları açısından baktığımızda ise çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıkıyor.

Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde düzenlenen “vergi kaçakçılığı suçları”na verilecek cezalar 18 aydan 5 yıla kadar değişiyor. Ancak üst sınırdan ceza verildiği pek görülmediği için, sahte fatura düzenleme/kullanma gibi alt ve üst sınırı en yüksek olan (3 yıldan 5 yıla kadar) vergi suçlarında bile, genellikle en fazla 3,5 yıl gibi hapis cezaları söz konusu oluyor.

Bu kapsamda, yukarıdaki örnekte sözünü ettiğimiz 4 yıllık hapis cezasının da altında kalan vergi suçlarına verilecek cezalarda “birkaç gün” “iyi halli” mahkumiyetten sonra tahliye mümkün olacak.
 
Vergi Suçlarında Birden Fazla Yıldan Ceza Alana Hapis Yolu Görünüyor

Ancak vergi kaçakçılığı suçları bakımından bu durumu değiştirebilecek, sıkça karşılaşılan bir yargı uygulaması bulunuyor. Buna göre, Yargıtay içtihatlarıyla her takvim yılındaki fiil kural olarak ayrı suç olarak kabul edildiğinden, toplamda 4 yılın üstünde ceza alınması mümkün olabiliyor.

Örneğin; 2010, 2011 ve 2012 yıllarında sahte fatura kullanma suçunu işlediğine hükmedilen bir kişi hakkında, 3 farklı yıldan ayrı ayrı ceza verilebiliyor.

Bunun sonucunda, kişi, toplamda 9-10 yılı aşan ceza alacağından, koşullu salıverme ve denetimli serbestliğe ilişkin yeni hükümler uygulansa dahi yıllarca cezaevinde kalması söz konusu olabilir.
(Yargıtay’ın her takvim yılını ayrı suç olarak değerlendirip zincirleme suç hükümlerini takvim yılı ile sınırlı olarak uygulaması kanımızca hatalı olup yakın zamanda içtihat değişikliğine gidilmesi yerinde olacaktır.)
 
1 Temmuzdan Sonra İşlenen Suçlarda Eski Hükümler Uygulanacak

Konuyla ilgili dikkat edilmesi gereken bir nokta da 1 Temmuz 2016 sonrasında işlenen suçlar için 671 sayılı KHK’dan önceki düzenlemelerin uygulanacak olması. Yani denetimli serbestliğe dair süre 1 yıl, koşullu salıvermeden yararlanma için infaz kurumunda çekilmesi gereken hapis cezası da 2/3 oranında olacak.

Son olarak, söz konusu düzenlemenin bir olağanüstü hal (OHAL) KHK’sı ile yapıldığını unutmamak lazım. Bu nedenle, etkilerinin OHAL süresi ile sınırlı olması esas olup konunun kanun ile de ayrıca düzenlenmesi gerekiyor.

Av. Y. Burak ASLANPINAR
--------------------------------------------------
[1] 17 Ağustos 2016 tarihinde yayımlanan 671 sayılı KHK’nın 32. maddesi ile ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen hüküm şu şekildedir:
MADDE 32- 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 6- 1/7/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanunun;
a) 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan "bir yıllık süre "iki yıl",
b) 107 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "üçte iki"lik oran "yarısı", olarak uygulanır."