Malum olduğu üzere, vergi mükelleflerinin yasal olarak tutmak  ve kullanmak  zorunda olduğu  defter ve belgeler ile ibrazı gerekli diğer kayıtların vergi incelemesine yetkili kimselere süresi içerisinde  mazeretsiz olarak ibraz etmemesi halinde  bu fiil  defter ve belgelerin  gizlenmesi, kaçakçılık suçunu oluşturmaktadır.[1]  Bu  fiilin yaptırımı   18 aydan  3 yıla kadar hapis cezasıdır. [2]

Diğer yandan, defter ve belgelerin  ibraz edilmemesi fiilinin suç  oluşturmadığı  haller ise:  ibraz isteğinin  vergi incelemesine yetkili olmayanlarca yapılması halinde bu  fiil suç teşkil etmez.[3] Ayrıca, ibraz edilmeyen defter ve belgelerin  mevcudiyeti noter kayıtları  veya diğer şekillerde sabit olması  zorunludur.  Bunun yanı sıra defter ve belgeler dışındaki kayıtlar veya yardımcı materyalin  ibraz edilmemesi halinde, suç oluşmaz. [4]

Burada sırası gelmişken üzerinde durulması  gereken   en önemli nokta şudur:  vergi incelemesinin VUK md. 139 hükmüne göre uygun bir şekilde yapılmış olması zorunludur.  Başka bir ifade ile, vergi incelemesinin öncelikle mükellefin işyerinde yapılması esastır.[5]   Mükellefin işyeri vergi incelemesine uygun değilse ki, bu durum tutanak ile tespit edilmelidir. Mükellefin işyeri incelemeye uygun olmadığı  hallerde vergi incelemesi inceleme elemanının (vergi müfettişliği adresindeki çalışma odasında) bürosunda devam edilir.
 
Maliye Bakanlığı Vergi müfettişlerinin inceleme yetkisi bulunmaktadır.  Vergi incelemesi konusunda SGK müfettişleri veya iş müfettişleri yetkili değildir.

Tutulması  ve kullanılması  zorunlu olan defter  ve belgelerin vergi incelemesi dışında başka bir nedenle ibraz edilmesinin talep edilmesi halinde defterleri gizleme fiilinden bahsedilemez.   Ayrıca, defter  ve belgelerin mutlak surette tarh zamanaşımı  süresinde ibrazı talep olunabilir.   Zamanaşımının  bitmesine 15 günden az bir süre kalması  halinde defterlerin istenilmesi durumunda, defterleri ibraz etmeyen mükellef hakkında defterlerin  gizlenme fiilinden  bahsedilemez. Örneğin, 20 Aralık 2012 tarihinde tebliğ edilen bir yazı ile  2007 takvim yılına ait  defter  ve belgelerin ibrazı istenilmesi halinde 5 yıllık süre 5 Ocak 2013’de son bulacağından  dolayı burada defterlerin gizlenmesi fiili söz konusu olamaz. 
 
Netice  olarak, mücbir sebepler nedeniyle defter, kayıt ve belgelerin ibrazı mümkün olmayabilir.[6]   Bu gibi  durumlar bilindiği gibi VUK md. 13’de düzenlenmiştir.   VUK md. 13’de yer alan ve 4 bent halinde sayılan mücbir sebeplerin  malum olması   veya ilgili  tarafından  tespit edilmesi  zorunludur.   Mücbir sebeplerden herhangi birinin mevcudiyeti halinde defter ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde mücbir sebep ortadan kalkınca kadar suç oluşmaz.  [7] 
 
Seylap, sel, deprem, zelzele  ve bazı  tabi  afetler nedeniyle  kaybolan defter  ve belgeler hakkında  böyle bir durumun herkes tarafından biliniyor olduğu  varsayıldığından bu  durumun  kanıtlanması  zorunlu değildir. Çünkü bu  gibi durumlarda Bakanlar Kurulu  tarafından doğal afet ilan edilmektedir.  Ancak, yangın, hırsızlık işyerinin  nakli sırasında evrakların  zayi olması gibi (su basması dahil, sel hariç) gibi zayi olma durumlarında zayi belgesi ile durum ispat edilebilir.   Böyle bir durumun itfaiye raporu ve asliye ticaret mahkemesinden alınacak  bir karar ile tespiti zorunludur.  Mücbir sebep nedeniyle defter, kayıt ve belgelerin ibraz edilmesi hiç mümkün olmasa, saklama ve gizleme yönünden VUK’nun 359. md hükmüne göre işlem yapılmaz.  Ancak, kayıt, defter ve belgelerin ibraz edilmemesi  dönem  matrahının  takdirine engel değildir.  Böyle bir durum karşısında tarh edilecek  vergiye 3 kat veya 1 kat  VZC uygulanmaz.   Diğer taraftan,  kaybolan defter ve belge ile ilgili olarak  asliye ticaret  mahkemesinden  alınabilecek  zayi belgesi gereğince  defterlerin  gizleme ile ilgili  suç oluşmayacağından  dolayı  hapis cezası ile ilgili  bir sonuç  ile karşılaşılmaz.   Eğer, idare, mükellefin defter  ve belgelerinin   kaybolmadığını kanıtlarsa alınacak  asliye ticaret  mahkemesinin kararı bozulur.  Bu durumda,  mükellefin  zayi belgesinin  aksi idare  tarafından  kanıtlandığı için ceza uygulanır. [8]
 
Mevcudiyeti noter kayıtlarıyla sabit olan defter ve belgelerin  ibraz edilmemesi halinde şu sonuçlar ortaya çıkabilir: 
 
1. İdare tarafından  takdir edilen matrah veya matrah farkı üzerinden  resen gelir vergisi, KDV, geçici vergi tarh edilir.  Ayrıca, tarh edilen  vergilere ait 3 kat VZC uygulanır.[9] 

2. Defter ve belgelerin gizleme fiili nedeniyle VUK 359/2 md hükmüne göre  18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmak üzere durum vergi müfettişinin suç raporu ile  cumhuriyet savcılığına havale edilir. [10]


---------------------------------------
[1] Vergi müfettişlerine ibrazı zorunlu  defter  ve belgeler şunlardır:  yevmiye defteri, kebir, envanter defteri, bu  defterlerle ilgili  bütün alış, satış faturaları, ücret  bordroları ve deftere kaydedilmiş diğer fatura ve fatura yerine geçen belgeler
[2] VUK md.359/2
[3] VUK md. 139
[4] Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 6.7.2011 gün ve E:2011/5028-K:2011/4033 sayılı karları.
[5] VUK md. 139/1. Bu  konuda ayrıntılı  araştırma yapacak olanlar için bkz. ALPASLAN Mustafa – SAKAL Mustafa, Vergi Hukuku Uygulaması, Ocak 2008, Grafmat Basım.
[6] ÖZYER M.Ali, Vergi Usul Kanunu Uygulaması, HUD Yayınları, Mart 2008, 4. Baskı, s.71
[7] Yargıtay 11. Ceza Dairesinin E:2001/6285-K:2001/784 sayılı ve 2.2.2001 günlü kararı.
[8] Bkz. TOKAT Yakup, Defter ve Belge İbrazından  Kaçınarak Vergi Sızıntısını  Gizleyen Mükellef Hakkında Bir Yargı Kararı, Yaklaşım Dergisi, Kasım 2005, Sayı: 155, s.80
[9] ALPASLAN Nazlı Gaye, Vergi İhtilafları ile İlgili Makale, Yorum ve İncelemeler, İzmir-2015
[10] BAYKARA Bekir, Teori ve Pratik Yönleriyle Vergi ve Vergi Ceza Hukuku, HUD Yayınları, Aralık 2008, s.402