Kime sorsanız vay efendim avukatlar yalancı, onlara güvenilmez, hatta hatta dikatli ol dolandırıverir seni mazaallah! Nidalarını işitirsiniz. Yok canım size öyle geliyor, valla billa size öyle geliyor. Nasıl mı? anlatayım; dava açmak isteyen biri avukata gelir, der ki; “benim şöyle şöyle bir derdim var dava açmak istiyorum”. Avukat da der ki; “var mı deliliniz, tanığınız, banka dekontunuz, makbuzunuz, sözleşmeniz?” Dava açmak isteyen eğer dürüstse der ki “he var, şunlar var bunlar var, yanımda getirdim zaten, buyrun bakın” avukat inceler, bakar, düşünür, hukuki bir yol varsa anlatır, ihtimalleri söyler anlaşırlarsa dava açılır.
        
Bir de diğer ihtimali değerlendirelim, dava açmak isteyenin aklında kırk tilki dolanıyorsa der ki; “valla bana şunu vermişlerdi şu sebepten ama ben onu aslında şöyle verdilerdi desem olur mu, ispat eder miyiz?” yok olmaz, “bana böyle böyle demişlerdi ama ben şöyle şöyle anlamıştım, bana şöyle şöyle dediler diye anlatsam olur mu?” olmaz. “Benim emmioğlu vardı, bana şöyle şöyle dediler diye duyduğunu anlatsa yine mi olmaz?” yok olmaz. “doktordan rapor alsam beni delirttiler diye, aslında delirmedim ama delirmiş numarası yapabilirim” o sırada avukatın başında beliren huniyi göremez tabi, yine “olmaz” der yalancı avukat. Dava açmak isteyen iyice abartır “geçmişe yönelik sözleşme düzenlesek, imza atsak, yaksak, yıksak?!”..
        
-Asla kabul manasına gelmemekle birlikte- bir an için avukat tarafından bu taleplerin kabul edildiğini varsayalım. Bu talepleri yönelten kim, hak etmediği alacağı isteyen kim, vergi kaçıran kim, eşinden mal kaçıran kim, nafaka ödememek için sigortasız çalışan kim, maliyeti düşürmek için sigortasız işçi çalıştıran kim? Daha sonra tüm bunlardan usulsüz bir şekilde yırtmaya çalışan kim? Bunları iyi düşünmek lazım. Kaldı ki, mahkeme de her önüne geleni doğru kabul eden bir kurum değil. Bu davanın davalısı ve davalının da delilleri var. Yani avukat söz ile, bu böyledir dediğinde mahkeme, “haa tamam o zaman yaz kızım, davanın kabulüne” demiyor.
        
Bir de avukatlık mesleğinin esnaflık kısmı var. Müvekkilini yağlayan ballayan, müvekkilinin ceketini ilikleyen, yaparız abi, hallederiz abi, oldururz abi diyen avukatlar elbette ki var. Çok afadersiniz kıytırık sulh hukuk davası için afaki rakamlar (seksenbintele) isteyen avukat ve bu ücreti ödeyen müvekkil tanıyorum. (Fon müziği olarak Erdem Kınay ft. Hind – Her Gece Kal) E ama bu dolandırıcılık olmuyo, açın bakın TCK’ya dolandırıcılığın tanımı neymiş? Bu yüzden her hallederiz abi, yaparız abi diyene inanmayın tabiki, kavun mu bu koklayalım demeyin. Bir oluru var mı yok mu araştırın. Yoksa günahımızı almaya devam edersiniz, benden söylemesi.   

Av. Nazlı Merve ERYILMAZ / hukukihaber.net