Edinilmiş mallara katılma rejimi 4721 Sayılı Türk Medeni Kanun’un 218 ile 241. Maddeleri arasında hüküm altına alınmıştır. Kural olarak; mal rejimi olarak da adlandırılan edinilmiş mallara katılma rejimi “yasal mal rejimi”dir. Yasal mal rejiminde, eğer eşlerin mal rejimi sözleşmesine dayanarak farklı bir mal rejimi seçmeleri durumu söz konusu değilse, eşlerin yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olacaktır. İsminden de anlaşılacağı üzere edinilmiş mallara katılma rejiminin en açık özelliği; eşlerden birinin, evlenme gerçekleştiği andan itibaren edinmiş olduğu mallar üzerinde, diğer eşin tasfiye gerçekleşmesi halinde edinilen malların yarısı oranında katılma alacağı elde edebilme hakkına sahip olmasıdır.

Medeni Kanun md.219’da da hüküm altına alındığı üzere edinilmiş mallar, eşlerden her birerinin, evliliğe ilk adım attıkları andan itibaren evlilik birliği devam ettiği müddetçe elde ettikleri mal varlığı değerlerinin tamamını kapsamaktadır. MK. md. 219’a göre eşlerden birine ait olan edinilmiş mallar:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,

2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacıyla kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,

4. Kişisel mallarının gelirleri,

5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

Kural olarak mal rejimi devam ettiği müddetçe, eşlerin belirli bir bedel ödeyerek sahip oldukları tüm mal varlıkları edinilmiş mallardan sayılacaktır. İlgi kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere bir eşin evlilik birliğinin devamı sırasında emeğinin karşılığı olarak elde ettiği kazanımların tamamı edinilmiş mal olarak kabul edilmektedir. Haricen belirtmek gerekir ise; eşlerin kişisel mallarına ait olan gelirler ile bu gelirlerden elde edilen kazanımlardan elde edilen mal varlıklarının tamamı da edinilmiş mal olarak kabul edilmektedir.

Eğer eşler yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi başlamadan önce belirli bir mal varlığına sahip iseler, sahip olunan mallar kişisel mal olarak kabul edilmekte ve eşler, tasfiye söz konusu olduğu durumlarda bu kişisel mallar üzerinde hak iddia ve talep edememektedir.

Kişiler evlilik akdini imzaladıklarında, mal rejimi sözleşmesine dayanarak diğer mal rejimlerinden birini seçmemiş olmaları durumunda yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi evlilik tarihinden itibaren başlamış sayılacaktır. Fakat eşler mülga medeni kanun zamanında evlenmişseler, evlendikleri zamanda geçerli olan mal ayrılığı rejimine tabi olmaktadırlar. Farklılık arz eden bu husus 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun md.10 ile açıklığa kavuşturulmuştur. Bu hükme göre Türk Medeni Kanun’u yürürlüğe girmeden evvel evlilik akdini imzalamış olan eşler arasında geçerli olan mal rejimi geçerliliğini koruyacak olmakla birlikte, yürürlük tarihinden sonraki bir yıllık sürede içerisinde farklı bir mal rejimini tercih edebileceklerdir; farklı bir mal rejimini tercih etmezlerse Türk Medeni Kanun’un yürürlük tarihi olan 01.01.2002’ den başlayarak edinilmiş mallara katılma rejimine dâhil olmuş olacaklardır. Ek olarak şunu da ifade etmek gerekir ki; eşler, yukarıda ifade edilen evlilikten sonraki bir yıl içerisinde; aralarında yapacakları mal rejimi sözleşmesiyle, evlendikleri tarihi yasal mal rejimi başlangıç tarihi olarak kararlaştırabileceklerdir. Yani Eğer eşler 1 Ocak 2002 tarihinden önce evlilik akdini imzalamış, fakat mal rejimi sözleşmesine istinaden farklı bir seçimlik mal rejimine tabi olmamışlarsa; bu tarihten önce mal ayrılığı rejimine, bu tarih sonrasında ise edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır.

Haricen ve önemle hatırlatılması gerekir diğer bir husus ise; Seçimlik mal rejimlerinde, evlenme ile mal rejiminin başlaması için eşlerin evlenmeden önce veya evlendikleri tarihte mal rejimi sözleşmesini yapmaları gerekir. Mal rejimi sözleşmesi evlendikten sonra yapılmışsa, mal rejiminin evlenme anından başlayacak şekilde hüküm ifade edeceğini akdedemezler.

Eşler aralarında mevcut olan mal rejimi yerine, yapacakları mal rejimi sözleşmesine istinaden yeni bir mal rejimi kararlaştırabilirler. Eğer eşler, aralarında yapmış oldukları mal rejimi sözleşmesi ile tercih edilen mal rejiminin yürürlük tarihini farklı bir tarih olarak belirlememişlerse, eşler arasında uygulanacak rejim, seçimlik mal rejimi sözleşmenin yapıldığı tarihte başlayacaktır. Eğer eşler seçimlik mal rejimleri arasından bir tanesini tercih etmiş, sonrasında da yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimini seçmişlerse, bu sözleşmeyle eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi başlamış olacaktır. Bu durumunda yasal mal rejiminin başlangıç anı aksi kararlaştırılmamış ise sözleşmenin akdedildiği andır. Eşler tercih ettikleri seçimlik mal rejimini değiştirmek istiyorlarsa, tekrar mal rejimi seçme sözleşmesi yapmaları gerekecektir.

En son değinilmesi gerekir konu ise, edinilmiş mallara katılma rejimine geçilmesinin hâkim kararı ile olup olamayacağı hususudur. 4721 sayılı Medeni Kanun md.208/2’ye göre eşlerden birinin talebi ile aralarındaki mal rejimi haklı sebeplerin varlığına dayandırılarak mal ayrılığı rejimine dönüştürülmüş olabilir. Haklı nedenlerin ortadan kalkmasından sonra eşlerden birinin talebi ile hâkim önceki mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçilmesine karar verebilecektir. Bu durumda, eşler arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi karar tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır.

Av. Sibel DOLGUN