Çag azalan bir grafik izliyor. Çag 2006 da 4954, 2008 4362, 2010 3247 oy alıyor. 2008 seçimlerinde Çag’ın oy düşüşü KAV’ın Cag’dan koparak 2008 seçimlerine katılması olarak görülebilir. Ancak Cag kökenli üç grubun ( Çag, KAV ve ÖHP) 2010 da aldıkları oyları topladığınızda 5161 rakamını buluyoruz. 2006 yılından 2010 yılına kadar baroya kayıtlı avukat sayısında % 20 artış olduğunu hesaba katarsak Çag’ın son üç seçimde, diğer Çag’dan ayrılan gruplarla birlikte %18 oy kaybına uğradığını görüyoruz. Hukukun Üstünlüğü Platformu ise bu üç seçimde durumunu korumuş.
Son üç seçimde Çag gerilerken, Hukukun Üstünlüğü Platformu durumunu koruduğunu, Önce İlke’nin ise oylarını katladığını görüyoruz. Peki, ne oluyor İstanbul Barosu’nda? Önce İlke’nin oy patlamasının nedeni nedir?


SESSİZ ÇOĞUNLUK KILICINI ATTI
Sessiz çoğunluk Üniter ve Laik devlet çizgisinde büyük bir kararlılık gösterdi. Daha önceki seçimlerde büyük sessiz çoğunluk hiçbir adayda, Laik- Üniter Devlet çizgisinde kesin bir netlik görememişti. Bir başka deyişle geçmiş seçimlerde laik oylar diğer sol gruplar arasında dağılıyordu, Üniter yapı konusu ise bugün olduğu kadar büyük önem arz etmiyordu. KOCASAKAL’ın Laik-Üniter yapı üzerindeki kararlı çizgisi büyük, sessiz kitleyi asgari müştereklerde birleştirdi.


'Baroda korku siyaseti kazandı' haberi için tıklayınız
BARO SEÇİMLERİNDE KİŞİ FAKTÖRÜ
Gerek genel seçimlerde, gerekse lokal seçimlerde kişi faktörü ikincil bir önem sahiptir. İstanbul Barosu avukatlarının Laik ve Üniter devlet konusunda bir arayışları olmasa idi KOCASAKAL bu sonucu alamazdı. KOCASAKAL bir ihtiyaca, bir arayışa cevap verdiği için büyük kitle onda karar vermiştir, aday gösterilmesi tam bir isabettir. KOCASAKAL’ın aday gösterilmesinde kişi faktörünün önemi ortaya çıkmaktadır. Kazım Kolcuoğlu KOCASAKAL’ın adaylığında hedefi on ikiden tutturmuştur. Kolcuoğlu’nu herkes tanıyor, baroda üç dönem başkanlık yaptı, ama biz gene de Kolcuoğlu’nun öz geçmişinden kısaca söz ederek yazımıza devam edeceğiz.
 Kolcuoğlu 1963-66 da Türk Devrim Ocaklarının yönetim kurulu üyesi, 1966-68 de TMGT yönetim kurulu üyesi, 1968- 70 arası TMGT genel başkanı, 1978-83 arası İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi. TMGT( Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı) o tarihlerde 600.000 üyesi olan, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi gibi büyük kuruluşların bünyelerindeki evrensel gençlik birimlerinin üyesidir. TMGT üyesi dernek ve federasyonlar şunlardır:
Tekstil Sendikası, Türkiye İzciler Birliği, Türk Kadınlar Birliği, Türk Devrim ocakları, Öğretmen Dernekleri Federasyonu ( Fakir Baykurt ve Bahri Savcı Genel Başkanlıklarını Yaptı), Ziraatçılar Birliği.


68 Kuşağının TMGT ile ilgili anıları çoktur, Özellikle Deniz Gezmiş ve arkadaşları uzun süre TMGT de üstlenmişlerdir.
İşte dernekçilik yaşamı yarım asır öncesine dayanan ve yarım asırdır aynı çizgide, laik-Üniter Devlet çizgisinde ilerleyen Kolcuoğlu bu son baro seçimlerinde önemli bir rol oynamıştır. Kolcuoğlu’nun  burada hakkını teslim edelim. Kolcuoğlu’nun KOCASAKAL önerisi etrafında ittifak yapan gruplar, Başar Yaltı, Durakoğlu ve diğerleri uyumlu ve örgütlü bir çalışma ile kısa zamanda büyük bir başarıya imza atmışlardır.
Baro seçimlerinden çıkarılacak birinci sonuç İstanbul Barosu’nun Laik, Çağdaş Hukuk Devletinden, Üniter yapıdan yana kararlı olduğudur. İkinci önemli sonuç; kitlesel seçimlerde toplama çıkarma hesaplarının, dört işlemin fazla işe yaramadığı, böyle seçimlerde kitlenin eğiliminin önemli olduğu, başarı için bu eğilimin tespitinin zorunlu olduğudur. (adaletbiz)
 Av. Rahmi Ofluoğlu