Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, törende yaptığı konuşmada ülkenin çok ciddi bir şekilde iç huzura ihtiyaç duyduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Çağlayan Adliyesine tahliye dilekçesini sunmak isteyen meslektaşlarımıza güvenlik güçleri ve özel güvenlik görevlilerinin saldırdığını, Silivri'de devam eden yargılamalarda yurttaşlara tazyikli su ve biber gazı sıkıldığını görüyoruz. Sinop ve Samsun'da bir linç kültürünün yaratılmaya çalışıldığını görüyoruz. 

Türkiye'de toplumsal muhalefetin sesini kısmak istediğiniz zaman copuyla, tazyikli suyu ile biber gazıyla hemen faaliyet gösteren güvenlik güçlerinin Sinop ve Samsun'da kaybolduğunu görüyorsunuz. Çifte standart olmaz!.. Türkiye Cumhuriyeti; AİHM ve Avrupa Konseyi'ne taraf bir ülkedir. Ve hepimizi bağlayan en önemli hukuki düzenlemede Anayasa'dır. Anayasası'na göre de Türkiye kanun devleti değil, hukuk devletidir. Yönetenlerin de kendilerini hukukla bağlı saymaları gereken bir devlettir. Adalette çifte standardın olmayacağını ve adaletin bir gün herkese lazım olacağını hatırlatmak isteriz. Üzülerek söylemek gerekirse Türkiye,  yargı, hukuk devleti, uzun tutukluluk süreleri ile son 6 yıldır çok ciddi bir şekilde kavramların içinin boşaltıldığı ve kavramlar üzerinden çok ciddi tartışmaların yaşandığı bir dönem içerisindedir.

Yargı, Türkiye'de rejimi dönüştürebilmenin ya da bir siyasi iktidar mücadelesin aracı olamaz. Yargı, Anayasa'ya göre üç temel erkten biridir. Bu üç temel erkten biri olan Türk milleti adına bağımsız yargılamayı gerçekleştirebilmektir.  Biz yargının siyasi iktidarının bir mücadele aracı olmasından ya da  Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzyıldan bu yana oturmuş, istikrar bulmuş parlamenter - demokratik rejiminin dönüştürebilme aracı olmasının yanında olmayacağımızın bilinmesini isterim. Yurttaşın hak arama ve adalete erişimde önemli sesi olan savunmaya yönelik ciddi sözlü ve fiile saldırılar devam etmektedir. Avukat tutuklamalarıyla başlayan sürecin kurumsal olarak baroların hedef alındığı günleri yaşamaktayız. 'Paran varsa adalet', 'Paran kadar adalet' anlayışının egemen olduğu bir dönemdeyiz. Değerli meslektaşlarım, böylesi bir ortamda karamsar olmamak kaydıyla bir aradayız. Bugün ruhsat alacak meslektaşlarımı ve onların yetişmesinde büyük emekleri olan ailelerini kutlar, başarılar dilerim" (hukukihaber.net)