Yaklaşık 25 bin avukatın üye olduğu İstanbul Barosu, 13-14 Ekim’de sandığa giderek, yeni başkanını belirleyecek. Barodaki büyük gruplar arasında yer alan Çağdaş Avukatlar Grubu (ÇAĞ) bu seçimlere Avukat Ayhan Erdoğan ile giriyor. Ali İsmail Korkmaz ve Pınar Selek davalarının avukatlığını yapan Erdoğan, aslında 1986’ya kadar 'solcu bir polis' olarak görev yapıyordu. 12 Eylül’den önce Başbakan Bülent Ecevit’in yakın korumalığını yapan, solcu polislerin derneği Pol-Der’in yöneticileri arasında yer alan Erdoğan, darbeden sonra bir buçuk yıl tutuklu kaldı ve meslektaşlarından işkence gördü. Kenan Evren’i protesto ederek polislikten ayrılan Erdoğan, şimdi İstanbul Barosu'nda Prof. Ümit Kocasakal’ın karşısına aday olarak çıkıyor. Erdoğan, Kocasakal yönetimini ' AKP iktidarına karşı yumuşak bir tutum almakla', 'hukukun silah olarak kullanılmasına karşı suskun kalmakla', 'ÖYM’lerin yerine konan sulh ceza hakimlikleri meselesinde avukatları yeterince bilgilendirmemekle' eleştiriyor.

Aktif olarak avukatlık mesleğini sürdürmekte olan Erdoğan, tekrar aday olması beklenen mevcut başkan Prof. Ümit Kocasakal’ı hem mesleki hem de politik bakımdan eleştiriyor. Erdoğan, bilhassa baro ve kendisi hakkında açılan davadan sonra Prof. Kocasakal’ın iktidara karşı yumuşak bir tutum aldığını ve yürüttüğü muhalefeti bazı TV programları ile sınırladığını savunuyor. Bilhassa orta öğretimde başörtüsü serbestisine karşılık baronun tutum almadığına dikkat çeken Erdoğan, seçildikleri takdirde düzenlemenin iptali için çabalayacaklarını savunuyor. Erdoğan ayrıca, iktidarın diktatörlük hevesine kapıldığını, bu amaçla hukukun silah olarak kullanıldığını, ÖYM’lerin yerine kurulan sulh ceza hakimliklerinin de bu işlevi gördüğünü ileri sürüyor. Hali hazırda HSYK seçimleri öncesi iktidar saflarında panik yaşandığını savunan Erdoğan, “Ya bu sulh cezalarda kendimiz tutuklanırsak?’ diye endişeleniyorlar. Çünkü bu hakimlikler, şehri bir toplama kampına dönüştürebilir” diyor. Erdoğan, iktidarın bu dönüşümü gerçekleştirirken de Kocasakal ve yönetiminin avukatları yeterince bilgilendirmediğini kaydediyor. Ergenekon Davası’nın açıldığı günlerde bu yargılamaya usül ihlalleri ve Gladio davası olarak sunulması nedeniyle itiraz ettiğini hatırlatan Erdoğan, “Ben vaktiyle ‘İçinde kontrgerilla artıklarının olması, bu davayı kontrgerilla davası yapmaz. Bu delillerle bir davaya göz yumulursa sıra Kürtlere ve solculara da gelir’ demiştim. Nitekim, KCK, Devrimci Karargah ve benzeri davalar sonucu öyle oldu” diye konuşuyor. Bu bakımdan Erdoğan, hukukun siyasal cezalandırmaya yönelik kullanılmasına karşı çıkacaklarını vurguluyor.

İŞÇİ VE BAĞLI AVUKATLAR

Erdoğan seçilirlerse, mesleki olarak, kamu kurumlarında çalışan ‘bağlı avukatlar’ ve şirketlerde görev yapan ‘işçi avukatlar’ sorununa yöneleceklerini belirtiyor. Giderek baroyla bağları kopan bağlı avukatların ham ve mağduriyetlerini, onlar arasında oluşturulacak bir komisyonla çözeceklerini ifade ediyor. Öte yandan, serbest avukatların zaman içerisinde bazı banka ve şirketlerin tahsil işlerini üstlenen taşeron bürolara dönüştüğü kaydeden Erdoğan, binlerce genç avukatın da şirketlerde işçi statüsünde çalıştığını belirtiyor. Baroda işçi avukatların farklı gruplar halinde var olduğunu kaydeden Erdoğan, bu topluluklarla el ele hareket edeceklerini anlatıyor. Bu nedenle yönetim listesine genç bir kadın avukatı da kattıklarına dikkat çekiyor. Ayrıca, bütün avukatların ortak sorunu olarak öne çıkan, vergi meselelerinin de halledilmesine odaklanacaklarını kaydediyor. Erdoğan ayrıca, Ankara ve İzmir barolarından farklı olarak İstanbul Barosu’nun adliyelerde bulunan cüppelerde para aldığını, bu ücreti kaldırmayı düşündüklerini vurguluyor. Keza küçük adliyelerdeki tuvalet sorununu da çözmeye gayret edeceklerini söylüyor.

Korkmaz ve Selek Davası avukatı
Ayhan Erdoğan, halen Ali İsmail Korkmaz, Pınar Selek ve Gezi Parkı gibi kritik siyasi davalarda avukatlık görevine devam ediyor. Korkmaz Davası’nda sona gelindiğini, sanıklar hakkında ‘eziyet ederek nitelikli şekilde kasten cinayet’ suçlamasından ceza verilmesi beklediklerini vurguluyor. Korkmaz’ın öldürülmesinin halkın geniş kesimlerinde tepki yarattığını ve kamuoyunda devlet görevlilerinin mahkum edilmesi yönünde bir talep oluştuğunu ifade ediyor. Erdoğan, “Bu davayı, devlet görevlilerinin iktidarın milis gücüne dönüştürülmesi ihtimaline dur diyecek bir dava olarak görüyorum” diye konuşuyor. Bu davanın bir sonraki duruşması, 9 Ekim’de görülecek.

‘Mısır Çarşısı Davası’ diye de bilinen, sosyolog Pınar Selek’in sanık olduğu dava için, “Bir filme konu olabilecek kadar hukuk skandalını içeriyor” diyen Erdoğan, “Patlayan şeyin bomba olduğunu iddia edip bunu delillendirmeden bir insanın yargılandığı ender davalardan birisidir. Genç bir kadının hayatıyla oynandı” diye konuşuyor. Erdoğan, bu davada yerel mahkemenin değiştirilmiş bir heyetle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmettiğini fakat kararın Yargıtay tarafından bozularak döndüğünü kaydediyor. Selek Davası’na 3 Ekim’de devam edilecek.

Ecevit’in yakın korumasıydı
Ayhan Erdoğan, 1952’de İstanbul’da dünyaya geldi. Avukatlıktan önce, 1972 yılından 1986’ya kadar polislik yaptı. Bülent Ecevit’in 1978-80 yılları arasındaki başbakanlık görevi sırasında yakın korumalığını yapan Erdoğan, o tarihte sol görüşlü polislerin kurduğu Pol-Der’in yöneticileri arasında yer aldı. 12 Eylül’den sonra bir buçuk yıl tutuklu kalan Erdoğan, kendi meslektaşlarının işkenceli sorgusuna uğradı. 1983’te tahliye edildikten sonra Rize’ye sürülen Erdoğan, 1968 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren aleyhine dilekçe vererek, istifasını sundu. İstifa dilekçesinde, “Abdülhamit hayranı bir devlet başkanı önünde devrimci bir polis olarak görev yapmayı onursuzluk kabul ediyorum” ifadesini kullandı. 1988’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitiren Erdoğan, o günden beri avukatlık yapıyor.

ÖDAV’ın adayı İmrek ve Kanar
İstanbul Barosu bu seçimde ilk kez 'eşbaşkanlık'la yarışa katılan ÖDAV'a da tanıklık edecek. Bir önceki baro seçiminde ÇAG’la birlikte hareket eden ve içerisinde Kürt hukukçuların da yer aldığı avukatlar bu seçimde, ‘Özgürlükçü Demokrat Avukatlar’ (ÖDAV) adıyla ayrı bir liste oluşturdu. ÖDAV’lılar baro için avukatlar Yıldız İmrek ve Ercan Kanar’ı eşbaşkan adayı olarak gösterdi.


Haber: İSMAİL SAYMAZ - Radikal