ANKARA'DA AVUKAT OLACAĞIMA, KÖYDE MAL ÇOBAN'I KALSAYDIM.. 

Ankara'da avukat olmak demek, perişan olmak demektir.

Sıhhıye'de, Savcılıklar, Ceza Mahkemeleri, Aile Mahkemeleri,

Dışkapı'da, Hukuk Mahkemeleri'nden, Sulh, Asliye, Tüketici Mahkemeleri,

Balgat'ta, İş ve Ticaret Mahkemeleri,

Söğütözü'nde, İcra Mahkemeleri ve müdürlükleri,

Sincan'ı sayma, sayarsak Elvankent'te,

Ağır Cezalar toplu yargılamada Yenikent'te,

Beştepe'de İdare Mahkemeleri,

Yargıtay Kızılay'da,

Yargıtay Başsavcılığı Balgat'ta,

Bölge Adliye Mahkemesi Söğütözü'nde,

Danıştay alıp başını Eskişehir yolu üzerine gitti,

Yani Ankara'da avukatlık bitti...

...

Yapacak başka iş de bilmiyoruz,

Yaş sararmış hıyar misali aldı başını gidiyor,

İki gün önce katlarına yürüyemediğim partimizin yanındaki icralarda 10 kat yürüdüm,

Dili dizime, ter topuğuma ulaştı...

Kalbin nasıl dayandı bilemem ama, çıktığımda yıldızları sayıyordu beynim...

Hakim buyur dedi, ben kimim, ben neredeyim, siz kimsiniz diyecek oldum ki, kendime geldim.

Müvekkiller haklı olarak soruyor dosya ne alemde, diyemiyoruz ki, on parçaya bölündü bir toparlayabilsek,

Düşününüz ki, ceza davasında, hukuk dosyası istense, oradan da icra dosyası,idare mahkemesindeki de, yandınız,

Dosyaları bir yere toplamak 6 ay, yerine göndermek altı ay,

Bir talep açsanız bir yıl geçiyor,

Müvekkil "ama avukat bey olmuyor " ne olmuyor diyemezsiniz,anlatsanız dinletemezsiniz,

Yönetenlerin umurunda mı dünya,

Ah şu Avukatlar bir olmasa...

Biz Avukatlar'ın sıkıntılarını devlet umursamaz,müvekkil öğrenmek istemez,

Mahkemeler atar duruşmayı 6 ay,

Tırlatmasak da, lay, lay, lay.....

...

Duruşmanın defter durumu nazara alınarak 01.04.2018 yılına ertelenmesine,

Uygun mu Avukat bey,

Şey, mey,

Hay, hay.........

Av.Erdoğan Kılıç