ANKARA Cumhuriyet savcıları Mehmet Tamöz ve Ahmet Akça’ya kendi talebiyle153 sayfalık ek ifade veren eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, yargıdaki atamalara ilişkin önemli bilgiler de verdi. Savcılar, Adalet Bakanlığı’nda 14, HSYK’da ise 4 yıl etkili görevde bulunduğunu, ‘unvan vermede yetkili’ olduğunu belirterek Okur’a özetle şu soruyu yöneltti:

BU UNVANLAR TESADÜF MÜ
2011 yaz kararnamesinde ilk defa başsavcılığa atanan 33 kişiden 25’i hakkında (yüzde 76’sı) ve ilk defa ağır ceza mahkemesi başkanlığına atanan 64 kişiden de 35’i (yüzde 55’i) hakkında FETÖ’den soruşturma yapıldığı tespit edildi.

2012 yaz kararnamesinde ilk defa başsavcılığa atanan 26 başsavcıdan 14’ü hakkında (yüzde 56’sı) ve ilk defa ağır ceza mahkemesi başkanlığına atanan 46 kişiden 26’sı (yüzde 57’si) hakkında soruşturma yapıldığı saptandı.

2013 yaz kararnamesinde başsavcılık görevine atanan 27 kişiden 16’sı (% 60’ı) ile ilk defa ağır ceza mahkemesi başkanlığına atanan 38 kişiden 27’si (% 71’i) hakkında soruşturma yapıldığı belirlenmiştir.

2010 yılında Gülen cemaati mensupları sayısını 1500 civarında nitelendirmişsiniz. Ancak göreve geldiğiniz tarihte teşkilatta, 10 bine yakın hâkim ve savcının olduğunun anlaşılması karşısında unvanı verilen Gülen cemaati mensuplarının sayısının oldukça fazla olduğu anlaşılmaktadır. Yıllarca personel genel müdürü olarak çalıştığınız ve tüm hâkim ve savcıların özelini dahi bilen biri olarak bu kişilere unvan verilmesi tesadüf müdür?”

SİCİLLERİ ELİMDEN GEÇTİ
Okur soruya özetle şu yanıtı verdi: “2002’ye kadar tetkik hâkimliği görevim esnasında 40 bin sicile kadar tüm hâkim ve savcıların sicilleri bizzat elimden geçmiştir. Ben 2005 - 2006 yılı kararnamelerini bizzat hazırladım. 2007 - 2008 yıllarında hazırlanan kararnameyi B.E. Bey hazırladı. Ben genel müdür olarak bilgi sahibi oldum. 2009 - 2010’da Müsteşar Yardımcısı için kararname hazırlanmasında aktif rol üstlenmedim. Dönemimde kararnameden sorumlu kişi E. D.’dü. Bunu da İ. B. ile birlikte yaptığını biliyordum. Bakan Bey bana ‘İ. B. için MİT’ten bilgi geldi. Bu kişinin de Gülen cemaatiyle ilgisi varmış’ dedi.” Okur, Adalet Bakanlığı’nda görev yaptığı dönemde, hâkim ve savcı adaylarının alım sürecine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

KADROLAŞMA İTİRAFI
“Hâkim aday adaylarının mülakatında görev yaptığım esnada bu listeyi önce M.Ö. hazırlar verirdi. Bilahare bu görevi M. B. üstlendi. Listedekilerin muhafazakâr, milliyetçi ve sağ görüşlü olduğunu belirtirlerdi. Ö. ile B.’in listesinde bulunan kişilerin yüzde 90’ının mülakatı kazandığını gördüm. Ben bu listedeki kişilerin Fetullah Gülen cemaat mensubu olduğunu o tarihte bilmiyordum. Bu kişiler, gelen isimlerin Fetullah Gülen cemaati mensubu olduklarını bize söylemiyorlardı. Gelen referansların bu kişiler için farklı olduğunu belirtmek isterim. Örneğin daha sonra Gülen cemaati mensubu olduğunu anladığım Fikret Seçen’i, Adalet Bakanlığı’na Hayati Yazıcı’nın stajyeri olması nedeni ile refere eden A. D. ve N. Y.’dır.”


Haber: Oya ARMUTÇU - Mesut Hasan BENLİ / Hürriyet