TBB DİSİPLİN KURULU KARARI

Tarih - Esas No - Karar No Konu
T. 11.04.2015
E. 2015/161
K. 2015/293

Avukatlık Yasası 35/a maddesi gereği borçluya uzlaşma önerisi gönderilmesi yasal bir hak ise de; Avukatlık mesleğinin onuru da gözetilerek bu teklif bir kez yapılmalı, karşılık görmüyorsa istem taciz boyutuna ulaştırılmamalıdır.

Av. Yas 34,134 TBB Mes. Kur. 3.4

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü:

TBB Yönetim Kurulu’nun 01.11.2012 gün ve 2012/1082 Esas, 2013/155 Karar sayılı kararında bildirilen “Şikâyetli avukat hakkında D.vekili olan şikâyetli avukat tarafından, şikâyetçinin cep telefonuna 23.08.2011 ile 13.03.2012 tarihleri arasında 7 adet SMS gönderilerek abonelikten kaynaklanan borcun ödenmesi, aksi takdirde yasal işlem başlatılacağı bildirilmiştir.

Şikâyetli avukat, icra takibi başlatılması konusunda bir talimat verilmediğini beyan etmişse de, gönderdiği 7 adet SMS ile şikâyetçinin rahatsız edildiği, icra takibi yapılmadığı için itiraz hakkının kullanılmasına mani olunduğu ve bu nedenle Avukatlık Yasası’nın 34. ve 134. maddeleri ile Meslek Kurallarının 3 ve 4. maddelerine “ aykırı davrandığı iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şikâyetli avukat önceki savunmaları ve itirazında özetle; şikâyetin haksız ve kötü niyetli olduğunu, şikâyetçi M.’in, müvekkili D. A.Ş. ile … müşteri numarası ile kurduğu abonelik ilişkisi nedeniyle 2 adet faturadan dolayı borcu olduğuna ilişkin müvekkil firma tarafından müşteri ile irtibata geçerek ödemesi gereken faturaların tahsilâtına ilişkin talimat verildiğini, Avukatlık Yasası uyarınca sadece müvekkillerinin talimatı doğrultusunda hareket etmeleri gerektiğini, müvekkili tarafından icra takibi başlatabileceği yönünde talimat yokken takip başlatamayacağını, bir tehdit ya da olmayan alacağın tahsilinin söz konusu olmadığını, alacağın yasal takip başlatmadan uzlaşma yoluyla çözümü amaçlı gönderilen mesajların söz konusu olduğunu, şikâyetçiye maddi veya manevi zarar verilmediğini, şikâyet tarihinden sonra mesaj gönderildiğine ilişkin iddiayı kabul etmediğini, yasa dışı yollardan tahsilât gibi bir amacın olmadığını, şikâyetçinin kullandığı operatöre başvurarak tarafımızdan gelecek her türlü SMS ve aramayı engelleme hakkına sahip olduğunu, şu an alacaklı bütün kurumların üyelerine veya borçlularına SMS, mail, call center veya sesli mesaj yoluyla ulaşarak irtibat kurmakta ve varsa alacaklarını tahsil etmeye çalıştıklarını, kendi durumunda ve pozisyonunda olan bütün meslektaşlarının yasal süreç başlamadan veya başladıktan sonra muhataplarına bu yollarla ulaştıklarını, bunun meslek etiği ihlali olmadığını, avukatlık vekâlet ücreti veya icra takip masrafı istenmediğini, kurumlara ait alacakları idari veya icra takibi yaparak tahsil etmeye çalışan bütün meslektaşların mesleği yaparken karşılaştığı yasal zorlukların yanına avukatın teknoloji ile yapacağı çalışmaların da meslek etiği açısından suç teşkil eden davranışların eklenmemesi gerektiğini, yaptığı tüm işlemlerin Avukatlık Yasası ve meslek kurallarına uygun olduğunu, şikâyetçiye karşı kasıtlı olarak yapılmış bir işlem bulunmadığını, sicilinde hiçbir ceza olmadığını savunmuştur.

İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetçinin ... numaralı cep telefonuna “Ç.H.” tarafından 14.06.2012 tarihinde saat 13.54’te, 06.06.2012 tarihinde saat 11:16’da, 23.05.2012 tarihinde saat 14.24’te, 10.04.2012 tarihinde saat 09:26’da, 24.03.2012 tarihinde saat 09:32’de, 13.03.2012 tarihinde saat 10:07’de, 21.02.2012 tarihinde saat 09:40’ta, 25.11.2011 tarihinde saat 14:32’de, 10.11.2011 tarihinde saat 11:31’de, 19.10.2011 tarihinde saat 15:01’de ve 23.08.2011 tarihinde saat 14.00’da gönderilen mesajların içeriğinde “Sayın M. … No.lu Digitürk aboneliğinizi faturalarını tarafınıza verilen süre içinde ödemediğiniz için yasal işlemlerinize başlanmıştır. İcra takip masrafları ve avukatlık ücreti ödememek için borcunuzu… tarihine kadar kapatmanız gerekmektedir. Sulh teklifimizi değerlendirerek borcunuzdan hemen kurtulmak için arayınız. Av. C. …” içerikli mesaj gönderilmiş olduğu, mesajların hepsi birbirinin aynı olmamasına karşın benzer olduğu, 03.04.2012 havale tarihiyle şikâyetten sonra da bu şekilde 4 adet mesajın daha şikâyetçiye gönderilmiş olduğu bu suretle 11 adet mesaj gönderildiği,

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 05.01.2015 tarih ve 233 sayılı yazıyla şikâyetli avukat hakkında 14.02.2014 tarihli “olur”la soruşturma izni verilmesinin gerekli görülmediğini bildirildiği anlaşılmaktadır.

Avukatlık Yasasının 34. maddesi, “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ” 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3.maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir. 

Şikâyetli avukatın Şikâyetçi beyanına göre zamanaşımına uğradığı ve bu nedenle takip konusu etmediği alacağı SMS göndermek suretiyle tahsile çalıştığı, şikâyetten sonra da SMS gönderdiği dosya kapsamı ile tartışmasızdır.

Avukatlık Yasası 35/a maddesi gereği borçluya uzlaşma önerisi gönderilmesi yasal bir hak ise de; Avukatlık mesleğinin onuru da gözetilerek bu teklif bir kez yapılmalı, karşılık görmüyorsa istem taciz boyutuna ulaştırılmamalıdır.

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34. maddesine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de; Avukatlık Yasası 136/1. maddesine aykırı olarak uyarma cezası tayini yerinde görülmemiş ve aleyhe itiraz olmadığından itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

Sonuç Olarak Şikâyetli avukat C.’in itirazının reddi ile;

1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 22.01.2015 gün ve 2014/6 Esas, 2015/3 Karar sayılı kararının aleyhe itiraz olmadığından ONANMASINA,

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

(Kaynak: Kararara.com)