Bursa’da çalıştıkları işyerinden alacaklarını temin edemedikleri gerekçesiyle Bursa 5’inci İş Mahkemesi’ne başvuran işçiler, alacaklarını temin etmek için işyeri sahibi hakkında şikâyette bulundular. Mahkeme de şikayet üzerine işçilerin alacaklarını tespit edilmesi amacıyla heyet oluşturulmasına karar verdi. İşçi alacaklarının tespiti için ilgili iş yerine giden heyetin içerisinde yer alan Bursa Barosu avukatlarından X'in başına tespit sırasında talihsiz bir olay geldi. İddiaya göre tespit sırasında işyeri sahibi tarafından tüm mahkeme heyetinin gözü önünde hakarete uğrayan Avukat yaşanan olay sonrasında Bursa 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak iş yeri sahibi hakkında şikayette bulundu. Tanıkların ifadeleri alınarak görülen mahkemede sanığın eylemi sabit bulunarak 11 ay 20 gün hapis cezasına mahkûm edildi. Bu ceza, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile 5 yıl denetimli serbestlik kararıyla kesinleştirildi. 

İŞYERİ SAHİBİNE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI

Sanığın sabit eyleminin manevi tazminata konu olacak bir eylem olduğu gerekçesiyle Bursa 1. Asliye Hukuk mahkemesine tekrardan başvuran Avukat, işyeri sahibi hakkında 25.000 TL'lik manevi tazminat davası açtı.  Mahkeme tarafından tek celsede karara bağlandığı iddia edilen manevi tazminat davası sonucunda, sanık hakkında verilmiş mahkumiyet kararının bulunması, tarafların ekonomik durumları göze alınarak kişinin meslek mensubu ve yarı kamusal bir iş yaptığı gerekçesiyle 3.000 TL manevi tazminat cezasına çarptırılmasına karar verildi. 'Manevi tazminat zenginleşme sebebi değildir' denilerek mahkeme tarafından mağdur bırakıldıklarını belirten ve aynı zamanda meslektaşının davada ki avukatlığını üstlenen Müge Yıldız Yaşar Hukukihaber.net'e dava süreci ile ilgili özel açıklamalarda bulundu. Mahkeme tarafından emsal Yargıtay kararlarında verilen tazminat oranlarının gözetilmediğini iddia eden Avukat Yaşar, 5 yıl önce bir hava yolu şirketine açılmış bavul kaybetme davasında bile 2.500 TL manevi tazminat takdir edildiğini fakat bayan bir avukata görevi başında hakaret edilmesine göz yumularak caydırıcı bir ceza verilmemesini tüm hukuk camiası adına utanç verici bulduğunu dile getirdi.

"ASGARİ İNSAN AHLAKINA BİLE YAKIŞMIYOR"

Hukukihaber.net'e yaptığı açıklamada, Türk Adaletinin geldiği noktanın vahim olduğuna değinen Avukat Müge Yıldız Yaşar, "Mevcut Mahkeme Kararı Türkiye'de Hukukçuya ve Adalete verilen değerin ne denli kötü bir durumda olduğunun bir kanıtıdır. Mahkemenin bu duruma bakış açısı ve yazılan gerekçeli karar tamamen yanlış yorumlanarak aksettirilmiştir. Ortada olan durum; Baroya bağlı Avukatlık görevini icra eden bir meslektaşımızın, mahkeme Heyeti ile birlikte ''tespit ''için gittiği işyerinde , müvekilleri ve bir çok insan içinde işittiği hakaret ve sözlerdir.  Bu sözlerin bir hukukçuya, bir avukata söylenmesi ne yazık ki yakışmamıştır. Cinsel bir obje olarak görülmeye çalışılan, müvekkillerinin önünde mesleği göz ardı edilerek yalnızca bir kadın olarak değerlendirilen ve aşağı görülen meslektaşıma kullanılan çirkin sözleri asgari insan ahlakına dahi yakıştırmamaktayım." dedi. Ayrıca bu durumun cezai sorumluluğu ile verilen kararın hapisle sonuçlandığını ancak mahkeme nezdinde yeterince vahim yada ağır bir durum olarak idrak edilmediğini dile getiren Avukat Müge Yıldız Yaşar, herkesi güldürecek bir karar ile  tazminat meblağının ortaya çıkarıldığını iddia etti. Açıklamasının sonunda, manevi tazminat davalarında mahkeme kararı yayımlamanın, saldırıyı kınayan bir karar vermede bu amacı sağlayıcı araçlardan biri olacağımı belirten Avukat Müge Yıldız Yaşar, "Ancak ne yazıktır ki verilen karar vicdani olarak bir doyum meydana getirmediği gibi, karşı tarafa da keşke daha fazlasını deseydim dedirtebilecek türden bir karar mahiyetindedir." diyerek verilen karara olan tepkisini dile getirdi. (Hukukihaber.net)

İLGİLİ MAHKEME KARARI

T.C. BURSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2012/287 Esas - 2012/712
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

BURSA
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR


ESAS NO : 2012/287 Esas
KARAR NO : 2012/712
HAKİM : ............
KATİP : ..........
DAVACI : ......
[VEKİLİ] : Av. MÜGE YILDIZ YAŞAR - ....
DAVALI : ....
[VEKİLİ] : ......
DAVA : Manevi tazminat
DAVA TARİHİ : 26/04/2012
KARAR TARİHİ : 14/11/2012

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda:
İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bursa Barosuna bağlı olarak avukatlık mesleğini icra ettiğini, işçi alacakları için Bursa 5. İş Mahkemesinin 2009/9 D.işler dosyasıyla 16.06.2009 tarihinde davalının sahibi olduğu ....... da tespit yaptırdığını, ertesi gün davalı firma sahibinin uzlaşmak üzere işçileri ve kendisini işyerine davet ettiğini, ancak müvekkillerinin önünde davacıya "şırfıntı , şıllık, ben onunla muhatap olmam" şeklinde sözlerle ağır hakaretlerde bulunduğunu, müvekilinin şikayeti üzerine davalının Bursa 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/1651 E, 2011/2093 K. sayılı ilamı ile mahkum olduğunu, müvekkilinin mesleği nedeniyle hakarete uğradığını ve iş ilişkisinde olduğu insanlar önünde küçük düşürüldüğü, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, bu durumun kendisini son derece üzdüğünü ileri sürerek ileri sürerek, her türlü hakkı saklı kalmak kaydı ile 25.000.00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini taelp ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kardeşi müvekkilini yöneticisi oldğugu şirkette çalışmaktayken,sevkiyat bölümünde çalışan 11/12 kişi ile birlikte fazla mesai ücretlerinin eksik ödendiğinden bahisle önce iş yavaşlatma, sonra da fazla mesaiye kalmama gibi toplu bir eylem başlattıklarını ve şirketin işlerinin ciddi bir şekilde akmasamına sebebiyet verdiğini, bu eylemlerin hemen ardından davacının vekil sıfatı ile mahkeme kanalı ile müvekkillerinin fazla mesailerinin kamera kayıtları ile tespiti talebinde bulunduğunu , itirazları üzerine mahkemece CD kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını, ancak fazla measi tespit edilemediğini, İş mahkemesine açılan davalarda da 2009 yılı için herhangi bir fazla mesai alacağı çıkmadığını, müvekkiline göre ; işyerindeki kanunsuz işlemlerin ve işin aksamasının sebebi olarak davacı ve kardeşi olarak görüldüğünü , 17.6.2009 tarihli görüşmenin de bu gerilimin arkasından yapıldığını, söz konusu görüşmenin 4-5 işçi ve bir kaç şirket yöneticisinin katıldığı kapalı bir toplantıda söylendiğini, eylem ve sonuçlarının bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
1- Bursa 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/1651 E. sayılı dosyası celbedilmiş, tarafların ekonomik ve sosyal durumları usulü dairesinde araştırılıp soruşturulmuştur.
2- Davacı vekili uzlaşma ihtimalleri bulunmadığını beyan etmiştir.
Yapılan yargılama, iddia-savunma, celbedilen ceza dosyası ve tüm dosya içeriğinden:
Davacı asilin Bursa Barosuna bağlı olarak avukatlık mesleğini icra ettiği, işçi alacakları için davalıya ait işyerinde mahkeme kanalı ile tespit yaptırdığı, tespitten sonra , davacının müvekkilleri olan işçileri ile görüşme yapan davalının, davacıya " bırakın o şırpıntıyı " demek suretiyle hakaret ettiği,
Bu fiili nedeniyle Bursa Bursa 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/1651 E, 2011/2093 K. sayılı 24.11.2011 tarihli kararı ile 11 ay 20 gün hapis cezasına mahkum edildiği ve mahkemece hükmün açıklanmasının geriye bırakıldığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalının, avukatlık mesleğini icra eden davacıya, müvekkillerinin yanında "şırpıntı" demek suretiyle hakaret ettiği, eyleminin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu ve B.K. 49. maddesi uyarınca manevi tazminatla sorumlu tutulmayı gerektirdiği kanat ve neticesine varıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın zenginleşme amacını gütmeyip manevi huzur duygusunu tatmin amacına yönelik bulunduğu hususları gözönüne alınarak takdirem 3.000.00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- 3.000.00 TL manevi tazminatın 17.06.2009 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine.
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 178.20 TL harcın, peşin ödenen 371.25 TL den mahsubu ile fazla 193.05 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine. Davacı tarafından peşin ödenen 202.65 TL harcın tamamı ile harç dışında sarfedilen 15.00 TL müzekkere, 28.00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 43.00 TL yargılama giderinin haklı çıkma oranına 5.16 TL si ile kabul edilen kısım üzerinden AÜT nin 12. md.si uyarınca takdir olunan 400.00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, reddedilen kısım üzerinden AÜT nin 10/2. md.si uyarınca takdir olunan 400.00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazla gider avanslarının hüküm kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Yargıtay yolu açık olmak üzere tarf vekillerinin yüzlerine karşı karar verildi. 14.11.2012