İşte bireysel başvurusu hakkında bilgi edinmek isteyenlerin hakkının engellendiğini öner süren avukatın Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) gönderdiği o dilekçe;

Anayasa Mahkemesi'ne Bimer kanalıyla yapılan bir bilgi edinme başvurusu

"Avukatlık mesleğim gereği pek çok yerel ve yüksek mahkemede olduğu gibi, Anayasa Mahkemesi’nde de 1136 sayılı Avukatlık Kanunu kapsamında takip ettiğim bireysel başvuru dosyaları bulunmaktadır.

Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesi ve Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca sözkonusu başvuruların safahatı ve son durumu hakkında bilgi alabilmek için bizzat Anayasa Mahkemesi’ne giderek, bireysel başvuruların da yapıldığı “Ön Büro” adlı yerden dosyaların sorgulanması ve tarafıma bilgi verilmesini istediğimde; “66 Soruda Bireysel Başvuru” ismiyle hazırlanan kitapçığın 39 numaralı sorusunun cevabında bulunan “Başvurucuların, kanuni temsilci veya avukatlarının bizzat Mahkemeye gelerek başvurularının akıbeti konusunda bilgi elde edebilmeleri imkânı bulunmamaktadır.“ cümlesi ve 40 numaralı sorunun cevabında bulunan “Bunun dışında Mahkemeden başvurucuya başvurusu hususunda yazılı ya da sözlü herhangi bir bilgilendirme yapılmamaktadır.” cümlesi nedeniyle sorgu yapamayacaklarını, bilgi veremeyeceklerini ifade etmektedirler. Bu kitapçığın hukuken bağlayıcılığı bulunmadığı ve yönlendirici nitelikte bir kaynak olmaktan öteye geçemeyeceği tartışmasızdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nde dahi böyle bir düzenleme bulunmamaktadır.

İlgisini kanıtlamak suretiyle bireysel başvurusu hakkında bilgi edinmek isteyen bir kişinin hakkının bu şekilde engellenmesi açıkça hukuka aykırıdır. Kişi hak ve hürriyetlerinin bekçisi konumunda olan Yüksek mahkemenin, özellikle avukatların takip ettikleri dosyaların durumu hakkında, internet ortamında veya Mahkeme binasına gelmek suretiyle bilgi alabilmelerinin engellenmesi kabul edilemez. Bu yöntem, başta 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesini ihlal eder.

Tüm yerel mahkemeler ve diğer yüksek mahkemelerden ilgisini kanıtlamak suretiyle bilgi alınabilmesi, inceleme yapılabilmesi mümkün olduğu halde, hatta “yargitay.gov.tr” ve “
www.danistay.gov.tr” internet adreslerinden veya UYAP üzerinden mahkemelere dahi gitmeden dosyaların son durumu hakkında ayrıntılı bilgi alınabilmekte iken; hiçbir yasal dayanağı bulunmadığı halde “TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KORUYUCUSU OLMASI GEREKEN ANAYASA MAHKEMESİ’nde bu şekilde bilgi edinme hakkının engellenmesi açıkça Mahkemeye olan güvenilirliği sarsacak niteliktedir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 13. maddesinde belirtildiği üzere, temel hak ve hürriyetler ancak kanunlarla sınırlandırılabilir. Anayasa Mahkemesi’nin bu uygulamasının ise herhangi bir yasal dayanağı bulunmamaktadır. İşbu husus bir an için kanunla düzenlense bile, hem Avukatlık Kanunu’na ve hem de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’na aykırı olacaktır. Nitekim Anayasa Mahkemesi’nin hatalı ve keyfi uygulaması neticesinde, avukatlık mesleğinin gereği olarak müvekkillerimize dosyaları ve başvuruları hakkında bilgi verme yükümlülüğümüz de yerine getirilememekte, hatalı uygulama nedeniyle avukatların yükümlülüklerini yerine getirememesine yol açılmaktadır. Hak ihlaline neden olan ilgili kitapçıkta, Bölümler ve Komisyonlarca verilen kabul edilebilirlik ve esasa ilişkin kararların ilgililere tebliğ edildiğinden söz edilse dahi, yine aynı kitapçıkta başvuruların incelenmesinin bir süreye bağlanmadığı ve ne kadar sürede sonuca bağlanacağının bilinemediği açıkça ifade edilmekle; şu an bireysel başvuruların ortalama iki yıldan önce sonuçlanmadığı, hatta bazı durumlarda bu sürenin bile aşılabileceği dikkate alındığında, bireysel başvuru sayısı arttıkça bu sürenin de uzayacağı gözönünde bulundurularak, başvurular hakkında hiçbir bilgi edinemeden sadece Mahkemece yapılacak bir tebliğin senelerce beklenilmesinin bilgi edinme hakkını kullanmak olarak değerlendirilemeyeceği de izahtan varestedir.

Bireysel başvuru yolu ile ilgili örnek alınan İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nde dahi ilgisini kanıtlamak suretiyle bilgi verilmekten kaçınılmaması ve internetten bilgi alınabilmesi de gözönünde bulundurularak, Anayasa Mahkemesi’nin bu şekilde yasal dayanaktan yoksun bir teamül oluşturmak suretiyle bilgi edinme hakkını engelleyip engelleyemeyeceği, bizzat vekil sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’ne giderek sözlü başvuru yapılması üzerine Anayasa Mahkemesi’nin bilgi vermekten kaçınmasının Anayasa m.2, 13, 148 ve ilgili yasalara uygunluğu hakkında bilgi verilmesini ve dosyaların takibi ile bilgi edinmeyi engelleyen hatalı ve keyfi uygulamanın akıbeti hakkında bilgi talep eder, en kısa sürede cevabınızı bekler, saygılar sunarım.