Cumhuriyet'in haberine göre; İstanbul’da çok sayıda avukat örgütü Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelerek arama prosedürüne ilişkin İstanbul Barosu ile Başsavcılık arasında yapılan anlaşmayı tanımadıklarını söyledi. Avukatlar x-ray cihazının uyarı vermesi halinde avukatın  çantasını açmasını öngören mutabakatın, avukatların “olağan şüpheli” olduğunu ilan etmek anlamına geldiğini söyledi. 

Aralarında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Avukatlar Grubu (ÇAG), Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu, Demokrasi için Hukukçular ve Kartal Hukukçular Derneğinin olduğu avukat örgütleri 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla dün İstanbul Adliyesinde eylem yaptı. Avukatlar rehine eyleminin ardından avukatların hedef gösterilmesini ve avukatlara arama dayatmasını protesto etti. 

“Mesele güvenlik değil, yurttaşların savunmasız bırakılmasıdır” yazılı pankartını açan avukatlar, “Baro uyuma savunmaya sahip çık”, “Özgürlük yoksa güvenlik olmaz”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı. 

‘OLAĞAN ŞÜPHELİ İLANI’

Eylemde ilk olarak konuşan ÇHD Yürütme Kurulu Üyesi Onur Şahinkaya rehine eyleminin ardından faturanın avukatlara çıkarıldığını söyleyerek, “İktidar sorunu bir toplumsal barış sorunu olarak görmeyip sanki adliyenin sadece güvenlik sorunu varmış ve bu da avukatlardan kaynaklanıyormuş gibi davranarak kendi basiretsizliğini avukatlara ihale ederek sorunu çözmeye çalışıyor” dedi. Avukatlara hukuksuz arama uygulamalarının  dayatıldığını söyleyen Şahinkaya, “Gelinen noktada avukatlar olağan şüpheli olarak görüldü”dedi.  Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu adına konuşan Ercan Kanar ise konuşmasına “ dünyanın hiçbir yerinde hiçbir döneminde avukatların “Diktatörlere boyun eğmediğini” söyleyerek “ Avukatlar halkın sesidir, savcı ve yargıçlar iktidarın temsilcisidir” dedi. İstanbul Barosunun Başsavcılıkla yaptığı mutabakatı kınadıklarını da belirten Kanar, “Baro yönetimini savunmanın onurunu, mesleğimizin onurunu savunmanın bağımsızlılığını, dokunulmazlığını savunmadığı için  bu diktatörlüğe boyun eğdiği için kınıyorum” diye konuştu. 

‘KENDİMİZİ ARATMAYACAĞIZ’

ÇAG adına konuşan Can Atalay da “Biz burada 14 yaşında kolluk güçleri tarafından başından vurulan 700 güne yakın bir süredir katili açıklanmayan bir soruşturma ile ilgili toplandık. Bu soruşturma süresince önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı olan bir şahsın o cenazeye ettiği türlü saygısızlıklarla ilgili toplandık. Cumhurbaşkanının bu adliyeden 3 cenazenin çıkmasına neden olan olayı fırsat bilip avukatları hedef göstermesinden dolayı toplandık. Asla onurumuzu çiğnetmeyeceğiz” diye konuştu.  Son olarak konuşan ÖHD İstanbul Şubesi Eş Genel Başkanı Sinan Zincir de İstanbul Barosunun aldığı kararı kınayarak, İstanbul Barosu yönetiminin İstanbul Başsavcılığı ile yaptığı anlaşmayı tanımadıklarını ifade etti. Meslektaşlarının ölümüne göz yumanlarla anlaşma yapılamayacağını söyleyen Zincir, adliyeye kendilerini aratmadan girmeye devam edeceklerini kaydetti. 

Konuşmaların ardından avukatlar, sloganlarla adliyeye kendilerini aratmadan giriş yaptı.

X-RAY İLE ARAMA 

İSstanbul Barosu, önceki gün İstanbul Adalet Sarayı’nda avukatlara adliyeye girişinde uygulanacak arama prosedüre ilişkin Başsavcılıkla anlaşmaya vardı. Yapılan mutabakata göre avukatlar  çipli kartlarıyla adliyeye girecek. Çantasını x-ray cihazına bırakacak ve  çantanın içinde silah ve benzeri cisim bulunması halinde çantada arama yapılmayacak. Ancak çantanın sahibi olan avukattan söz konusu cismi göstermesi istenecek. Avukat o cismi göstermezse adliyeye alınmayacak. Aynı şekilde çantasını x-ray’a bırakmak istemeyen avukatlar duyarlı kapıdan çantalarıyla geçecek. Bu giriş sırasından cihazdan uyarı gelirse yine avukattan uyarıya neden olan cismin gösterilmesi istenecek.