21.12.2011 gün ve 28149 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ’nin 12. Maddesinin 2. Fıkrasının “Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez” şeklindeki son cümlesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması için;


 •TARİFE İLE HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SAVUNMA HAKKININ KISITLANDIĞI,

 •AVUKATLARIN MESLEKİ BAĞIMSIZLIKLARININ ZEDELENDİĞİ,

 •AVUKATLARIN MESLEKLERİNİ SERBESTÇE VE HERHANGİ BİR KAYGI OLMADAN YAPABİLMELERİ İÇİN YAPTIKLARI HİZMETİN KARŞILIĞI OLAN MAKUL BİR ÜCRET ALMALARI GEREKTİĞİ,

 •AVUKATIN EMEĞİNİN KARŞILIĞININ GÖZ ARDI EDİLEREK DAVA BEDELİNE GÖRE ÜCRET TAKDİR EDİLMESİNİN ÖNGÖRÜLMESİNİN HUKUKA AYKIRI OLDUĞU

Gerekçeleri ile baromuz adına dava açılmıştır………………………………………………………………..


2012 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi için TIKLAYINIZ



DANIŞTAY (…) DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA Yürütmenin Durdurulması Taleplidir.

D A V A C I : Ankara Barosu Başkanlığı

Adliye Sarayı B Blok 5. Kat 06251 Sıhhiye/ANKARA

V E K İ L İ : Av. Mehtap CEVİZCİ

Aynı Adreste

D A V A L ILAR : 1- Türkiye Barolar Birliği- ANKARA

2- Adalet Bakanlığı- ANKARA

K O N U : 21.12.2011 gün ve 28149 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. Maddesinin (2) Fıkrasının öncelikle YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI VE İPTALİ istemidir.

Y A Y I N T A R İ H İ : 21.12.2011

A Ç I K L A M A L A R :

1) 21.12.2011 gün ve 28149 sayılı Resmi Gazete’de

yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin, “Tarifelerin Üçüncü Kısmına Göre Ücret” başlıklı 12. Maddesinin (2) fıkrasında;

(2) “Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez. “ hükmü yer almaktadır.

TARİFE İLE HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SAVUNMA HAKKI KISITLANMAKTADIR.

AVUKATLARIN MESLEKİ BAĞIMSIZLIKLARI ZEDELENMİŞTİR.

2) Bu düzenleme ile avukatların mesleki bağımsızlıklarının

zedelenmesi, Avukatlık mesleğinin onurunun maddi çıkarlara bağlanması, emeğin bir yana bırakılarak avukatların tacirleştirilmesi sonuçları ortaya çıkmıştır. AVUKATLIK EMEK TEMELLİ BİR MESLEKTİR. Emeğin asgari karşılığını belirlemek gayesindeki bir tarife emek faktörünü bir yana koyarak, dava bedelini avukatın ASGARİ ücretinde etken kılmıştır.

AVUKATIN 50 TL’LİK BİR İCRA TAKİBİNDEKİ EMEĞİ İLE 1000 TL’LİK BİR TAKİPTEKİ EMEĞİ ARASINDA FARK YOKTUR.

Avukatlar, aldıkları işin parasal miktarına göre farklı emek sarf etmezler. Avukat, kendisine gelen iş ne olursa olsun, maddi yönünü gözetmeksizin aynı ihtimam ve dikkati göstererek aynı sorumlulukla işlerini icra ederler. Bu düzenleme ile idare, işlemlerinin esası olan sebep ve amaç unsurlarına tamamı ile aykırı bir biçimde takdir yetkisini kullanmaktadır.

AVUKATLAR TACİR DEĞİLDİR.

Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin hazırlanması konusunda

davalı idareye tanınan yetkinin kullanımında, yargının kurucu unsurlarından bağımsız savunmayı temsil eden avukatın emek ve mesaisi dikkate alınmamış, tarifenin amacına ve genel ruhuna aykırı düzenlemelere yer verilmiştir

İptali istenen hüküm, düzenlemenin bütünlüğünü bozmaktadır. Zira düzenlemenin amacı asgari emeğin karşılığını belirlemektir.

AVUKATLAR TACİR DEĞİLDİRLER. İptal konusu edilen her iki maddede açıkça emek ve karşılığı konusunda ölçüsüzlük oluşmaktadır. Bu husus mesleğin onuruna karşı da bir tehdit oluşturmaktadır.

3) Konu ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi, 2002/126 E.

2004/27K. ve 3.3.2004 tarihli bir kararında; “ AVUKATLARIN HUKUKSAL BİLGİ VE TECRÜBELERİNDEN YARARLANMA, HAK ARAMA VE SAVUNMADA BAŞVURULACAK MEŞRU YOL VE VASITALARIN BAŞINDA GELİR. VEKALET ÜCRETİ, SAVUNMA HAKKININ EN ÖNEMLİ PARÇASI OLAN HUKUKİ DANIŞMANLIK GÖREVİNİN, KONUNUN UZMANI OLAN HUKUKÇULAR TARAFINDAN YAPILMASININ DOĞAL BİR SONUCUDUR. AVUKATLARIN MESLEKLERİNİ SERBESTÇE VE HERHANGİ BİR KAYGI OLMADAN YAPABİLMELERİ İÇİN YAPTIKLARI HİZMETİN KARŞILIĞI OLAN MAKUL BİR ÜCRET ALMALARI GEREKİR.” şeklinde karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin konu ile ilgili değerlendirmesi oldukça yerindedir:

AVUKATLARIN MESLEKLERİNİ SERBESTÇE VE

HERHANGİ BİR KAYGI OLMADAN YAPABİLMELERİ İÇİN YAPTIKLARI HİZMETİN KARŞILIĞI OLAN MAKUL BİR ÜCRET ALMALARI GEREKİR!”

4) Tarifede yer alan bu hükümler ekonomik şartlar, avukatlar

tarafından sarf edilen emek ve genel artış ilkeleri gözetilerek düzenlenmeli, takdir yetkisi yerinde kullanılmalıdır.

Avukatın görevi, uyuşmazlığı hukuk kurallarına uygun, adil biçimde çözümlemek olduğuna göre, asgari vekalet ücretinin asıl alacakla sınırlandırılması adil ve hukuka uygun bir avukatlık hizmeti ile birlikte düşünülemez. Dava konusu düzenleme ile avukatlık ücretini maktu olarak belirleyen dava konusu tarifede avukatın vekalet ücretinin asıl alacak miktarı ile sınırlanarak belirlenmesi açıkça hukuka aykırıdır.

Getirilen düzenlemeler ile avukatın emeği ve ücreti, avukatlık

onuruna yakışmayacak bir seviyeye çekilmekte, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin amacıyla bağdaşmayacak şekilde icra mahkemelerinde alınacak vekalet ücreti için asgari sınırı ortadan kaldırmaktadır.

2007 yılında dava konusu işlem ile neredeyse birebir yapılan başka bir düzenleme ile ilgili olarak Danıştay 8. Dairesi, 23.01.2008 gün, 2007/1040 E. ve 2008/334 K. sayılı kararında; “Avukatların icra ve iflas müdürlükleri ile icra mahkemelerindeki hukuki yardımları karşılığında alacakları avukatlık ücreti için tarifenin ihdas ediliş amacıyla bağdaşmayacak şekilde asgari sınırı ortadan kaldıran dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmediğinden düzenlemenin iptaline” karar verilmiştir. (Ek-1)

5) Avukatlık Kanununun 76. maddesinde; Baroların meslek

düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğu düzenlenmiştir.

Avukatlık Kanunu’nun 95. Maddesi’nin (4) fıkrasında ise;

“Mesleki ödevler hususunda baro mensuplarına yol göstermek ve onlara bilgi vermek ve mesleki görevlerin yapılıp yapılmadığını denetlemek, mesleğe ve meslek mensuplarına yönelik hak ihlallerine karşı avukatlık mesleğini ve meslektaşları savunmak, bu konularda her türlü yasal ve idari girişimde bulunmak” görevi, Baro Yönetim kurullarına verilmiştir. Baroların, avukatlık mesleğinin en önemli unsurlarından birini oluşturan vekalet ücreti ile ilgili tüm konuları doğrudan takibi en başta gelen görevidir.

AVUKATLIK KANUNUN 164. MADDESİ ‘ AVUKATLIK ÜCRETİ, AVUKATIN HUKUKİ YARDIMININ KARŞILIĞI OLAN MEBLAĞI VEYA DEĞERİ İFADE EDER’ HÜKMÜNÜ GETİRMİŞTİR. ASGARİ ÜCRET TARİFESİ HUKUKİ YARDIM İÇİN SARF EDİLEN EMEĞİN ASGARİ KARŞILIĞINI TAYİN EDER. HUKUKİ YARDIMIN VERİLEN EMEK VE BİLGİ OLDUĞU AVUKATLIK KANUNUNUN 164. MADDESİNDE DE AÇIKÇA BELİRTİLMİŞKEN, TİCARİ NİTELİKTEKİ OLAN VE DAVA KONUSU BEDELİ ESAS ALAN BU HÜKÜMLER, AVUKATIN HUKUKİ YARDIMI VE BİLGİSİNİN KARŞILIĞI OLMASI GEREKEN ÜCRETİN NİTELİĞİNE BÜTÜNÜ İLE AYKIRIDIR. BU BAĞLAMDA İLGİLİ DÜZENLEMELER AVUKATLIK KANUNUN 164 MADDESİNE DE AYKIRI NİTELİKTEDİR.

Dava konusu işlem, meslek mensubu avukatları yakından

ilgilendirdiğinden, yukarıda anılan yasal düzenlemeler uyarınca hukukun üstünlüğü ile avukatlık mesleğini ve meslektaşları savunma yükümlülüğü taşıyan meslek kuruluşu olan müvekkil Kurum Ankara Barosu Başkanlığı’nca iş bu davanın açılması zorunlu olmuştur.

6) Düzenlenen ücret tarifesi ‘Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’

olarak isimlendirilmektedir. Avukatların baktıkları işler yönünden, emekleri için alabilecekleri en düşük ücretler söz konusu edilmiştir. Şu açıktır ki bu tarifenin iki temel amacı vardır:

1- Hukuki işlemlerde, avukatlar arası haksız rekabeti engellemek,

2- Avukatların emekleri karşılığında almaları gereken minimum ücreti belirlemek.

Bu açıdan bakıldığında zaten avukatların emeğinin en düşük karşılığını belirlemeye çalışan bir tarifede avukatların emeğini göz ardı ederek 50 TL lik bir iş gören avukatın, 1000 TL lik bir işi gören avukata kıyasen daha az emek sarf ettiğini kabul etmek gibi bir yanılgıya düşüldüğü görülmektedir.

Avukatların emeği, davanın esas değeri ile değil verdiği emek ile ölçülür. Bu bağlamda Asgari Ücret Tarifesi olarak yapılan bir düzenlemede de avukatların emeklerinin asgari karşılığının belirlenmesi amaçtır. Düzenleme ile getirilmeye çalışılan hüküm işlemin amaç ve sebebine aykırılık oluşturarak avukatları sanki tacirlermiş gibi değerlendirerek mesleğin onurunu zedeler bir düzenlemeye gidilmiştir.

AVUKATLIK GİBİ YARGININ TEMEL UNSURLARINDAN BİRİNİ OLUŞTURAN BİR MESLEĞİN MENSUPLARININ EMEKLERİNİN EN DÜŞÜK KARŞILIĞINI DÜZENLEYEN BİR İŞLEMDE, ULVİ AVUKATLIK MESLEĞİNİ TİCARİ BİR VASFA SOKMAK SURETİ İLE EMEĞİN KARŞILIĞINI GÖZ ARDI EDEREK DAVA BEDELİNE GÖRE ÜCRET TAKDİR EDİLMESİNİN ÖNGÖRÜLMESİ, BU İDARİ İŞLEMİN; AMAÇ, SEBEP VE TAKDİR YETKİSİ BAKIMINDAN EKSİK DÜZENLEMELER GETİRMİŞTİR. BU BAĞLAMDA İLGİLİ HÜKMÜN İPTALİ GEREKMEKTEDİR.

D E L İ L L E R : T.C. Anayasası, 21.11.2011 tarih ve 28149 sayılı Resmi Gazete’de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, Avukatlık Kanunu ve her türlü yasal delil.

HUKUKİ SEBEPLER : T.C. Anayasası, İ.Y.U.K., Avukatlık Kanunu, Yargı İçtihatları ve ilgili mevzuat.

S O N U Ç : Yukarıda arz edilen ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle; 21.12.2011 tarih ve 28149 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. Maddesinin 2. Fıkrasında yer alan

“ Şu kadarki asıl alacak miktarı 3.333,33-TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.” şeklindeki düzenleme de yer alan “ANCAK BU ÜCRET ASIL ALACAĞI GEÇEMEZ” cümlesinin YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA ve sonuçta İPTALİNE, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygıyla vekaleten arz ve talep ederiz.

Eki: -Danıştay 8. Dairesi’nin Davacı Ankara Barosu Başkanlığı

2007/1040 E. sayılı kararı Vekili

- Vekaletname sureti

Av. Mehtap CEVİZCİ