Türkiye Barolar Birliği tarafından 1 Aralık 2012 tarihinde 72 Baro Başkanının katılımıyla gerçekleştirilen 26. Baro Başkanları toplantısında alınan kararlar doğrultusunda bir kanun teklifi hazırlanıp meclise sunulması planlanmıştı. Meclise sunulması planlanan söz konusu kanun teklifinde, Hukuk Fakültesi mezunları için, Staja Kabul ve Avukatlığa Kabul (Staj Sonu Yeterlilik Sınavı)  olmak üzere iki avukatlık sınavı getirilmesi, staj süresini 18 aya çıkarılması ve sınava girme hakkını da 4 ile sınırlanması gibi maddelere yer veriliyor. Yapılması planlanan bu değişiklikler avukatlar arasında görüş ayrılıklarına sebep olurken, TBB konu hakkında hazırladığı kanun teklifinin yürürlüğe girebilmesi için çalışmalarını sürdürüyor.

Avukatlar yeni kanun taslağı için ne diyor?

2001 yılında yapılan bir düzenleme ile getirilen avukatlık sınavı, 2006 yılında uygulamadan kaldırılmıştı. Türkiye’de şuan uygulanan sisteme göre, avukat olabilmek için, hukuk fakültesinden mezun olmak ve bir yıllık avukatlık stajını tamamlamak gerekmektedir. Avukat olma kriterlerinin meclise sunulacak kanun teklifi ile değiştirilmesi gündeme gelirken, avukatlar sosyal medya ve benzeri iletişim platformları üzerinden konu ile alakalı görüşlerini bildirmeye devam ediyorlar. Kanun teklifinin meclis tarafından kabul edilmesi sonucunda, Avukatlık Kanunu’nun 1. maddesinde belirtilen ve “avukatlığın bir kamu hizmeti olduğunu” öngören hükmün kadük hale geleceği konusunda fikir birliği yapan hukukçuların yanı sıra sınav uygulamasının getirilmesi sonucunda daha nitelikli bir hukukçu kitlesinin oluşacağı konusunda fikir belirten hukukçularda mevcut.

AMAÇ AVUKATLARI İŞÇİLEŞTİRMEK Mİ?

Yapılması muhtemel kanun değişikliği sonrasında sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, mesleğe katılımın zorlaşacağı ve niteliksiz olduğu iddia edilen hukuk fakültesi mezunlarının işçileştirileceğini savunan avukatlar. çıkarılan sınav engelini aşamayarak hizmet piyasasına sunulan mezunların “emek fazlası” haline gelerek yedek hizmet ordusunu oluşturacaklarını iddia ediyorlar. TBB’nin önerisinde yer alan “staj süresinin 18 aya çıkarılması” maddesinin emekçi ailelerin dayanma gücünü zorlayacağı dile getirilirken, staj süresince emeğinden yararlanılan stajyer avukatların sömürülmesine zemin hazırlanacağı iddia ediliyor. Avukatlık sınavına dair yapılacak düzenleme ile avukatlık ve hukuk hizmetlerinde oluşacak rekabet koşullarında kamu menfaatini düşünmenin olanaksızlaşacağı tartışılırken, hukuk camiasının kar hırsının belirleyici olduğu ve sömürünün derinleştiği bir ortama mahkum edileceği savunuluyor.

“SINAV HİZMET KALİTESİNİ YÜKSELTECEKTİR”

İstanbul Barosu genç avukatlarından ve sitemiz yazarlarından Av. Ferhat Akbaş konu ile alakalı olarak Hukukihaber.net’e yaptığı açıklamada, bu tartışmaların Türkiye’de ilk defa yapılmadığına dikkat çekti. Günümüzde ki tabloya bakıldığında, 70 civarında hukuk fakültesi olduğunu ve vakıf fakültelerinin sayısının, devlet fakültelerinin sayısını geçtiğine değinen Av. Ferhat Akbaş, “Ülkemiz de avukatların sayısı 80 bin civarında. Çok iyi eğitim veren vakıf üniversiteleri olduğu gibi, yetersiz ve kalitesiz eğitim veren devlet üniversiteleri de var. Fakat şu husus ortada ki Türkiyemiz’de avukat sayısı her geçen gün artıyor. Bunun temel nedenlerinde biri şüphesiz, hukuk fakültelerinin sayısının artması bir diğeri ise kalitesiz ve yetersiz eğitimdir. Zira yetersiz eğitim alan bir kişinin elinde olan tek altın bilezik, hiçbir engelle karşılaşmadığı avukatlık mesleğidir. Çok basit bir tablo yapmak gerekirse, 2004 yılında Adli Yargı Hakim Adaylığı Sınavına başvuran kişi sayısı 3764 kişi, yazılı sınavı kazanan ise 502 kişi; 2005 yılında sınava başvuran kişi sayısı 3519 kişi, yazılı sınavı kazanan ise 485 kişi; 2007 yılında sınava başvuran kişi sayısı 8807 kişi, yazılı sınavı kazanan ise 1274 kişi, 2011 yılında ise sınava başvuran kişi sayısı 3585 kişi, yazılı sınavı kazanan ise 603 kişidir. Görüldüğü üzere belirtilen yıllarda yazılı sınava girenlerin ortalama %14,5’i sınavı kazanmıştır. Kalan kısmın çok büyük bir bölümü ise, avukatlık mesleğine başlamış ya da devam etmiştir. Şayet avukatlık sınavı getirilir ve bu sınav eğitim ve kaliteyi arttırmaya yönelik donanımlarla desteklenirse hem avukatların eğitim düzeyi (çünkü sınavı kazanmak isteyenler daha çok çalışacak) artacak ve buna paralel olarak da hizmet kalitesi yükselecektir. Aynı zamanda getirilecek sınavla, avukat sayısının hızla ve dengesizce artmasının önüne geçilecek ve böylelikle iş bulma sıkıntısı da bir nebze olsun azalacaktır.” dedi.

“SINAV KARARI UYGULANMALI”

Açıklamalarına devam eden Av. Ferhat Akbaş teklif gerekçesinde de belirtildiği gibi; "Staj evresi ne kadar mükemmel olursa olsun,fakültedeki teorik hukuk eğitiminin yetersiz olması halinde yapılan stajın bir anlam ve değeri olamaz. Staj evresi, hukuk eğitiminin yapıldığı bir dönem değil, teorik hukuk bilgilerini uygulamaya aktarma yetilerinin kazanıldığı bir evredir. Bu itibarla avukatlığa kabule ilişkin sınav, mutlaka stajdan önce yapılarak stajyerliğe kabul için uygulanmalıdır.'' diyerek sınav yapılması konusunda hazırlanan kanun teklifine destek çıktı. (Hukukihaber.net)