HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ SİYASAL ÇIKARLARA ALET EDİLEMEZ!


Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa’ya göre  demokratik, lâik, ve sosyal bir hukuk devletidir.
 Buna rağmen; yıllardır kendi dilimizi konuşamadık. Üniversitelerde özgürce eğitim göremedik, fikirlerimizi  ifade edemedik, demokrasi yüzü göremedik.
27 Mayıs darbesi, 12 Mart Muhtırası, 12 Eylül  darbesi, 28 Şubat post-modern darbesi ve 27 Nisan elektronik muhtırasında olduğu gibi ‘derin devlet’i oluşturan; Susurluk, Ergenekon, Kafes, mafya ve çeteler yüzünden acılar çekmeye devam ediyoruz.
Demokrasinin teminatı olan laiklik ilkesine rağmen inanç hürriyetinin önü kesilmek, düşünce ve ifade özgürlüğü kısıtlanmak isteniyor. Yaşam hakkı teröre kurban ediliyor. En temel insan hakları ihlal ediliyor. İnsanlar yurtlarından sürülüyor, baklava çalan çocuklara gaspçı, polise taş atan çocuklara terörist muamelesi yapılıyor.
 Göstere göstere illegal planlar yapılıyor. Devlet sırrı denilerek suçlular korunmaya çalışılıyor. Demokratik yollarla seçilenler demokratik olmayan yollarla engelleniyor. Bazen siyaseten bazen fiilen siyasete kelepçe takılıyor. Etnik kökenlerine göre insanlar arasında bölücülük ve ayrımcılık yapılıyor.
Muhalif Siyasetçiler, akademisyenler, memurlar, işadamları, sanatçılar, gazeteciler, yargı mensupları, Kürtler, Aleviler, Sünniler, Ermeniler, Rumlar fişleniyor. Yargıçlar ve savcılar tehdit ediliyor.
Hal böyle iken iktidar ve muhalefet partilerinin, bu topraklarda yaşayan insanların ihtiyacı olan yasal düzenlemeleri ertelemeleri ya da engellemeleri biz hukukçular için kaygı vericidir. Şunu özellikle belirtmek isteriz ki kanuna aykırı hareket eden herkes, hangi kuruma mensup olursa olsun,  sade vatandaş gibi  yargı önünde hesap vermeye mecburdur.
Burası Türkiye, hepimiz burada yaşıyoruz ve herkes için hukuk istiyoruz. Demokrasilerde devlet sırrının olmadığı, devlet adına suç işlenmediği, halktan alınan vergilerle satın alınan silahların halka yöneltilmediği, kimsenin etnik kökeni nedeni ile hor görülmediği, kimsenin kimseden üstün olmadığı, silahların sustuğu, planların yırtılıp atıldığı, sorumluların yargılandığı, her şeyin insan için olduğu, hukukun üstün olduğu bir Türkiye istiyoruz.
Hukukun üstünlüğü siyasal çıkarlara alet edilemez. Masumiyet karinesi; dokunulmazlık değildir. Yargılama, suçlunun cezalandırılması ve suçsuzun da aklanması demektir. Hukuku dolanarak  dokunulmazlık isteyenlerin talepleri kabul edilemez. Hiç bir planın gizli kalmadığının altını çizerek herkesi hukuka saygılı olmaya davet ediyoruz. 

İMZACI DERNEKLER: ADALET VE HUKUK DERNEĞİ, AK AVUKATLAR DERNEĞİ, AKDER, AKSİYONER AVUKATLAR DERNEĞİ, BOĞAZİÇİ AVUKATLAR DERNEĞİ, DARBEYE KARŞI 70 MİLYON ADIM PLATFORMU, DEMOKRAT HUKUKÇULAR DERNEĞİ, DENGE HUKUKİ VE BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ, GENÇ SİVİLLER, HUKUKÇULAR DERNEĞİ, HUKUKİ ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ DERNEĞİ, MİZAN HUKUKÇULAR DERNEĞİ, SAVUNMA AVUKATLARI DERNEĞİ, TÜM HUKUKÇULAR DERNEĞİ, YARGIDA RE-FORM GRUBU,
İMZACI HUKUKÇULAR: AV. PROF. DR. HÜSEYİN HATEMİ, AV. DOÇ. DR. YÜCEL SAYMAN, AV. DOÇ. DR. MUSTAFA ŞENTOP, AV. KEMAL AYTAÇ, AV. KEZBAN HATEMİ, AV. MERT-ER KARAGÜLLE, AV. MUHİTTİN KÖYLÜOĞLU, AV. NECATİ CEYLAN, AV. DR. ÜMİT KARDAŞ, AV. SATILMIŞ ŞAHİN, EMEKLİ SAVCI SACİT KAYASU

 

Bu yazıdan alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

Bu haber, ilk defa www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanmış olup. Kaynak belirtilmek kaydıyla kısmen ya da tamamen  alıntı yapılabilir. Tüm hakları www.hukukihaber.net sitesine aittir.