Atladım gittim. Savcı, polisler ve baro temsilcisi kapıda bekliyor. Bir çilingir de kilidi kurcalıyor; sabredememişler.
Neyse girdik ofise. İlk tartışma, polislerin dört bir tarafa dağılmasından çıktı. Dedim arkadaş yasa açık. Savcı ve baro temsilcisi nerdeyse orayı arayacaksınız. Başkaca aramalarda, mekanda olmayan kanıtların el çabukluğu ile yerleştirilip bulduk diye getirilmesine, bazı evrakların kaybolmasına aşina olduğum için direttim.
Kısa bir tartışmadan sonra, öyle yapıldı. Sonraki tartışma daha vahimdi. Polisler, arkadaşın dava dosyalarına saldırdılar. Sanki anlayacakmış gibi okumaya başladılar. Zaten hepsi fotokopi evraklar. Yahu ne yapıyorsunuz, bunlar meslektaşımın mesleki sırrıdır. Bunları karıştıramazsınız dedim. Ya ne yapacağız Avukat Bey arama kararımız var dedi savcı.
CMK m.130/2 yi açtım koydum önüne ''Arama sonucu elkonulmasına karar verilen şeyler bakımından bürosunda arama yapılan avukat, baro başkanı veya onu temsil eden avukat, bunların avukat ile müvekkili arasındaki mesleki ilişkiye ait olduğunu öne sürerek karşı koyduğunda, bu şey ayrı bir zarf veya paket içerisine konularak hazır bulunanlarca mühürlenir ve bu konuda gerekli kararı vermesi, soruşturma evresinde sulh ceza hakiminden, kovuşturma evresinde hakim veya mahkemeden istenir. Yetkili hakim elkonulan şeyin avukatla müvekkili arasındaki mesleki ilişkiye ait olduğunu saptadığında, el konulan şey derhal avukata iade edilir ve yapılan işlemi belirten tutanaklar ortadan kaldırılır. Bu fıkrada öngörülen kararlar, yirmidört saat içinde verilir.''
Savcı bey, huşu içinde maddeyi okuduktan sonra telefonuna yeltendi. Sanırım Süper Savcıyı arayıp bilgi verdi. Konuşmadan sonra polislere dönüp mühürleyin talimatı verdi. Fakat o da ne smile ifade simgesi Polisler; 'bizde mühür olmaz savcım, mührü siz getirecektiniz' dediler.
Hemen yine telefonlar edildi. Yaklaşık 1 saat mühür beklendi. Büyükçe bir TV kutusu buldular. Avukat arkadaşın dosyaları kutuya konuldu. 2 sayfa kadar tutanak tutuldu. Tutanak tutlurken savcı beyin yüz ifadesinden ana avrat düz gittiğini anlayabiliyordum.
Polisler ve beraberindekiler, mühürlü dosyaları da alıp gittiler.
2 gün sonra arkadaş yine aradı beni. Hakim reddetmiş el koymayı. Polis bunu aramış gelin dosyalarınızı alın diye.
Dedim sakın gitme, nasıl götürdülerse öyle getirsinler.
3 gün sonra aynı kutu içinde dosyaları tutanağı kontrol ederek kapıda teslim aldık. Smile ifade simgesi (Şahin KÜÇÜKSÜSLÜ'den alıntıdır.)
