Avukatlar tarafından yoğun bir şekilde takip edilen bir facebook grubunda yapılan paylaşım günün tartışma konusu oldu.

Kendisine gönderilen yazıyı sosyal medyada paylaşan avukat "Yaptığım bir iş başvurusu sonucu randevu planlanması için tarafıma gönderilen "avukat bilgilendirme" başlıklı yazıyı takdirinize bırakıyorum. Kendilerine meslek ve hatta önce insan onuruna dair bi yanıt vermek istesem de mailimin "patron" avukata ulaşmayacağını, bu tarz politikaya sahip kişilerin yanıtımdan herhangi bir ders çıkar(a)mayacağını bildiğimden vazgeçtim. Mesleğin durumuna dair güncel rapor ektedir." diyerek isyan etti.

İŞTE O YAZI




O YAZIYA YAPILAN YORUMLAR ŞÖYLE;

- Kağıt üzerinde çok iyi görünüyor. Rahatsız edici bir yönünü göremedim.

- İlk ay için dahi olsa 1500 lira ücreti rahatsız edici bulmamaniz sizin takdiriniz tabi.

- Haftasonu çalışmak yok. Sabah 9 akşam 7. 1 yil boyunca sabah 8 aksam 7 calistim. Üstelik haftasonu da calistim. Valla en azindan daha insaniyetli yerler varmış. 1500 liraya işe başlayip full o parayla devam edenler var. Dedigim gibi maasi begenmeyebilirsiniz de neler gördük bu yine iyi. 
Edit : primsiz 2 bin liraya çalıştım. Yol telefon hiçbiri de yoktu. Valla beni iyi ezmişler. Ama tek tesellim de diger arkadaslarimin 1500 almasiydi.

- Hangi sehirdesiniz bilmiyorum ama istanbul için emeğinize bahsettiğiniz ücretlere sunuyor olmanız önce kendinize haksızlık.

- Eğer siz de kendi işinize almanıza da izin veriyorsa, akşam saat üçte duruşma bittiği zaman eve geçe biliyorsanız, sabah Ondaki duruşmaya Evinizde hangi debiliyorsanız 2000 TL düşünülebilir, akdi hal de 1600 TL ye a101de Maket bıçağıyla koli açarım daha iyi...

- Ayda 2000 lira kazanmak için avukat olmadınız. Kendi ofisiniz olsa cmk adli yardım ve aylık bir dosya ile zaten her ay minımum 3000 tl kazanırsınız. Bugün dışarda herhangi bir işi yapan kalifiye olmayan bir işçi de aylık 2.000 tl almaktadır. Bu rakama çalışan avukat varsa bence mesleği bıraksın. Zira hem kendine hem mesleğe hem de diğer meslektaşlara hakarettir... bu şekilde düşük piyasa oluşumu bizlerden kaynaklanmaktadır. Bir ay sadece bir ay kimse çalışmasın açlıktan ölmez. Gör bakalım piyasa nasıl hemen en az 4-5 bin oluyor. Sen bir ay çalışmazsan o büro kapanacak hale gelir. Ama bu eylem kitlesel olmalı. Ben önceleri başka yerde çalışırken bile bu rakamların 2-3 katını alıyordum ama yine rakam düşük geliyordu ve kendi ofisimi açtım. LÜTFEN PATRON AVUKATLARA PRİM VERMEYİN. 1-2 yıllık avukatlar 3.000 den, 3-4 yıllık avukatlar 4.000 den daha da deneyimli olanlar 5.000 den düşük çalışmayın lütfen... bu bile az ama bunların yanında kendi işinizi de alın Veya olmazsa kendi işinizi %60 sizin %40 çalıştığınız ofisin olmak üzere alın.

- Tamamen aynı fikirde olduğumdan ötürü bu postu paylaştım zaten ve fakat yukarıda görebileceğiniz üzere daha ne istiyosun yaklaşımında bulunan var. Bunun adı resmen Stockholm sendromu, söyleyecek söz bulamıyorum 

- Size değil lafım zaten bu şekilde çalışan avukat(!)lara :) kendine saygısı olmayan kimse avukatlık yapmasın lütfen... ben bağımlı çalışan avukat değilim bu arada ... yanımızda çalışan sekreter 1.650 net ücret ve her dosya çözüldüğünde prim alıyor ki maaşı 1.900 - 2000 tl ye denk geliyor gerisini o şekilde çalışan avukatlar düşünsün.
Sonra 5 Nisan'da avukatlar köle kullanmadı romantikliğine karşı çıkılınca garipseniyor. Asgari ücretin 1400 tl olduğu ülkede avukata 1500 tl teklif edebilen zihniyet için söyleyecek söz bulamıyorum. Aslında buluyorum, var da sonra hakaret oluyor. Dahi anlamındaki de'yi ayrı yazmayı öğrenebilselermiş ilk önce. İnsanların emeğini sömürmek ne kolay.

- Yaşadığı şehir fark etmeksizin önerilen bu ücret emek sömürüsünden başka hiçbir şey değildir. İnsanların emeklerine ve üzerine basarak ancak ayda bir avukat değiştiren, ofis olmaktan öteye geçemezsiniz. He bu zihniyet için bunun bir önemi yoktur, ceplerine girene ve ne kadar insan sömürebildiklerine bakar böyleleri. 

- Yaşadığın şehir ya da meslekte kaç yıl olduğundan bağımsız şekilde asgari ücretten sadece 100 tl daha fazla ücrete çalışılacaksa asgari ücreti tercih ederim.

- Tiyatro bileti ile kültüre önem veriyormuş gibi yap pampa ortaklarının kurmuş olduğu büronun iş kültürü baya baya yok. Yorumumu da sokakta yürüyen vatandaş ağızıyla yazıyorum çünkü buna layıklar.

- İstanbul şartlarına göre kötü maalesef. Ankara şartlarında olsa eh işte idare eder diyebilirdim. İyi değil ama idare eder. Bunu da Ankara piyasasına göre verilen maaşın nispeten iyi olmasından dolayı söylüyorum. Fakat İstanbul'da bu para ile hiçbir şey yapamazsınız. Tabi yapılan iş ne Ankara ne İstanbul'da bu paranın karşılığına denk düşmeyecektir o ayrı mesele.

- Yalnız tiyatro bileti de stajyere, avukat tiyatroya gitmesin "niye", eh gidecek güç bırakmayacağız keh keh keh (o 19.00 çıkış da büyük yalandır yeaaa neyse)

- Tiyatro deneme süreli çalıştırdığı kişilere yarattıkları durum zaten, tiyatro ofis içinde mis

- Bir avukat "Ben ne yapıyorum?" diye düşünmeden şöyle bir teklifte bulunabiliyorsa ücret ödemeden iş yaptırmak isteyen, ne yaptın ki iki satır yazdın diyen vatandaşa ses çıkarmaya dahi hakkımız yok. Tek diyeceğim bu ücretlere çalışmayın. Bir büro açın o koşulda da ekonomik sıkıntı çekseniz bile en azından geleceğinize yatırım yapmış olursunuz.

- Kendi kendisinin patronu olan bir avukat olarak, kira stopaj sekreterya kirtasiye sarf masraflari faturalar bagkur primi yol yemek vs vs odenince kemiksiz 1.500+%10prim+tiyatro biletleri+tiyatroya gidecek zaman ve ruh dinginligi elime geciyor mu diye bir dusundum. Sehirlere gore degismekle birlikte, meslege yeni baslayan, kurulum sermayesi ve muvekkil portfoyu bulunmayan genc bir meslektas icin fena degil bence. Ancak sartlarin maas yonunden hizla iyilesecegini dusunmek fazla iyimser. Bagli calismanin bir takim konforlari varsa da uzun vadede mesleki hazlari törpüleyen, insani essek kuyrugu gibi uzayıp kisalmaz bir hale sokan bir yapisi var. Bagli calisanlari kirmak istemem, tercih ya da sartlarin elverdigi bir durum olabilir. Ben stajda hic durusmaya girmemis, dilekce yazmamis, icraya talep getirip goturmustum. O halimle ofis acsam ne olurdum bilmiyorum. Her yeni baslayan meslektas bagli calismayi bir tatmali. Sonra kendi ofisinizi acip da koltugunuza oturduunuzda "evet bugun hangi isler yapilacak bakalim" diye icinizden gecirmenin keyfi paha bicilemez.

- Bu zihniyete sahip emek sömürücülerinin elinde, maaş artış zamanı geldiğinde sırf maaşı artırmamak için eften püften bir sebeple işten çıkarılır insanlar. İş teklifinde de 1500 tl sadece başlangıç için derler kesinlikle. Sanki başlangıçta bunu teklif edebilen zihniyet sonrasında emeğinizin gerçek karşılığını verebilecekmiş gibi. Sonra yeniden iş arama süreci, aynı teklifler, başa sarmalar... Bir bakarsınız başladığınız noktadasınız.

- SGK'sını hangi ücretten yatırıyormuş onu yazmamış bak. Asgari ücretten ya da gerçekte ödediği maaştan daha düşük ücrete sigorta yapan, ordan tırtıklayabildiğinden zengin olabileceğini düşünen zihniyetleri gördü bu gözler. İşin en komik tarafı da en azılı seri iş davalarında işçilerin avukatlığını yaparlar. E sen daha yanında çalışan meslektaşının ücretini Nasıl ödüyorsun acaba? Neresinden bakarsanız bakın elinizde kalır.

- Sonra ortamlarda iş davalarına bakıyorum dersin, kim nerden bilecek.

- İşin ücret kısmı hariç bir sıkıntı görmedim. Baronun önerdiği listenin altında ödeme yapılması mümkün değil. Şartların peşinen belirtilmiş olması en azından boşuna zaman kayıplarını önler.

- Haa buarada küçümsemek değil amacım ama eve yardımcı çalışan bakmıştım bir ara. Ücretler 2000 TL ve üzeriydi. Avukatlar 1500 TL ye çalışıyorsa diyecek lafım yok. Her yere hukuk fakültesi açarsanız, kendine güvenmeyen, hukuki bilgisi zayıf kişiler yetiştirirseniz, mesleğe girişte belirli kriterler koymazsanız olacağı bu işte.


hukukihaber.net