ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi öncesinde, yüksek yargı üyelerinin görevini sona erdiren yasa görüşmeleri sırasında protesto için cübbesini Danıştay binasındaki odasının camına asan eski Danıştay Üyesi Bülent Olcay, FETÖ üyeliğinden yargılandığı davada hakim karşısına çıktı.

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Danıştay Üyesi Olcay hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Olcay ile avukatı katıldı.

Duruşmada sanık hakkındaki iddianamenin özeti okundu. İddianamede, sanığın akademik kariyerine başladığı andan itibaren örgütün içinde yer aldığı, Polis Akademisinde görev yaptığı dönemde akademi öğrencilerinden sorumlu olduğu, Danıştay üyeliğine seçildikten sonra da örgüt faaliyetlerine devam ettiği belirtildi.

Sanığın, örgütün takip ettiği dosyaların örgüt menfaatleri doğrultusunda çıkarılmasını sağladığı anlatılan iddianamede, yüksek yargı üyelerinin görevlerini sona erdiren 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u protesto amacıyla cübbesini camdan sarkıtıp, kapısına yazı asarak örgütün stratejisi doğrultusunda hareket ettiği kaydedildi.

Savunma için söz verilen Olcay, iddianamede yer alan hakkındaki tanık beyanlarının vurgu amacıyla koyu yazılması nedeniyle okunamadığını, bu nedenle esasa yönelik savunmasını hazırlayamadığını söyledi.

Usule yönelik itirazlarını dile getiren Olcay, iddianamenin kabulüne ilişkin kararın gerekçesiz olduğunu, bu nedenle kabul şartlarının oluşmadığını savundu.

İddianamede örgüt üyeliğine ilişkin hakkında herhangi bir eylemden söz edilmediğini ileri süren Olcay, cübbe sarkıtma eyleminin ise suçlandığı konuyla ilgisinin olmadığını iddia etti.

Yüksek yargı üyesi olması nedeniyle özel soruşturma hükümlerine göre yargılanması gerektiğini savunan Olcay, soruşturma ve kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle durma kararı verilerek, dosyanın Danıştaya gönderilmesini istedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisiz ve görevsiz olduğunu öne süren Olcay, "Gece yarısı yüksek yargıcı evinden almak adet haline gelirse bu memleketin çekeceği var. Bugün bize yapıldı, yarın size yapılır. Bunu engelleyecek olan sizlersiniz. Ben engellemeye çalıştım, cübbemi astım ama dinlemediler." ifadelerini kullandı.

Sanık Olcay, evinde gözaltına alındığını, hakkında suçüstü hükümlerinin uygulanamayacağını savundu.

Soruşturma sürecinde yaşadıklarının Ergenekon davasında yaşananlara benzediğini ifade eden Olcay, arama, yakalama ve gözaltı işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu öne sürdü.

Dijital delillerle ilgili, yasanın öngördüğü prosedürün yerine getirilmediği iddiasında bulunan Olcay, bunların tamamını reddettiğini söyledi ve dosyadan çıkarılmasını istedi.

Bülent Olcay, eşinin çalışmadığını, banka hesapları dahil bütün malvarlığına tedbir konulduğunu belirterek, "Beni meslekten ihraç ettiler, içeri attılar, bari karım ve çocuğumu aç bırakmasalardı. Suriye'ye o kadar yardım gönderiyoruz, bizim de o kadar hakkımız olsun. Velev ki Fetullahçı bile olsa bu insanlık hukukunun gereğidir." dedi.

Polis Akademisinde, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ile çalıştığını, profesörlük ünvanını Arslan'ın imzaladığını öne süren Olcay, "Milli görüşçü olduğum, Arslan ile hareket ettiğim görülecektir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından üye seçilmem suç olamaz." savunmasını yaptı.

Hukukun objektif olmayı gerektirdiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şiir okuduğu için cezaevine gireceği süreçte kendisinin avukatlığını yapmayı teklif ettiğini öne süren Olcay, savunmasında FETÖ'cü olmadığını dile getirdi ancak terör örgütü lideri Fetullah Gülen'den "Fetullah Hoca" şeklinde bahsetti.

Olcay'ın, CMK'den atanan zorunlu avukatı da müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini istedi.

Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Sanığa esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için gelecek celseye kadar süre verilmesi, duruşmanın 9 Ağustos'a bırakılması kararlaştırıldı.

- Cübbesini sarkıtmıştı

Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi iken 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Danıştaya üye seçilen Olcay, 2005-2009 yılları arasında TÜBİTAK Başkan Danışmanlığı görevini yürütmüş, darbe girişiminin ardından Olcay'ın, o dönemde TÜBİTAK'taki cemaat kadrolaşmasını organize ettiği de iddia edilmişti.

FETÖ'nün yargıdaki etkinliğini kırmak amacıyla yüksek yargı üyelerinin görevlerini sona erdiren 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un görüşmeleri sırasında Danıştayda bir üye cübbesini binadan sarkıtmıştı. Bülent Olcay olaydan sonra cübbeyi kendisinin sarkıttığını açıklamıştı. Olcay, ayrıca odasının kapısına, "Giderken odamı boşaltmayacağım. Hırsızlara her şey caiz." yazılı bir kağıt asmıştı.