Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, avukatların başörtüsü ile duruşmalara girmesine olanak tanıyan, Danıştay 8. Dairesinin kararına yapılan itirazın reddine ilişkin kararına katılmayan 5 kurul üyesinin karşı oy gerekçesi belli oldu.

5 ÜYENİN GEREKÇELERİ
 
-Danıştay 8. Dairesinin kararındaki çoğunluk görüşünün benimsenmesi halinde ise avukatlık mesleği tarihsel kazanımlarından soyutlanarak adliyede icra edilen sadece kazanç gayesi güden bir serbest meslek konumuna indirgenmiş olacaktır.

-Bu sonuç sadece avukatlık mesleği açısından bir geri adım olmakla kalmayıp, adaletin kurucu unsurlarından birinin güç kaybetmesi ve dolaylı olarak da adaletin gerçekleşmesinin giderek daha da zorlaşması anlamına gelecektir.
 
-Avukatlık mesleğinin belirtilen niteliği itibarıyla hukuki statüsüne uygun, mesleki kurallarının olması gerektiği kuşkusuzdur. Ayrıca bu mesleki kuralların öncelikle duruşmalarda kıyafet konusundaki hakim ve savcılara paralellik taşıması gerekmektedir.
 
-Avukatların adaletin diğer unsurları savcı ve hakimlerden ayrı değerlendirilmesi sonucuna yol açacak şekilde, avukatlığın serbest meslek olduğu gerekçesine dayanılarak dava konusu işlemlerin hukuka aykırı olduğu yolunda yapılan bu yorumların doğru olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
 
YA HAKİMLER DE TÜRBAN TAKARSA
 
Karşı oy gerekçesinde, Avukatlık Kanunun 49. maddesinde "avukatların mahkemelere TBB'nin belirteceği resmi kılıkla çıkmak zorunda oldukları" hükmünün yer aldığı, TBB'nin meslek kurallarının da 1989 yılından bu yana uygulandığı hatırlatıldı. Ttb meslek kurallarındaki dava konusu 20. maddenin yasal dayanağının olmadığının söylenemeyeceği ifade edilen gerekçede, şu görüşlere yer verildi:

-TBB Genel Kurulunca yapılan resmi kılığı belirleme işleminin, din ve vicdan özgürlüğüne getirilen bir kısıtlama içerdiği, bu nedenle kısıtlamanın her halükarda yasayla yapılmış olması gerektiğini iddia etmek Anayasa Mahkemesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) ilgili kararları ışığında mümkün değildir.
 
-Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına ilişkin yönetmelikteki düzenlemenin, nüfus ve aile cüzdanlarına yapıştırılacak fotoğrafların niteliğine ilişkin olması nedeniyle bu davada uygulanması hukuken mümkün değildir. Aksinin kabulü hakim ve savcıların da duruşmalara başları kapalı çıkabilecekleri sonucunu yaratacaktır.
 
BAŞÖRTÜLÜ AVUKAT DAVA AÇMIŞTI
 
Avukat kimliğinin yenilenmesi istemiyle yaptığı başvuru, başörtülü fotoğraf verdiği gerekçesiyle Türkiye Barolar Birliğince reddedilen başörtülü bir avukat, Türkiye Barolar Birliği meslek kurallarının 20. maddesinin iptali istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
 
Davayı görüşen Danıştay 8. Dairesi, 20. maddedeki "Avukat ve avukat stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar" düzenlemesindeki "başları açık" ibaresinin yürütmesini oy çokluğu ile durdurmuştu.



AA