Daire başkanı olduğu dönemde makam odasında arkadaşlarıyla yaptığı sohbetler internet sitelerinde yayınlanan Yargıtay 1. Ceza Dairesi Üyesi Ersan Ülker, makam odasının ve makam telefonlarının dinlendiği gerekçesiyle dava açtı.

Ankara 9. İdare Mahkemesi, "davalı idarelerin herhangi bir eylem ve işlemlerinden kaynaklanmaması nedeniyle zararın doğumu ile idarenin herhangi bir işlemi veya eylemi arasında nedensellik bağının bulunmadığı sonucuna vararak" davanın reddine karar verdi.

-Kararı temyiz etti-

Ersan Ülker, İdare Mahkemesi kararını temyiz etti.

Ülker'in avukatı aracılığıyla Danıştay'a gönderilen temyiz dilekçesinde, Ülker'in Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı olduğu tarihte makam odasında yaptığı sohbetlerin, ortam dinlemesi ve izlemesi yoluyla tespit ve kaydedildiği, ortam dinlemesi sonucu oluşan konuşmaların ve ses kayıtlarının pek çok internet sitesinde 12 Ocak 2011 ve bu günden itibaren de gazetelerde yayımlandığı belirtildi.

Bu konulardaki yayımlar ve gazetelerin delil olarak sunulduğu, bu delillerin, Ülker'in makam odasının modern aletlerle dinlendiğini ve kaydedildiğini açık ve kesin ortaya koyduğu savunulan dilekçede, şöyle denildi:

"Yüce Yargıtay Daire Başkanının makam odasının izlenmesi ve dinlenmesi, internet sayfalarında sözlü ve yazılı yayımlanması, basına intikal ettirilerek gazetelerde yayımlanması, ceza ve basın kanunlarının suç saydığı ve yasakladığı hükümlere açıkça aykırı davranış oluşturmakta ve suç teşkil etmektedir. Müvekkilimin, anayasa ve kanunların güvenceye bağladığı haberleşme, iletişim özgürlüğü ve yargılama görevini serbestçe ve huzur içinde yapamama nedeniyle çalışma özgürlüğü ihlal edilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek yargı mercii olan Yargıtay başkan ve üyeleri, yargılama görevi yapan tüm personel, davalı başbakanlık ve bakanlıkların güvencesi ve teminatı altındadır. Davalıların en önemli görevlerinin başında, yargı organlarının rahatlıkla ve zevkle çalışmasına, adil kararlar verilmesine, adaletin tarafsız sağlanmasına imkan ve olanak sağlamak gelmektedir.

Ne yazık ki davalıların yargı mensuplarını koruma ve kollama vazifesini gereği gibi yapmaması nedeniyle müvekkilim, dolayısıyla yargı gücü zarara uğramıştır. Bu nedenle mahkeme kararında belirtildiği gibi zararın doğumu ile idarenin işlem ve eylemi arasında nedensellik bağının olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmesi açıkça hukukumuza uygun değildir. Eğer davalı idareler görevlerini tam ve zamanında yapmış olsalardı, böyle hukuk dışı bir ortam ortaya çıkmazdı."

Ülker'in idare mahkemesi kararının temyiz istemini Danıştay'ın ilgili dairesi sonuçlandıracak.



AA