İstanbul Barosu bu haftasonu yeni başkanını seçiyor. 5 grubun kıyasıya yarışacağı seçimler öncesi adaylar, Milliyet'e konuştu. Adayların ortak Gündem maddesi savunma makamına yönelik engel ve kısıtlamalar. Türkiye'de savunma mesleğinin ilk örgütlenmesi olan 138 yıllık İstanbul Barosu'na kayıtlı 35 bin avukat bu haftasonu yeni başkan ve yönetimi belirlemek üzere sandığa gidecek. Geçmiş yıllara göre daha çekişmeli geçeceği öngörülen seçimlerde belirleyici unsur ise genç üyelerin vereceği oylar olacak. Seçimlerde baro başkanı olabilmek için yarışacak 5 aday var. Hukukun Üstünlüğü Grubu adına Mehmet Sarı, Özgürlükçü Çağdaş Hukukçular adına Several Ballıkaya Çelik, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adına Mehmet Durakoğlu, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu adına Ali Rıza Kaplan ve Avukat Hakları Grubu adına Ömer Kavili başkanlık için kıyasıya bir mücadele verecek. Seçim öncesi adayların Milliyet'e konuştu.

Several Ballıkaya Çelik (Özgürlükçü Çağdaş Hukukçular): Kadını temel alacağız

Several Ballıkaya, baro seçiminin tek kadın adayı. Ballıkaya'nın 10 kişilik yönetim kurulu listesinin içinde de 5 kadın üye yer alıyor. Ballıkaya, barodaki tüm organlarda yüzde 50 kadın kotasıyla seçime giren tek grup olduklarını belirterek, "Kadınların uğradıkları haksızlıklar, ayrımcı yasalar, kadına yönelik şiddet nedeniyle biz kadını temel alıyoruz. Kadınların baroda da temsili önemli. 16 bin 500 kadın üyesi olan baronun şu ana kadar hiç kadın başkanı olmamış. 138 yıllık tarihinde hiç kadın başkan çıkaramaması açısından bunu da değiştirme zamanının geldiğini düşünüyoruz" dedi. Baronun katılımcı ve demokratik bir işleyişe sahip olması gerektiğini belirten Ballıkaya, "Avukatlar artık savunma görevini yapamaz duruma geldi. Avukatın yalnız olmadığını, avukatın yanında bir baro olduğunu göstermek istiyoruz" diye konuştu.

Mehmet Sarı (Hukukun Üstünlüğü Platformu): Gençler karamsar

Hukukun Üstünlüğü Platformunun adayı Mehmet Sarı, aday olan en genç isim. Sarı, İstanbul Barosu'nun genç avukatlara çözüm odaklı yaklaşım gerçekleştirmediğini belirterek, "Genç avukatlar hayata karamsar başlıyor. İstanbul'daki hukuk fakültelerinin büyük çoğunluğunda toplantılar yaptık. Genç hukukçular geleceklerine dair büyük kaygılar taşıyor. Hukuk alanında avukatların mesleki itibarlarını sarsacak çok ciddi sorunlar var. Önceliğimiz mesleki sorunlarımız. Dünyada en genç baronun İstanbul Barosu olduğu ifade ediliyor ancak mevcut baro yönetiminin gençlere yönelik bir ilgisini göremiyoruz" dedi. Kadın ve engelli avukatlar için de projeleri olduklarını belirten Sarı, "37 yaş ortalamasıyla en genç listeye sahibiz. 5 kadın üyemiz olacak. 1'i engelli, 1'i kamu avukatı ve 3 de akademisyen üyemiz olacak."

Ömer Kavili (Avukat Hakları Grubu): Avukatlık imha ediliyor

Avukat Hakları Grubu'nun adayı Av. Ömer Kavili ise adaylığını en son açıklayan isim. Yönetim kurulu listesini henüz açıklamayan Kavili, İstanbul Barosu'nun köklü bir kurum olduğunu belirterek, "Profesyonel avukatlardan destek alarak komisyonlar oluşturacağız. Toplumu, kamuyu doğrudan bilgilendireceğiz. Özellikle toplumsal davalarda toplumdaki gerginliğin önüne geçmek için çalışacağız. Avukatlık mesleği ortadan kalkıyor. İddia tarafı, siyasal gücü arkasına alarak avukatlığı imha ediyor ve hukuku sadece bir araç olarak görüyor. Buna sessiz kalınacak olursa avukatlar birer figürana dönüşecek. Bunu aşmak için avukatların kanunlarla belirlenmiş hak ve yetkilerini savunacağız" diye konuştu.

Mehmet Durakoğlu (Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu): Siyaset yapacağız

Eski başkan Ümit Kocasakal yönetiminde başkan yardımcılığı Mehmet Durakoğlu, 'Kaldığımız Yerden Devam' sloganıyla adaylık kampanyasını yürütüyor. Durakoğlu'nun listesinde 4 kadın avukat yer alıyor. Durakoğlu şunları söyledi: "Henüz 15 Temmuz olmamıştı, cemaate karşı en etkin mücadeleyi yürüten kurumların başında baro geliyordu. Ergenekon ve Balyoz dosyalarındaki tavrı da bunun en bariz göstergesiydi. Açık bir şekilde siyaset yapmayı sürdüreceğiz. Siyasetçilerin bu kadar çok hukuk konuştuğu bir ortamda, hukukçuların da siyaset konuşmasını eleştirmek doğru değil. Baronun ihtiyacı olan sosyal tesisin ikincisini gerçekleştireceğiz. Avukatlara yönelik huzurevi projemiz var. Adliyeler arası servislerimizi çoğaltacağız."

Ali Rıza Kaplan (İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu): Önceliğimiz Haklar

İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu'nun adayı Ali Rıza Kaplan da çalışmalarını 'Adaletin Peşinde İMAG'da Birliğe" sloganıyla yürütüyor. Kaplan, baronun 138 yıldır faaliyet gösterdiğini belirterek, "Baro 80 darbesinden sonra aynı grup, aynı sosyal görüşe sahip insanlar tarafından yönetiliyor. Artık elit, seçkinci bir grup tarafından yönetilen, içine kapalı bir baro istemiyoruz. Mevcut yönetim kendilerine oy verenlere dahi danışmadan, biz yaptık oldu mantığıyla yönetiyordu. Değiştirmeyi önerdiğimiz şey bu. Baro elbette politik siyasi duruş sergileyecektir. Ancak önceliğimiz avukat hak ve yetkileri olacak. İnternet sitesini daha şeffaflaştıracağız. Örneğin, bir kağıdı neden o kadar ücret ödeyerek o firmadan aldığımızı açık açık belirteceğiz" dedi.

İzmir Barosu'nda Elçi gerginliği!

İzmir Barosu Olağan Genel Kurulu'nda Milliyetçi Avukatlar Yönetim Kurulu Adayı Avukat Yusuf Özmen kürsüdeki konuşmasında, öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'ye atıf yapınca Çağdaş Avukatlar Grubu üyeleri ile kürsüye yürüyüp tepki verdi. Grubu adına kürsüde konuşma yapan ve bazı meslektaşlarının, Tahir Elçi'den bahsetmesine değinen Yusuf Özmen, "Bazı arkadaşlarla aynı baroda olmaktan utanç duyuyorum. Burada bölücü terör örgütü propagandası yapılmaz. Burası İzmir Barosu. Tahir Elçi'ymiş. Tahir Elçi kim ya? Nevzat Erdemir ismini telaffuz etmekten zulmü duyuyorsunuz?" dedi. Özmen konuşmasını sonlandıracağı sırada salona giren Çağdaş Avukatlar Grubu üyesi avukatlar, "Tahir Elçi onurumuzdur" şeklinde sloganlar atarak, Özmen'i yuhaladı. Özmen ve beraberindeki avukatlar daha sonra salonu terk etti. Kısa süren bu gerginlik salonda duş etkisi yarattı. (İZMİR DHA)

Ankara'da yeniden Hakan Canduran

Ankara Barosu Başkanlığı'na, Demokratik Sol Avukatlar Grubu'ndan (DSAG) Hakan Canduran, 5 bin 19 oyla yeniden seçildi. Seçim sonuçlarının ardından teşekkür konuşması yapan Canduran, bu zor günlerin reçetesinin, "Atatürk ilkeleri, hukukun üstünlüğü, insan hakları, demokrasi ve evrensel hukuk kuralları ve laiklik" olduğunu belirtti. 


Arif Balkan/Milliyet