Yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı temsil eden en önemli meslek gruplarından olan avukatların, günün önemli bir bölümünü duruşma saatini beklemekle geçirdiğine dikkat çeken İstanbul Barosu Avukatlarından Ferhat Akbaş; “Adli ve İdari Mahkemeler tarafından birçok dosya tahkikatı aynı gün ve saate verilmekte, bunun dışındaki duruşmaların da beşer dakika ara ile yapılması öngörülmektedir. Özellikle öğle saatlerine doğru verilen duruşmalarda ortalama 1-2 saat gecikme yaşanmakta, öğleden sonraya kalan duruşmalarda bu süre 3 saate kadar çıkmaktadır. Bu durum hem adaletin tecellisine engel olmakta hem de avukatların iş gücünü, azmini ile diğer dosya ve işleri olumsuz etkilemektedir.” dedi. 

“SORUMLULUK AVUKATLARA YÜKLENİYOR”

Hukukihaber.net’e yaptığı açıklamada bir avukatın aynı gün ve saatlerde bir başka mahkemede duruşması varsa, ilk duruşma saatinde yapılmadığı zaman avukatların ya mazeret koyarak mahkeme salonundan ayrılmak zorunda kaldığını ya da diğer duruşmaya bekletme ya da mazeret gönderdiğini dile getiren Av. Ferhat Akbaş, “Avukatın gönderdiği bekletme kabul edilmezse, duruşmasına katılamadığı dosyada yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyecek bu da hem adaletin tecellisini engelleyecek hem de avukatın sorumluluğuna yol açacaktır. Ayrıca bu durum duruşmaların da gereksiz yere uzamasına sebep olacaktır. Diğer yandan saatlerce mahkeme önünde bekleyen avukatın hem sinirleri gerilecek hem de vücudu yorgun düşecektir.” iddiasına bulundu. 

“BU UYGULAMA ADALETLE BAĞDAŞMIYOR”

Ankara Barosu Başkanlığı’nın 13.11.2012 tarihinde Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Adalet Komisyonuna yaptığı başvuruyu örnek göstererek durumun ne kadar vahim bir hal aldığını gözler önüne seren Av. Ferhat Akbaş,“Ankara 18. İş Mahkemesi’nin 16.10.2012 tarihli duruşma listesinde 6-35. dosya arasındaki tüm duruşmaların aynı saate verildiği, bu sebeple dosya avukatlarının saatlerce duruşma beklediği yazılmıştır. Düşünebiliyor musunuz aynı saate tam 29 dosya veriliyor. İş mahkemelerinde tanık önemli bir delil olduğu için, tek bir dosyada 2 tanık dinlenmesi dahi 20 dakika alıyor. 29 dosyanın 10 tanesinde ikişer tanık dinlense 2 saat 20 dakika eder. Diğer dosyalarında ortalama 5 dakika sürdüğünü farz edersek 1 saat 35 dakika eder. Yani son sırada olan dosya avukatı en iyi ihtimalle tam 3 saat 55 dakika beklemek zorunda kalacaktır. Bunun neresi adaletle, hakla ve savunmayla bağdaşır? dedi.         

“İHLAL DEĞİL DE NEDİR?”

Türkiye’nin AİHM’de en çok mahkûm edildiği ihlallerin başında adil yargılanma hakkı geldiğine dikkat çeken Av. Ferhat Akbaş; “Peki sorarım size, bile bile aynı saate onlarca duruşmanın verilmesi sonucunda avukatların saatlerce duruşma sırası beklemesi, bu sebeple diğer iş ve dosyaların gecikmesi, duruşmanın saatinde yapılamaması sebebiyle diğer dosyalara gönderilen mazeret sonucunda dosyanın gereksiz yere uzaması, avukatın sinir ve beden yıpranması yaşaması, hatta iş kaybı (bu örnekler daha da çoğaltılabilir) göz göre göre ihlal değildir de nedir? “ diyerek konuya dair tepkisini dile getirdi. (Hukukihaber.net)