ADANA BAROSU BASIN AÇIKLAMASI

Birlik Başkanımız Sayın Prof Dr. Avukat Metin Feyzioğlu'nun, Danıştay'ın 146. kuruluş yıldönümünde  uzun ve eleştirel bir konuşma yaptığı için ‘edepsizlikle” suçlayarak, salonu terk eden Başbakan’ın toplumu geren bu anlayışı, aday olması beklenen ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında ülkemizde nelerin yaşanacağını düşünmek bile istemiyoruz.
Türkiye Barolar Birliği ve Barolar Avukatlık Yasasının 76. , 95. ve 110. maddeleri uyarınca kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından olup, hiçbir örgütlenmeye ya da mesleki kuruluşa tanınmayan görev ve yetkiler, barolar ve TBB'ye verilmiştir. Bu da ''hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlevsellik kazandırmaktır.'
Yargının üç kurucu unsurundan birisi olan ve bağımsız savunmayı serbestçe temsil eden avukatlara, avukatların örgütlü sesi olan barolara ve 79 baronun çatı örgütlenmesi olan TBB'ye yönelik saldırılar, açılan davalar her geçen gün artarak devam etmektedir.

Anayasamızın 2. Maddesinde Cumhuriyetimizin nitelikleri belirtilmiştir. Bunlardan biri de hukuk devleti olduğumuzdur. HUKUK DEVLETİ; idarenin her türlü eylem ve işleminin yargı denetiminde olduğu, yönetenlerin de kendilerini hukukla bağlı saydıkları, üstünlerin değil ya da siyasi nüfuzun değil, hukukun egemen ve üstün olduğu, açıklık, denetlenebilirlik ve hesap verebilirlik içerisinde işleyen yönetimin adıdır.

“KİŞİLER ELEŞTİRİLEBİLİR, BU DEMOKRASİNİN GEREĞİDİR”
Demokrasinin kural ve kurumlarıyla işlediği ülkelerde her türlü kurum, kuruluş ve kişiler eleştirilebilir. Bu durum en demokratik haklardan birisidir. Tabii ki hakların kullanılmasında şiddete dönüşmeksizin, hukukun çizdiği sınırlar içerisinde kalınarak kullanılmalı, konunun muhatapları da demokratik olgunluk, sabır, tahammül ve hoşgörüyle yaklaşmalıdırlar.
TBB Başkanı Sayın Prof. Dr. Avukat Metin Feyzioğlu Danıştay'ın 146.kuruluş yıldönümünde terbiye ve nezaket sınırlarını aşmaksızın şiddete başvurmaksızın son derece yapıcı sorunları tespit edip çözüm önerilerini de getiren hukuk devletinin avukatlık mesleğinin ve idari yargıda yaşananların dile getirmiştir.

“ELEŞTİRİYE TAHAMMÜLSÜZ BİRİSİNİN, CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVİNİ DE YERİNE GETİREMEYECEĞİ DÜŞÜNCESİNDEYİZ”
 
Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan ifade özgürlüğünde sadece hoşa giden, normal düşünceler değil aynı zamanda insanları, kurum ve kuruluşları rahatsız eden, şoke eden sayın başbakan, potansiyel cumhurbaşkanı adaylarından birisidir. Cumhurbaşkanlığı makamı birleştirici kaynaştırıcı olması gereken anayasal kurumlar arasında işbirliği ve eşgüdümü sağlayan bir makamdır.
 
Tahammülsüz,  eleştirilere kapalı, kendisi dışındaki hiç bir görüş ve kişiye saygı duymayan, toplumu geren, kutuplaştıran birisinin kamplaştıran, ayrıştıran, birisinin hukuk tanımayan, parmak çoğunluğuna dayanan birisinin cumhurbaşkanlığı gibi son derece önem taşıyan bir görevi de yerine getiremeyeceği düşüncesindeyiz.
 
Kamuoyuna, saygılarımla.
 
Av. Mengücek Gazi ÇITIRIK
Adana Baro Başkanı