Sibel HÜRTAŞ

Yargıtay, Ergenekon ve Balyoz sanıklarının tahliye edilmedikleri gerekçesiyle hâkimlere açtığı yarım milyon liralık tazminat davasında maaş bordrolarını istedi. “Bu bir ceza siyaseti” sözleriyle davaya tepki gösteren Ergenekon hâkimleri ise “AİHM’ne gideriz” resti çekti.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Mehmet Haberal’ı tahliye ettirmeyen hâkimlerin tazminat ödemesine yönelik kararının ardından, Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan sanıklar hâkimler hakkında ardı ardına dava açtı. Toplam 468 bin liralık davanın ilk duruşması Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nde önceki gün görüldü.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 11 ayrı davada toplam 468 bin liralık tazminat istenen Ergenekon, Balyoz ve Islak İmza davalarına bakan hâkimlerin maaş bordrolarının Yargıtay’a gönderilmesine karar verdi.

Ergenekon sanığı Kemal Kerinçsiz’in tazminat istediği Sedat Sami Haşıloğlu ve Hasan Hüseyin Özese ise tazminat davaları kabul edilirse AİHM’ye gideceklerini söyledi. Mehmet Haberal davası nedeniyle de mahkûm olan iki hâkim, daireye sundukları yanıt dilekçesinde şöyle dedi: “Hâkimler hakkında verilen tazminat cezalarının kesinleşmesi durumunda AİHM’ne gidilerek, tazminat talebinde bulunulabileceği, verilmesi muhtemel tazminatlar yönünden ise Maliye Hazinesi’nin sorumlulara rücu edebileceği göz ardı edilmemelidir. Dava kabul edildiğinde cezaevlerinde tutuklu bulunan yüz binlerce kişinin açacağı davalar karşısında bir kaos yaşanacak, Yargıtay Dairesi de asıl görevini yerine getiremeyecektir. Açılan bu davalar hayatın olağan akışına uygun olmayacaktır.”

Balyoz hâkimleri: Ceza siyaseti
Balyoz davası sanığı Tümgeneral Ahmet Yavuz’un dava açtığı hâkimler Ali Efendi Peksak, Murat Üründü ve Davut Bedir, davanın reddedilmesini isterken, başvurulara şu sözlerle tepki gösterdi: “Bir ceza siyaseti olarak neden böyle bir yol izlenmektedir? Asıl davalar sürerken hâkimleri yasaya aykırı olarak dava tarizlerine maruz bırakmak onları görevlerini ifa edemez ruh ve halete sürükleyecektir.

Tazminat davasının kabul edilmesi, yargılama makamlarının tesir, tavsiye ve telkine maruz kalma riskinin önünün açılmasıdır. Tazminat davasının kabulü ve baskı hâkimlerin tesire maruz bırakılmaları anlamına gelir. Davanın amacı zarar giderimi değil, yargı makamını taciz ve icazdır.”






Habertürk