Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını yok etmeyi hedefleyen girişimlere karşı yürüttüğümüz mücadeleyi siyasi bir mücadele, siyasi parti mücadelesi olarak nitelendirenleri millete ve meslektaşlarımıza havale ediyorum." dedi.

Türkiye Barolar Birliği 34. Olağan Genel Kurulu, birlik merkezinde Genel Kurul Başkanlık Divanının oluşturulmasıyla başladı.

Feyzioğlu ve bazı baro başkanlarının imzasını taşıyan tek önergenin kabul edilmesinin ardından Genel Kurul Başkanlık Divanı İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan ile Düzce Barosu Başkanı Azade Ay'dan oluştu.

Feyzioğlu, Genel Kurul'un açılışında yaptığı konuşmada, Mustafa Kemal Atatürk'ten devraldıkları bir davaları olduğunu belirtti.

Hukukun üstünlüğü olmadığında demokrasiden bahsedilemeyeceğine işaret eden Feyzioğlu, yargı bağımsız, tarafsız, etkin ve hesap verebilir olmadığında da hukukun üstünlüğünden söz edilemeyeceğini ifade etti.

Feyzioğlu, hakim ve savcıyı, idarenin bürokratı olmaktan çıkarıp gerçekten hakim ve savcı yapan unsurun, etkin ve bağımsız savunmanın varlığı olduğunu dile getirdi.

"Hedefimiz, avukat olarak bu dünyadan iz bırakıp ayrılmaktır"

"Türkiye Barolar Birliğinin asli görevi hukukun üstünlüğünü korumak, insan hakları ihlalleriyle mücadele etmektir." diyen Feyzioğlu, keyfiliğin hüküm sürdüğü bir ülkede avukatın alın terinin de değerinin olmayacağını vurguladı.

Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını yok etmeyi hedefleyen girişimlere karşı yürüttüğümüz mücadeleyi siyasi bir mücadele, siyasi parti mücadelesi olarak nitelendirenleri millete ve meslektaşlarımıza havale ediyorum. Yargının siyasallaştığı bir yerde, hakimin iktidardan emir almaya başladığı bir yerde avukatın bilgisinin, dosyaya hizmetinin, işinin peşini bırakmamasının zerre kadar değeri olmaz."

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, "Biz avukat olarak yaşadık. Hedefimiz, namusumuzla, şerefimizle, alın terimizle kazanarak, avukat olarak bu dünyadan iz bırakıp ayrılmaktır." ifadelerini kullandı.

Devletin, hiçbir ayrım yapmadan herkesi kucaklamasını istediklerini belirten Feyzioğlu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın sağladığı güveni yaşamayı beklediklerini ifade etti.

Anayasa değişikliğinin kabul edildiği halk oylamasına da değinen Feyzioğlu, anayasa paketi içeriğinin Cumhuriyet'in temel ilkelerine zarar verdiğini ileri sürdü.

Feyzioğlu, halkın en az yüzde 50'sinin anayasa değişikliği sürecinin eşit olmayan şartlarda gerçekleştiği görüşünde olduğunu savundu.

Türkiye Barolar Birliğinin son yönetim kurulu toplantısında, milletin üzerinde uzlaşabileceği, kuvvetler ayrılığını esas alan, milli egemenliği koruyan, vatandaşların hak ve hürriyetlerini güvenceye alan bir anayasa değişikliği taslağının hazırlanması kararı alındığını açıklayan Feyzioğlu, söz konusu taslağın sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin ve vatandaşların değerlendirilmesine sunulacağını bildirdi.

Feyzioğlu'nun konuşmasının ardından Genel Kurul'un bugünkü toplantısı basına kapalı devam etti.

Türkiye Barolar Birliği 34. Olağan Genel Kurulu'nun açılışına CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, bazı milletvekilleri, baro başkanları ve avukatlar katıldı.

Genel Kurul'da yarın Türkiye Barolar Birliği başkanının yanı sıra Yönetim, Disiplin, Denetleme Kurulu üyelerinin seçimi yapılacak.