Terör davaları, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla il merkezlerindeki ağır ceza mahkemelerinde görülecek.

TBMM Başkanlığına sunulan Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na göre, hakim ve savcı adayları, meslek öncesi eğitim sonunda yazılı sınavın yanı sıra sözlü sınava da girecek ve atanmak için her iki sınavda başarılı olmak gerekecek.

Kanun yolu incelemeleri sonunda hakim ve savcılar hakkında kanun yolu değerlendirme formu düzenlenecek ve bu form derece yükselmelerinde dikkate alınacak.

Kanun yolu değerlendirme formu soruşturmanın niteliği, iddianame, karar veya hükmün hukuka uygunluğu ve isabet derecesi, soruşturma, kovuşturma veya yargılamanın makul sürede tamamlanması, gereksiz masrafa sebebiyet verilmemesi, duruşmalara hazırlıklı çıkılması veya hazırlıksız çıkılarak gecikmelere neden olunması, dosyaların eksiklik nedeniyle geri çevrilmeye neden olmayacak şekilde görevli daire veya birime gönderilmesi, bilirkişi görevlendirilmesinin hukuka uygun yapılması, soruşturma, kovuşturma veya yargılama işlemlerinin usul hükümlerine uygun olarak doğru ve zamanında yapılması, dava konularının anlayış ve yönlendirilmesi ile mütalaa, gerekçeli karar ve tebliğnamelerin yazılış, tahlil ve sonuçlandırılmasında başarı gösterilmesi gibi hususlar dikkate alınarak "çok iyi", "iyi", "orta" ve "zayıf" şeklinde düzenlenecek. Yapılan incelemede olumlu veya olumsuz kanaat edinilememesi halinde, değerlendirme formu bu durum belirtilerek düzenlenecek.

Hükmün onanmış veya bozulmuş olması tek başına olumlu veya olumsuz değerlendirme yapılmasını gerektirmeyecek. İncelenen karara uygun muhalefet şerhi bulunması halinde olumsuz değerlendirme yapılamayacak.

İstinaf kanun yolu incelemesi sonucu düzenlenen değerlendirme formu ile temyiz incelemesi sonucu düzenlenen değerlendirme formu arasında çelişki bulunması halinde temyiz mercilerince düzenlenen değerlendirme formu esas alınacak.

Değerlendirme formu, kararı inceleyen heyetin başkanı tarafından düzenlenecek. Hakkında değerlendirme formu düzenlenenler, formun Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) kaydedilmesinden itibaren bir ay içinde gerekçelerini belirtmek suretiyle değerlendirme formunun yeniden incelenmesini isteyebilecek. Yeniden inceleme talebi, başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde incelemeyi yapan heyetin başkan ve üyelerince oy çokluğuyla karara bağlanacak.

Yazılı ve sözlü sınavın esasları

Hakim ve savcı adaylarının gireceği yazılı sınav, Adalet Akademisinde ders veren öğretim elemanları arasından Yönetim Kurulunca seçilen başkan ile 4 asıl ve 2 yedek üyeden oluşan kurul tarafından yapılacak. Sınav, 100 tam puan üzerinden değerlendirilecek. Yazılı sınavdan 70 ve daha yüksek puan alanlar başarılı kabul edilerek, sözlü sınava alınacak. Yazılı sınavda başarı gösteremeyenlere iki ay içinde bir sınav hakkı daha tanınacak.

Sözlü sınav Adalet Akademisi Başkanının başkanlığında, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı ve Bakanlık Personel Genel Müdürü ile Yönetim Kurulunca akademide ders veren öğretim elemanları arasından seçilen iki asıl ve bir yedek üyeden oluşan sözlü sınav kurulu tarafından yapılacak.

Sözlü sınavda, adayın eğitim konularına ilişkin bilgi düzeyi, mevzuat ve içtihat bilgisi, mesleki yeterliliği, hukuki meseleleri kavrama, çözme ve ifade etme yeteneği, özgüveni, temsil kabiliyeti ve davranışlarının mesleğe uygunluğu, değerlendirilecek. Eğitim sonunda başarılı sayılmak için yazılı sınav puanının yüzde 60'ı ile sözlü sınav puanının yüzde 40'ının toplamının en az 70 olması şartı aranacak.

Sınavlarda başarı gösteremeyenler, talepleri halinde Bakanlıkça merkez veya taşra teşkilatında genel idare hizmetleri sınıfında bir kadroya atanabilecek.

Yazılı ve sözlü sınav, düzenleme yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla henüz mesleğe kabulü yapılmayan hakim ve savcı adayları hakkında da uygulanacak.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle Adalet Bakanlığının teklifi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun kararıyla bir yıllık staj süresini tamamlayan adli ve idari yargı hakim ve savcı adayları, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca mesleğe kabul edilmeleri halinde, hakimlik ve savcılık mesleğine atanabilecek. Buna ilişkin hususlar Adalet Akademisinin görüşü alınarak, Bakanlıkça yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenecek.

Terör suçlarında ildeki ağır ceza mahkemesi görevli

Türk Ceza Kanunu'nun ikinci kitap dördüncü kısmının dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci bölümlerinde tanımlanan 318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler dışındaki maddelerle Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar, suçun işlendiği yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan ağır ceza mahkemesinde görülecek.

Düzenlemenin gerekçesinde, bu davaların, suçun işlendiği yer il veya ilçe ağır ceza merkezlerinde dağınık biçimde görülmesinin, ihtisaslaşmanın sağlanması ile adli ve idari kapasitenin etkin kullanımı bakımından zorluklar doğurduğu ifade edildi. Özellikle terör suçlarında örgüt mensuplarının aynı ilde, ancak farklı ilçe idari sınırları içinde kalan eylemlerinin soruşturulması ve kovuşturulması sürecinde bu zorlukların daha belirgin hale geldiğine işaret edilen gerekçede, "Kolluk teşkilatlarının uzman birim ve personelinin il merkezlerinde bulunması, tecrübeli yargı mensubu ve nitelikli personelle adli ihtisaslaşmanın il merkezlerinde daha kolay sağlanabilmesi ve ihtiyaç duyulan idari kapasitenin il merkezlerinde daha güçlü olması öngörülen düzenlemenin gerekçeleri arasındadır." ifadelerine yer verildi.

Bu suçlara ilişkin soruşturmalar suçun işlendiği yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan cumhuriyet başsavcılığınca yürütülecek. İl cumhuriyet savcısı, suçun işlendiği yer cumhuriyet savcısından soruşturmanın kısmen veya tamamen yapılmasını isteyebilecek. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde suçun işlendiği yer cumhuriyet savcısı zorunlu olan delilleri toplayacak ve gerekmesi halinde alınacak kararlar bakımından bulunduğu yer sulh ceza hakimliğinden talepte bulunacak.

Düzenlemeden önce bu suçlardan açılmış davalar, kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar mevcut mahkemelerinde görülmeye devam edilecek. Söz konusu suçlara ilişkin başlatılan soruşturmalarda da görevsizlik kararı verilemeyecek.

Yetkileri genişletiliyor

Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişiklikle, kayyım atanan şirketlerin ortaklık payları veya menkul kıymetler idare yetkilerinin de kayyıma devredilmesi öngörülüyor.

Tedbir uygulanacak suçlar arasında, güveni kötüye kullanma, nitelikli dolandırıcılık, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlarla Sermaye Piyasası Kanunu'nun 110. maddesinde tanımlanan suçlar da yer alacak.

Atanan kayyımların görevleriyle ilgili iş ve işlemlerinden dolayı tazminat davaları devlet aleyhine açılacak. Devlet, ödediği tazminatı görevini kötüye kullanan kayyımlara bir yıl içinde rücu edecek.