Bozdağ, düzenlemenin 'hâkimlerin bağımsız, tarafsız hiçbir makamdan endişesi ve korkusu olmadan karar vermesine yardımcı olacağını' belirtti. Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ise değişikliğin, 'yargılanan ile yargılayanın hukukunu denkleştireceğini' ifade etti.

AK Partili üç milletvekili, önceki gün 'hakim ve savcılara hukuk güvencesi' getirecek kanun teklifini Meclis'e sunmuştu. Teklife göre hâkim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili yaptıkları işlem ve verdikleri karar nedeniyle haklarında tazminat davası açılamayacak. Söz konusu işlem ve kararlar için devlet aleyhine tazminat davası açılacak. Eğer tazminat kararı verilirse devlet, ilgili kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde 'görevini kötüye kullanan' hâkim ve savcıdan tahsil edecek. AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ, teklifle getirilecek düzenleme ile 'kanunları kullanarak yargı süreçlerine müdahalenin ortadan kaldırılacağını' söyledi. Düzenlemenin 'hakimlerin bağımsız, tarafsız hiçbir makamdan endişesi ve korkusu olmadan karar vermesine yardımcı olacağını' kaydeden Bozdağ, "Herkes hakimlerin hiç kimseden baskı, korku, ceza ve tazminat tehdidi olmadan karar vermesini istemiyor mu? İstiyor. Bu düzenleme de hakimlerin ceza tehdidi altında olmadan korkusuz bir şekilde hukukun gereği neyse onu yapmasına imkan sağlanacak. Yargı bağımsızlığının ve hakimlik teminatının güçlenmesine katkı sağlayacak." diye konuştu.

Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya da söz konusu düzenlemenin 'yargılanan ve yargılayanın hukukunu denkleştirilmesine' katkı sağlayacağını dile getirdi. İyimaya şu ifadeleri kullandı: "Yargılama sırasında bu gerilimi taraflardan birisinin davaya dönüştürmesi görülmekte olan davayı bloke eder. Bilhassa İtalya'da son bir düzenleme yapılmıştır. Hem vatandaşın hukukunu korumak hem de yargılamanın selametle yürütülmesi açısından davanın devlete karşı açılması benimsenmiştir. Yargılama sonunda verilen karar sistem testine tabidir. Temyiz edilecektir, gerekirse karar düzeltmesine gidilecektir. Bu yargılama sonunda da suç işlediğine kanaat getirilirse hakimle ilgili cezai sorumluluk söz konusu olacaktır. Yine bu halde hakime karşı devletin ödediği para rücu yoluyla işleme konulabilecektir." (Zaman)