Geçtiğimiz hafta ‘Kırmızı Kitap' olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi gerekçe gösterilerek yapılan tutuklamalar ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Ankara Başsavcılığı'na gönderdiği 'paralel devlet yapılanması örgütlenmesi' raporuna tepkiler devam ediyor.

Skandal rapor hakkında, ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç'in sert çıkışına bu kez de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 2. Daire Üyesi Mahmut Şen destek verdi. Şen normlar hiyerarşisinde yer almayan kırmızı kitap ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün raporunu kastederek, “Normlar hiyerarşisinde yer almayan belgeler üzerinden ve mahkeme olmayan kişi ve kurumlarca kişiler suçlu olarak ilan edilmemeli. Suç politikasını, neyin suç olduğunu belirleme yetkisi yasama erkinde iken, kimin suçlu olduğunu belirleme yetkisi sadece yargıdadır. Kesinleşmiş yargı kararı olmadan, kişilerin suçlu olduğuna ilişkin açıklama ve yayınlar masumiyet karinesinin ihlalidir.” açıklamasında bulundu.  

Hakimlerin sadece,anayasa,kanuna uygun vicdani kanaatiyle bağlı olduğuna dikkat çeken Şen, "Suçun işlendiğine ilişkin ithamların neyle ispatlanacağı usul hükümleri ile belirlenir. Buna uygun olmayan hiç bir belge,delil değildir." dedi.

HSYK 2.Daire Üyesi Mahmut Şen Twitter üzerinden yaptığı açıklamalarda kırmızı kitap ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün raporlarına göndermede bulundu. Hakimlere emir ve talimat verilemeyeceğini düzenleyen Anayasanın 138. Maddesine dikkat çeken Şen “Basından, baskı gruplarından ve yargısal süreci etkileyebilecek her türlü güç odağından bağımsızlık. Anayasanın 138. maddesine aykırı yayınlara dikkat. Yargıçlardan, yargı kurumlarından ve yüksek mahkemelerden bağımsızlık.” sözlerini takipçileriyle paylaştı.

Ayrıca hakimlerin kendisinden, inancındandan, ideolojisinden ve dünya görüşünden bağımsız olması gerektiğini belirten Şen, “Bağımsızlık sadece yasal metinlerde değil(de jure), fiilen de var olmalı, hiç bir güç yargı yetkisini kullanan hakime müdahale etmemeli” tweetini attı.



FARUK ALAN/ZAMAN